[]

orhanperver floydian troll mü?
nasilbirdemokrasiistiyoruz, airlangga, tanırım iyi çocuktur falan bunlar trollük yapıyor, anladık efendim.
opf richard dawkins-adnan oktar ve diğer iddialarıyla onlar gibi davranmaya mı çalışıyor, yoksa ciddi mi?
retorik bir soru değil söylediğim. yazdığı entrylere bir link eklememesinden, isteyen kanıtı bulur demesinden.
şu nelson mandela olayını kenan evren yüzünden diye bilirken, mustafa kemal'le ilgili olduğunu söylüyor. hatta mandela'nın açıklamasından bahsediyor ama link falan yok.
gerçekten böyle mi yazıyor(düşünüyor demiyorum) yoksa işin ucunda sazan avlamak mı var?
opf richard dawkins-adnan oktar ve diğer iddialarıyla onlar gibi davranmaya mı çalışıyor, yoksa ciddi mi?
retorik bir soru değil söylediğim. yazdığı entrylere bir link eklememesinden, isteyen kanıtı bulur demesinden.
şu nelson mandela olayını kenan evren yüzünden diye bilirken, mustafa kemal'le ilgili olduğunu söylüyor. hatta mandela'nın açıklamasından bahsediyor ama link falan yok.
gerçekten böyle mi yazıyor(düşünüyor demiyorum) yoksa işin ucunda sazan avlamak mı var?

Troll değil, anti-kemalist, anti-ulusalcı, anti-stotükocu vs. ne dersen de. Fikirlerini dile getiriyor. Katılıp katılmamakta özgür insanlar.
Her karşıt fikirliye troll yaftası yapıştırmamak gerek.
Her karşıt fikirliye troll yaftası yapıştırmamak gerek.
- ataturkiye
(12.08.09 18:31:00)

iyi de ben troll yaftası yapıştırmadım. merak ettiğim bir şeyi sordum.
abdurrahman dilipak'ın da bu minvalde tarih açıklamaları olmuştu. kurtuluş savaşına giden subaylar anadoluya giden gemilerde alkol alıyordu, çanakkale de ölüler şu kadar milyondu gibisinden.
sazan çekmek için değilse yığınla kaynak göstermez misin?
necef - çanakkale muhabbetleri benim için önemsiz. insan istediğine inanır, benim sorunum iddia öne sürünce bunu kanıtlamamakla.
zenci de aynı geyiği yapıyor yıllardır. pelin batu, beyaz türk örneklemeleri ama onu biliyoruz artık.
dediğim gibi soru sadece, art niyet aramayın.
abdurrahman dilipak'ın da bu minvalde tarih açıklamaları olmuştu. kurtuluş savaşına giden subaylar anadoluya giden gemilerde alkol alıyordu, çanakkale de ölüler şu kadar milyondu gibisinden.
sazan çekmek için değilse yığınla kaynak göstermez misin?
necef - çanakkale muhabbetleri benim için önemsiz. insan istediğine inanır, benim sorunum iddia öne sürünce bunu kanıtlamamakla.
zenci de aynı geyiği yapıyor yıllardır. pelin batu, beyaz türk örneklemeleri ama onu biliyoruz artık.
dediğim gibi soru sadece, art niyet aramayın.
- tgc
(12.08.09 18:36:54)

tinyurl.com
bir de şu var tam sizin dediğinizi yazmış sanırsam, okumadım gerçi hepsini: (bkz: #16662930)
bir de şu var tam sizin dediğinizi yazmış sanırsam, okumadım gerçi hepsini: (bkz: #16662930)
- dambil
(12.08.09 18:42:45)

@dambil
birisi nickinin altına devamlı entry girdiği için bu kısımları kaçırmışım. bu yeterliydi teşkkürler.
birisi nickinin altına devamlı entry girdiği için bu kısımları kaçırmışım. bu yeterliydi teşkkürler.
