alacağınız köpek eğer çok yüksek enerjili bir ırksa günlük antremanlarını uzun tutmak, çok büyük ve çok güçlü bir ırksa ağzınızdan çıkan her lafın kanun olması kaydıyla evde beslenebilir, evde köpek beslemek ne köpeğe ne de insanlara kötülük değildir.
köpek sahiplenmek gerçekten çok büyük bir sorumluluk, sadece istemek yetmiyor aynı zamanda empati yeteneğinizin(insanlarla empati yapmak değil) insan ötesi bir seviyeye gelmiş olması, hayvanla hayvan olabilmeniz ve gerektiğinde hayvan gibi düşünebilmeniz, çelik gibi bir iradeye ve sabıra sahip olmanız lazım.
kuralcı, disiplinli, tutarlı, otoriter ve kontrollü olmazsanız yukarıda arkadaşların yazdığı gibi köpeğiniz saksılarınızı da çalar, yatağınızda da yatar(ki çok büyük bir yanlıştır bu), hatta en ölümcül günahı işleyip sizi ısırabilir bile.
bu yüzden bir köpek sahiplenmeden önce kendi kişiliğinizi analiz edin ve kendinizi bir tartın derim ben, zira çocuk büyütmek çok ama çok daha kolay bişey çünkü çocuklar bir gün illaki büyürler ve sizle aynı dili konuşabilirler, 'medeniyet' ve 'toplum'a gayet de kendi başlarına bile uyum sağlayabilirler, zira bir insandan bahsediyoruz burada.
köpek ise sürekli yol gösterilmesi gereken, sizle oral bir iletişim kuramayan, kafasında 'doğru' ve 'yanlış' kavramlarını siz öğretmezseniz asla ama asla oturtamayan, tamamiyle anlık yaşayan ve düşünen bir primattır. illa çocuk metaforunu kullanacaksak köpek dediğimiz canlı hiç büyümeyen zihinsel engelli bir çocuktur.
eğer ilk köpeğiniz olacaksa ve köpeklerden ziyade genel olarak hayvanların psikolojisi hakkında deneyimli değilseniz kesinlikle ama kesinlikle büyük ırk almayın derim, küçük ırk köpek daha kolay demek değildir bu sadece küçük ırk köpek daha kolay zaptedilir, daha kolay domine edilir.
köpeğe insan gibi davranmak köpeğinize yapabileceğiniz en kötü şeydir, bu yüzden de köpek sahiplenmeden önce algınızın biraz değişmesi gerekli.
kitapcılarda köpekler hakkında yüzlerce kaynak bulabilirsiniz, 'Dog Training For Dummies' algınız için iyi bir başlangıc olabilir, cesar milan izlemenizde de çok büyük fayda var zira köpek eğitiminden çok sahip eğitimine ve psikolojiye yönelmiş birisidir.
önce araştırın, öğrenin, kavrayın ve sindirin. köpek dediğimiz varlığın psikolojisini anlamaya başladığınızda zaten hissedersiniz hazır mısınız değil misiniz, ama öncelikle mutlaka öğrenin zira köpeğiniz eve adımını attıktan itibaren oturup araştırmaya hiç bir şekilde fırsatınız kalmayacak.
sorularınıza kısa cevaplar olarak da
1- köpek ve balkon birbirine tamamen uzak olması gereken şeyler, o yüzden balkonu unutun
2- her gün dolaştırmaktan ziyade sahipleneceğiniz ırkın özelliklerini iyi bilin ve buna göre bir antrenman programı çıkarın, günlük 10 dakika kakaya çıkarmak ve günde 1 buçuk saat stabil tempoda koşu yapmak arasındaki farkı görün
3- yavru köpek yetiştirmek gerçekten bir zanaat, o yüzden yetişkin bir köpek sahiplenmek daha mantıklı görünebilir, dikkat etmeniz gereken tek nokta köpeğin geçmişi ve sicili, örneğin şekerden yapılma 1 yaşında bir golden retriever eğer iyi yetiştirilmediyse tam bir katile dönüşebilir, köpeklerde güzel ve çirkin gibi kavramlar yoktur o yüzden siz de tipine aldanıp da karar vermeyin, geçmişini bilmediğiniz (hele bir de büyük ırksa) bir köpeği ilk köpeğiniz olarak sahiplenmeyin derim.
haysev vb. oluşumları takip edebilirsiniz, genelde hayvanın geçmişiyle alakalı bir paragraf yazı yazıyorlar, o metinlerde kullandıkları dil midenizi bulandırabilir çünkü tam anlamıyla zoofili bir dil kullanıyorlar, yine de barınaktan daha sağlıklı bir tercih olacaktır çünkü hayvanın en azından ne koşullarda nerede nasıl bulunduğu hakkında ufak tefek bir fikir verir o metinler.
sahibinden vb. sitelerdeki ilanların büyük bir çoğunluğu merdiven altı üreticilerin, bir kaç numarayı arayıp test edebilirsiniz, altında kalın puntolarla 'kesinlikle ücret istenmeyecektir' yazan ilanları aradığınızda 'beşyöz löro abeğ' diyen bir hırbo açacaktır telefonu.
ilk köpeğiniz olacağı için herkesin aksine barınak yerine fci onaylı bir köpek çiftliğine gitmeyi deneyebilirsiniz, özellikle ege taraflarında bu işi hakkını vererek yapan ve ırk standartlarını koruyan gayet bilinçli yöneticilere sahip çiftlikler var, hem sizin hem de köpeğiniz için çok daha sağlıklı bir karar olur, bunu söylememin sebebi ise mix ırkların tutarsız ve öngörülemez hareketleri çok daha fazladır, hem köpeği hem de sizi yorar, diğer bir yandan ise barınak köpekleri genelde bir kamyon dolusu travma geçirmiştir ve bir köpeği bırakın rehabilite etmeyi, travmalarını ve bunların doğurduğu sonuçları çok geç olmadan farketmek bile çok zordur.
biliyorum barınak konusunda kızacak arkadaşlar olacak, nasıl ki dünya yuvarlaksa yazdıklarım da gerçek malesef, köpekler hakkında hiç bir fikri olmayan birinin barınaktan travmalı bir mix ırk köpek çıkarması hayat kurtarmak olmuyor bunu bir netleştirelim önce, klavye başında 'barınaktan al' diyerek vicdanınızı rahatlatmaya çalışmak yerine gerçekten yardımcı olmayı denemeye başlasanız keşke, zira daha önce buna benzer bir duyuruda, köpek sahiplenmek isteyen tecrübesiz bir insanın köpekler hakkında tamamen yanlış bilgiler verilerek ve resmen çocuk gibi kandırılarak barınağa yönlendirildiğine ve bununla 'ya işte geçen yine hayat kurtarıyoruz' gibisinden övünüldüğüne birebir şahit oldum, hayat kurtarmak kavramınız gerçekten çok absürd.
evde köpek beslenmez diyen arkadaşların yazdıklarını okudukca karşı komşumun cehaleti geliyor gözümün önüne, bana 'git bunu aldığın yere bırak evladım' diyen 86 yaşında bir kadının kafasıyla aynı düzlemde düşünen insanlara itibar etmeyiniz.
0