işkence insanlık suçudur ve kime, kim tarafından yapılırsa yapılsın uygulayıcısı halk düşmanıdır, insanlığa karşı suç işlemiştir.
Elbette bu demek değildir ki her tür şiddet kötüdür, aksine suça uygun ceza ve hemen her tür baskı ilerici ve insanlık yararı olduğu sürece meşrudur. Özellikle insanlığa karşı işlenmiş suçlara ben müdahilim, hele ki düzenin adalet anlayışı çalışamaz duruma geldiğinde. O vakit halkın adaleti denilen kavram devreye girer ve siviller veya halkın örgütlü gücü tarafından suça orantılı olmak ve işkencenin insanlık suçu olduğu gerçeğiyle çelişmemek suretiyle uygulanır.
(not: ikinci paragrafta yazdığım entry'i meşrulaştırma cümleleri değildir, entryde anlatılan kabul edilemez. Burada bahsettiğim kavrama örnek olarak devrimci sol mahalle savunma komiteleri veya 77deki halk meclisleri, ihtilalci bolşevik silahlı birlikleri vs. verilebilir)
Var olan öfkeyi örgütlemek ve halkın çıkarına uygun şekilde yönlendirmek, sınıf öfkesine çevirmek ve sorunun kaynağı düzene yöneltmek mümkündür, tercih edilmelidir. daha fazla bilgi için (bkz:
devrimci şiddet)
isteyene bilahare çankırı hapishanesinde nasıl çözüldüğünü bu sorunun anlatabilirim geçmişte.
unutmadan, işkenceyi desteklemek de bir özgürlük değildir, suçtur. Düzen cezalandırmasa bile cezasız kalacak şey de değildir, ona göre atın tutun "işkenceye karşı değilim"ciler.