- tgc
(12.08.09 18:49:17)

troll değil, trollüğe kafayı takanlar trolldür (sana demiyorum genel anlamda önüne gelene troll diyen embesillere ithafen)
yazdıklarına kaynak göstermemesi kendi tercihi, çünkü alıntı yapmıyor adam, direkt ya da dolaylı alıntısı yok, anlatımı var, yorumu var. yani kaynak gösterme zorunluluğu hiç yok intihal olmadığı için. beğenemyen dediği spesifik olayları/konuları araştırır.
sazan konusu sözlük için çok saçma, bana da dediler zamanında sazan avlıyor, geyik çeviriyor diye. bu bilinmez bir şey, ne olursa olsun tek gerçek yazılanlardır, yazarın niyetini ölçmek boşa kürek çekmek.
yazdıklarına kaynak göstermemesi kendi tercihi, çünkü alıntı yapmıyor adam, direkt ya da dolaylı alıntısı yok, anlatımı var, yorumu var. yani kaynak gösterme zorunluluğu hiç yok intihal olmadığı için. beğenemyen dediği spesifik olayları/konuları araştırır.
sazan konusu sözlük için çok saçma, bana da dediler zamanında sazan avlıyor, geyik çeviriyor diye. bu bilinmez bir şey, ne olursa olsun tek gerçek yazılanlardır, yazarın niyetini ölçmek boşa kürek çekmek.
- alchemistt
(12.08.09 18:54:35)

@ alchemistt
iyi de yorum yapmıyor adam, iddia ediyor. bilinen bir olayı belirtmiyorsan, bilinmeyen yönlerini ya da bambaşka bir nedeni olduğunu açıklıyorsan bu iddiadır. ben hücre kanserleşmesinin nedeni p53 değil, mutajen ajanlar değil, cheeseburger'dir desem, buna kaynak olabilecek araştırma, makale vs... göstermek zorunda sayarım kendimi. ciddiye alınmak istiyorsan bu böyledir. yoksa gökten mi fısıldadılar bu bilgiyi kulağına denebilir ve buna karşılık veremezsin.
sorun "ben konuşuyorum!" mu, "ben sizlere farklı bir şeyler anlatıp, gözünüzü açmak istiyorum" mu? hangisini yapmaya çalışıyor. ikincisinin bilinen yolu anlatımını desteklemek, diğerini yaptığında benim algımda trollük ibaresi belirliyor.
kaynağımı/nı kanıtlamama/masına gerek yok demek, big bang theory'de sheldon'un bose-einstein yoğunlaşmasında "bilim adamlarının test yapmalarına gerek yok, benim dediğime inansınlar!" demesiyle aynı şey. sheldon azıcık kaçık ve delicesine özgüven sahibi biri. birini(opf) bu tanıma koymak ona troll demekten daha ağır bence.
iyi de yorum yapmıyor adam, iddia ediyor. bilinen bir olayı belirtmiyorsan, bilinmeyen yönlerini ya da bambaşka bir nedeni olduğunu açıklıyorsan bu iddiadır. ben hücre kanserleşmesinin nedeni p53 değil, mutajen ajanlar değil, cheeseburger'dir desem, buna kaynak olabilecek araştırma, makale vs... göstermek zorunda sayarım kendimi. ciddiye alınmak istiyorsan bu böyledir. yoksa gökten mi fısıldadılar bu bilgiyi kulağına denebilir ve buna karşılık veremezsin.
sorun "ben konuşuyorum!" mu, "ben sizlere farklı bir şeyler anlatıp, gözünüzü açmak istiyorum" mu? hangisini yapmaya çalışıyor. ikincisinin bilinen yolu anlatımını desteklemek, diğerini yaptığında benim algımda trollük ibaresi belirliyor.
kaynağımı/nı kanıtlamama/masına gerek yok demek, big bang theory'de sheldon'un bose-einstein yoğunlaşmasında "bilim adamlarının test yapmalarına gerek yok, benim dediğime inansınlar!" demesiyle aynı şey. sheldon azıcık kaçık ve delicesine özgüven sahibi biri. birini(opf) bu tanıma koymak ona troll demekten daha ağır bence.
