sorumluluk hediye ediyorsunuz, bu iyi bir şey.
benim de hayvanlarla aram iyidir, apartman dairesinde olmayacağını düşündüğümden karşıydım. yoğun ısrarlara dayanamayarak terier bir köpek sahiplendik, 6 ay sonra bir başkasına sahiplendirdik.
tanışma sürecimiz güzel geçti, zamanla el kol hareketleriyle bile anlaşmaya başladık. bir yere gittiğimizde aklımız hep evdeydi biz giderken başlarda anlamıyordu ama sonradan içten içe kızdığını, küstüğünü anlamaya başladık. gitmek dediğim, evde gündüz mutlaka 5-10 saat kimsenin olmadığı bir süre oluyordu. öncesi ve sonrası iyi ama o ara olmadı. dışarı çıkartıp salınca çok eğleniyor bunlar, hemen arkadaş buluyor, coşuyor. çok eğlenceli, zamanınız varsa.
diyelim akşam geç geldiniz, 12 de bile o arkadaş gezdirilecek. ondan sonra yatılacak. bunun yağmuru çamuru da var, yağmurda yürümek çok zevkli ama dönüşte arkadaşın kurulanması lazım.
başta yapmadı ama sonradan biz yokken çöpleri parçalayıp ortalığa saçmaya başladı. önlem almaya çalıştık, başka şeyler oldu.
bizi vazgeçiren koku oldu. bildiğin ıslak köpek kokusu, nefesi, maması, çözemedik. köpektir kokar, ama eve girdiğinde, ki devamlı havalandırılır, ev köpek gibi kokmaya başladı. gerçi köpeğine göre farkeder, meraklısı çok, biz o kadar meraklı değilmişiz, bunu anladık.
sahiplendirdikten sonra kurtulduğumuza seviniriz sanıyorduk, bir hafta kendimizde gelemedik, çok üzüldük, çok aradık. sonra aramaya korktuk başına bir şey gelmişse duymayalım diye.
böyleyken böyle.
0