böyle bir şey var mı yok mu bilmiyorum ama bendeki intihar eğiliminin yarısı babamda olsaydı, babam 120 kez ölmüştü. dedem ve babam kadar vurdumduymaz, umursamaz, yanlışlıkla adam öldürse "bilerek mi öldürdüm yav" deyip kendini vicdanen rahatlatacak gariplikte adam görmedim ben hayatımda. dedemi çok bilmem de babam bu açıdan tam bir efsane. ben korkuyorum bazen, hani kötü bir söz söylesem ertesi gün ölüm haberini alırmışım gibime geliyor ama yooook. adamı psikoloğa götürdüler, daha doğrusu çok ısrar ettiler işte illa git illa git, gitmiş demiş ki doktora "ben gayet iyiyim bi derdim yok ki, bu ibneler bana manyak muamelesi yapıyo" mshffjsklşfs. o adamın yaşadığı sıkıntıları, düştüğü zor durumları yaşasam ben çoktan intihar etmiştim. ama babam "siklemiyoruz beyler" havasında. hayır alkolü sigarası falan da olmayan bi adam ha, kafasını rahatlatacak bi sosyal aktivitesi olduğunu da zannetmiyorum. çogacayip.
bu yüzden ben "doğuştan meyillilik"ten ziyade, çocukken yaşananların eğilim konusunda etkili olabileceğini düşünüyorum. muhakkak genlerin de payı vardır ama babama kopyası kadar benzeyen biri olarak benim bu kadar depresif, intihara meyilli olmam açıklanabilir bir durum değil. daha 20 yaşında saçlarım döküldü, beyazladı. bi şey olduğundan da değil. aşırı depresifim, hayatım ölüm fikri üzerine kurulu. bence çocukluktan. çünkü bu babanın oğlunun böyle olması imkansız yoksa.
0