- tgc
(12.08.09 19:02:06 ~ 19:03:11)

senin dediğini çok iyi anlıyorum.
ama verdiğin örneklerde kaynak belirtmek gerekiyor, kaldı ki bence de kaynak gösterse hoş olur ama benim demek istediğim arkadaşın konuştuğu şeyler genel olarak bilimsel değil tarihsel ve kendisine göre bunlar yazılmış çizilmiş (burada bence de kaynak gerek ama işte..) konu kendisi kanıt gerektirmediğinden innce bir ayrımı var dediğin örneklere kıyasla. yani sen x biliminin çaresine y dersen kıçıyla gülerler ama adam atatürk x yaptı sanıyorsun ama y yaptı derse buna inananlar olmasa bile birileri yazmış olabilir, çok göreceli bir şey hele hele bizim karanlık tarih için çok uygun.
neyse baş ağrısından saçmalamış olabilirim, netice olarak kaynak göstermemeyi bu konuda ben anlayabilirim.
birde ikinci paragrafta dediğinde seçimim "ben konuşuyorum"dur, genelde öyle, arkadaşın yaptığı da o, yine de bu trollük emaresi değildir.
ama verdiğin örneklerde kaynak belirtmek gerekiyor, kaldı ki bence de kaynak gösterse hoş olur ama benim demek istediğim arkadaşın konuştuğu şeyler genel olarak bilimsel değil tarihsel ve kendisine göre bunlar yazılmış çizilmiş (burada bence de kaynak gerek ama işte..) konu kendisi kanıt gerektirmediğinden innce bir ayrımı var dediğin örneklere kıyasla. yani sen x biliminin çaresine y dersen kıçıyla gülerler ama adam atatürk x yaptı sanıyorsun ama y yaptı derse buna inananlar olmasa bile birileri yazmış olabilir, çok göreceli bir şey hele hele bizim karanlık tarih için çok uygun.
neyse baş ağrısından saçmalamış olabilirim, netice olarak kaynak göstermemeyi bu konuda ben anlayabilirim.
birde ikinci paragrafta dediğinde seçimim "ben konuşuyorum"dur, genelde öyle, arkadaşın yaptığı da o, yine de bu trollük emaresi değildir.
- alchemistt
(12.08.09 19:08:19)

sözlük'te troll denilen ki$iler ucuk kacik, absürd fikirleri ileri süren ve hep ayni tarzda yazan kisiler.
sözlükte "troll bu troll bu eheh" diye dolasan embesiller var, baslik altina troll yazanlari sallamayin.
bana da troll dedi embesilin birisi gelip baslik altimda. hatta 3-4 kisi dedi. 6 tane baslik acmistim, baska herhangi bir entrymi okumamis adam, gelip baslik altina cosuyor, cünkü embesil.
ben bu kaynak gösterme muhabbetini de anlamiyorum acikcasi. yani, burada adamin okudugu onlarca kitaptan derledigi bir fikir var. her söyledigine kaynak göstermek zorunda degil, yani bilinmeyen bir sey iddia etmiyor, yalnizca bilinen seyleri yorumluyor. devrimleri yorumluyor, cumhuriyet'i yorumluyor. atatürk'ün samsun'A cikisini yorumluyor. senin örnek verdigin gibi kesin seyler degil üzerinde konusulanlar. sana göre süt bana göre cikolata kivaminda. yani, sen cikip "atatürk cok büyük adamdi" derken kaynak gösteriyor musun? diyorsun ki devrimler yapti, bizi cok güzellestirdi. o da diyor ki yaptigi devrimler- dikkat edersen ayni devrimler üzerinde konusuluyor- insanlari su su duruma soktu, yaptiklari demokratik degildi. yani hitler'in demokratik olmadigini anlatmak icin herhangi bir kitaptan kaynak göstermeye gerek yok. yaptiklarini degerlendirerek bu sonuca varabilirsin.
aslinda opf'nin savasmaya calistigi da tam olarak senin bu düsüncen. sen diyorsun ki "hücre kanserlesmesinin nedeni bu degil baska bir sey dersem kaynak göstermem gerekir" opf de diyor ki; üzerinde konustugumuz konular bilimsel, deneyle kanitlanabilen konular degil. resmi tarih, resmi ideoloji a diyor, opf ise b diyor. yani sen burada resmi ideolojiyi tek degismez ilahi gercek olarak aliyor ve opf'nin ileri sürdügü savlara yanlis, kanitlanmasi gereken veriler olarak bakiyorsun. opf'nin de bu durumda sana gelip "konustuklarin hakkinda kaynak göster" deme hakki var. yani, tarih, yazanin tarihidir aslinda. bu, genel kabul de görmüs bir sözdür.
zira bana göre osmanli cihad yapip bütün fethettigi yerlerde iyi davranirken sirp arkadasim andreja'ya göre belgrad'in icine sicmis, tas üstünde tas birakmamistir. cünkü benim tarihim böyle yaziyor, onun tarihi öyle yaziyor.
bu noktada opf cikip kaynak olarak kendi yazdigim kitabi gösteriyorum derse hicbir sey söyleyemezsin, cünkü bilimsel bir gercek yok ortada.
sözlükte "troll bu troll bu eheh" diye dolasan embesiller var, baslik altina troll yazanlari sallamayin.
bana da troll dedi embesilin birisi gelip baslik altimda. hatta 3-4 kisi dedi. 6 tane baslik acmistim, baska herhangi bir entrymi okumamis adam, gelip baslik altina cosuyor, cünkü embesil.
ben bu kaynak gösterme muhabbetini de anlamiyorum acikcasi. yani, burada adamin okudugu onlarca kitaptan derledigi bir fikir var. her söyledigine kaynak göstermek zorunda degil, yani bilinmeyen bir sey iddia etmiyor, yalnizca bilinen seyleri yorumluyor. devrimleri yorumluyor, cumhuriyet'i yorumluyor. atatürk'ün samsun'A cikisini yorumluyor. senin örnek verdigin gibi kesin seyler degil üzerinde konusulanlar. sana göre süt bana göre cikolata kivaminda. yani, sen cikip "atatürk cok büyük adamdi" derken kaynak gösteriyor musun? diyorsun ki devrimler yapti, bizi cok güzellestirdi. o da diyor ki yaptigi devrimler- dikkat edersen ayni devrimler üzerinde konusuluyor- insanlari su su duruma soktu, yaptiklari demokratik degildi. yani hitler'in demokratik olmadigini anlatmak icin herhangi bir kitaptan kaynak göstermeye gerek yok. yaptiklarini degerlendirerek bu sonuca varabilirsin.
aslinda opf'nin savasmaya calistigi da tam olarak senin bu düsüncen. sen diyorsun ki "hücre kanserlesmesinin nedeni bu degil baska bir sey dersem kaynak göstermem gerekir" opf de diyor ki; üzerinde konustugumuz konular bilimsel, deneyle kanitlanabilen konular degil. resmi tarih, resmi ideoloji a diyor, opf ise b diyor. yani sen burada resmi ideolojiyi tek degismez ilahi gercek olarak aliyor ve opf'nin ileri sürdügü savlara yanlis, kanitlanmasi gereken veriler olarak bakiyorsun. opf'nin de bu durumda sana gelip "konustuklarin hakkinda kaynak göster" deme hakki var. yani, tarih, yazanin tarihidir aslinda. bu, genel kabul de görmüs bir sözdür.
zira bana göre osmanli cihad yapip bütün fethettigi yerlerde iyi davranirken sirp arkadasim andreja'ya göre belgrad'in icine sicmis, tas üstünde tas birakmamistir. cünkü benim tarihim böyle yaziyor, onun tarihi öyle yaziyor.
bu noktada opf cikip kaynak olarak kendi yazdigim kitabi gösteriyorum derse hicbir sey söyleyemezsin, cünkü bilimsel bir gercek yok ortada.
- zeykur valekov
(12.08.09 22:46:03)

@zeykur valekov
doğrusu bazı entrylerinde ironiden trollüğe kaçtığını düşünüyorum. sazan avı için değil daha çok abartarak kendi bakış açını ortaya koymak amacıyla diyeyim. vu düşünce imhodur.
adam bilinmeyen bir şey iddia ediyor, sorun burda. bilinen, öğretilen, öğrenilen şeylerden farklı şeyler söylüyor. üstelik bunları "gözünüzü açın" tarzında ifade ediyor ve evet, bu kaynak gerektirir.
kaldı ki, hafıza güvenilir değil. defalarca okuduğum mafios toplumlar, otokratlarla ilgili kitaplar var. başucu kitaplarım olan bunlardaki yığınla olayı birbirinin içine geçiriyor hafıza. seğmenlerle atçalı kel mehmet'i sadece efelik kavramıyla eş tutuyorum, kitaba döndüğümde yığınla fark var.
tarih kitapları yığınla sav ileri sürer ve çoğu kez karşılaştırmalı bu bilgileri iletir. x vakanüvis'in naklettiğiyle y'ninki tezattır ve bunların olay sıraları içiçe geçebilir. karıştırmak ayıp değil.
resmi tarihi kaynak olarak almıyorum, niye alayım. çerkez ethem olayını, 33 askeri, dersim isyanını farklı kaynaklardan okumayı seviyorum. karşılaştırmalı tarihi ayrı kitaplardan karşılaştırmak oluyor ve zor oluyor ama zevkli.
atatürk çok büyük adamdı demenin altını doldurmadıktan sonra anlamı yok. ha adam gelir cumhuriyet'i, inkilapları ve devletçiliğini gösterir, hatta gider solidarist korporatizm'i beğenir, değişik bir libareldir ama öne sürdüğü savın net sonuçları görünüyordur. devrimler yapıldı, devlet destekli özel sektör kuruldu, devletçilik(çokça devlet kapitalizmi) yaşandı. kuruluşları görüyoruz, bunlar bizim bildiğimiz şeyler.
opf'nin iddiası kayıp bir uygarlıktan bahsetmek gibi. şöyle devlet yapıları vardı, şöyle bürokratik yapısı çöktü, kültürleri şuydu demek gibi. e kanıt?
septik değilim ve özellikle -üzerine alınma- dincilerle konuşurken bir yerden sonra saçma bir şekilde septikliğe bağlamalarına gıcık oluyorum. e kalemi de bilemezsin, hava da belki yalan, belki uykudasın geyiğine girmeyelim. atatürk'ün devrimleri gerçekleştirdiğini biliyor muyum? evet! sonuçları görünür. sol özgürlükçü biri olarak doğru bulmadığım yanları var mı? elbette! ama devrim yapmamıştır, bir gecede okur yazarlığı sıfırladı gibi abuklamalara girmiyorum.
sonra şu itham olayı var. resmi ideolojiyi ilahi gerçek olarak kabullendiğim. bu çıkarımı nasıl yaptın? işte sorun burda. inanma/inanmama ile ilgili bu durum bence. kendini mütedeyyin olarak adlandırabilirsin diye var sayıyorum. mütedeyyin kitlenin genel olayı bu. düşündüğünüz şeyleri gerçek olarak kabulleniyorsunuz. hakkımda sıfıra yakın bilgiyle bu çıkarımı yapıyorsun. kabullenimlerin çoğu inanmayla geliyor, opf de böyle diye düşünüyorum. bir sav öne sürüyor, sadece farklı olması onu gerçek kılıyor. çünkü o söyledi, buna inanarak söyledi. kanıtsız, şartsız şurtsuz gerçektir o zaman.
osmanlı belgrad'ın hakiketen içine sıçmıştır ayrıca. yunanistan, sırbistan, makedon ülkeleri fethedildiğinde heykellerin büyük bölümü istanbul'a taşınmış. osmanlı vakanüvislerinden 18 yyda ege marmara arasında çiftlik kurmuş bir fransız abinin ilettiğiydi bu. jüstinyen heykelleri ve camilerin büyük direkleri. bunları görüyoruz ve varlar. bu bilgi yeterli mi? hayır, değil! o tarihçi abinin adını hatırlayamadım ve sadece heykeller var. yarım yeterlilik diyelim.
şu iyi davranma olayı da ne cidden anlamıyorum. trabzon'u ve istanbul'u fethettiğinde şehrin yerli halkını şehir surları dışında yaşamaya mecbur kılmışsın. bu mu iyi davranmak? yağma kısmını geçtim, adamları sürmüşsün toprağından. yerine benim ataları koymuşsun, güzel türkçe konuşuyoruz, örfümüz adetimiz sağlam diye:P
atatürk demokratik değildi kısmı doğru. döneminde demokrasi yoktu, sonraki adnan menderes'te milli şef'teki gıdım özgürlük de yoktu(demokrasiyi geç bir kalem). istiklal mahkemeleri vol. 2'yi kurdu adam, ortada savaş hali yokken hem de.
yol göstermesi açısından adnan menderes demokratik değildi savım.
tahkikat komisyon'unu kurdu ve sözlükten kopi peyst ile aktardığım yetkilere sahipti bu komisyon.
" komisyon mahkeme ve dava yetkisine sahip olup istediği kişiyi tutuklayabiliyordu.
- komisyon, gazetelere ve matbaalara el koyup, gazeteleri kapatabiliyordu.
- komisyon meclis müzakerelerinin yayımlanmasını yasaklayabiliyordu.
- komisyonun aldığı kararlar kesindi, başka hiçbir mahkeme ve mercinin de itiraz hakkı yoktu."
demek, ki bu adam despottu. savımı ileri sürdüm ve destekledim. sadece bir kitap cümlesiyle değil adamın yaptığı fiili işi gösterek. ha deseydim ki bu adamın basına yansımayan ama var olduğu bilinen gizli planları vardı. onları da bir zahmet kanıtlardım.
doğrusu bazı entrylerinde ironiden trollüğe kaçtığını düşünüyorum. sazan avı için değil daha çok abartarak kendi bakış açını ortaya koymak amacıyla diyeyim. vu düşünce imhodur.
adam bilinmeyen bir şey iddia ediyor, sorun burda. bilinen, öğretilen, öğrenilen şeylerden farklı şeyler söylüyor. üstelik bunları "gözünüzü açın" tarzında ifade ediyor ve evet, bu kaynak gerektirir.
kaldı ki, hafıza güvenilir değil. defalarca okuduğum mafios toplumlar, otokratlarla ilgili kitaplar var. başucu kitaplarım olan bunlardaki yığınla olayı birbirinin içine geçiriyor hafıza. seğmenlerle atçalı kel mehmet'i sadece efelik kavramıyla eş tutuyorum, kitaba döndüğümde yığınla fark var.
tarih kitapları yığınla sav ileri sürer ve çoğu kez karşılaştırmalı bu bilgileri iletir. x vakanüvis'in naklettiğiyle y'ninki tezattır ve bunların olay sıraları içiçe geçebilir. karıştırmak ayıp değil.
resmi tarihi kaynak olarak almıyorum, niye alayım. çerkez ethem olayını, 33 askeri, dersim isyanını farklı kaynaklardan okumayı seviyorum. karşılaştırmalı tarihi ayrı kitaplardan karşılaştırmak oluyor ve zor oluyor ama zevkli.
atatürk çok büyük adamdı demenin altını doldurmadıktan sonra anlamı yok. ha adam gelir cumhuriyet'i, inkilapları ve devletçiliğini gösterir, hatta gider solidarist korporatizm'i beğenir, değişik bir libareldir ama öne sürdüğü savın net sonuçları görünüyordur. devrimler yapıldı, devlet destekli özel sektör kuruldu, devletçilik(çokça devlet kapitalizmi) yaşandı. kuruluşları görüyoruz, bunlar bizim bildiğimiz şeyler.
opf'nin iddiası kayıp bir uygarlıktan bahsetmek gibi. şöyle devlet yapıları vardı, şöyle bürokratik yapısı çöktü, kültürleri şuydu demek gibi. e kanıt?
septik değilim ve özellikle -üzerine alınma- dincilerle konuşurken bir yerden sonra saçma bir şekilde septikliğe bağlamalarına gıcık oluyorum. e kalemi de bilemezsin, hava da belki yalan, belki uykudasın geyiğine girmeyelim. atatürk'ün devrimleri gerçekleştirdiğini biliyor muyum? evet! sonuçları görünür. sol özgürlükçü biri olarak doğru bulmadığım yanları var mı? elbette! ama devrim yapmamıştır, bir gecede okur yazarlığı sıfırladı gibi abuklamalara girmiyorum.
sonra şu itham olayı var. resmi ideolojiyi ilahi gerçek olarak kabullendiğim. bu çıkarımı nasıl yaptın? işte sorun burda. inanma/inanmama ile ilgili bu durum bence. kendini mütedeyyin olarak adlandırabilirsin diye var sayıyorum. mütedeyyin kitlenin genel olayı bu. düşündüğünüz şeyleri gerçek olarak kabulleniyorsunuz. hakkımda sıfıra yakın bilgiyle bu çıkarımı yapıyorsun. kabullenimlerin çoğu inanmayla geliyor, opf de böyle diye düşünüyorum. bir sav öne sürüyor, sadece farklı olması onu gerçek kılıyor. çünkü o söyledi, buna inanarak söyledi. kanıtsız, şartsız şurtsuz gerçektir o zaman.
osmanlı belgrad'ın hakiketen içine sıçmıştır ayrıca. yunanistan, sırbistan, makedon ülkeleri fethedildiğinde heykellerin büyük bölümü istanbul'a taşınmış. osmanlı vakanüvislerinden 18 yyda ege marmara arasında çiftlik kurmuş bir fransız abinin ilettiğiydi bu. jüstinyen heykelleri ve camilerin büyük direkleri. bunları görüyoruz ve varlar. bu bilgi yeterli mi? hayır, değil! o tarihçi abinin adını hatırlayamadım ve sadece heykeller var. yarım yeterlilik diyelim.
şu iyi davranma olayı da ne cidden anlamıyorum. trabzon'u ve istanbul'u fethettiğinde şehrin yerli halkını şehir surları dışında yaşamaya mecbur kılmışsın. bu mu iyi davranmak? yağma kısmını geçtim, adamları sürmüşsün toprağından. yerine benim ataları koymuşsun, güzel türkçe konuşuyoruz, örfümüz adetimiz sağlam diye:P
atatürk demokratik değildi kısmı doğru. döneminde demokrasi yoktu, sonraki adnan menderes'te milli şef'teki gıdım özgürlük de yoktu(demokrasiyi geç bir kalem). istiklal mahkemeleri vol. 2'yi kurdu adam, ortada savaş hali yokken hem de.
yol göstermesi açısından adnan menderes demokratik değildi savım.
tahkikat komisyon'unu kurdu ve sözlükten kopi peyst ile aktardığım yetkilere sahipti bu komisyon.
" komisyon mahkeme ve dava yetkisine sahip olup istediği kişiyi tutuklayabiliyordu.
- komisyon, gazetelere ve matbaalara el koyup, gazeteleri kapatabiliyordu.
- komisyon meclis müzakerelerinin yayımlanmasını yasaklayabiliyordu.
- komisyonun aldığı kararlar kesindi, başka hiçbir mahkeme ve mercinin de itiraz hakkı yoktu."
demek, ki bu adam despottu. savımı ileri sürdüm ve destekledim. sadece bir kitap cümlesiyle değil adamın yaptığı fiili işi gösterek. ha deseydim ki bu adamın basına yansımayan ama var olduğu bilinen gizli planları vardı. onları da bir zahmet kanıtlardım.
- tgc
(12.08.09 23:55:37)
1