İzmir'e yıllardır düzenli olarak gidip gelen ve son birkaç yılını öğrenci olarak İzmir'de geçiren biri olarak değerlendireyim,
Çocukluğum İzmir'in bir güneyinde, küçükşehirde geçti.
Küçük şehrin ucuzluğuna, ulaşım kolaylığına, basitliğine çok alışmıştım.
İlk başta beni vuranlar kira, gürültü ve bazı saatler yaşanan trafik çilesi vurdu.
Ama İstanbul ve Ankara'ya göre kıyaslarsak fiyatlar ve ulaşım konusunda oralar kadar sıkıntılı olmadığını görüyorum. Hatta şu an memnunum, çünkü bir yere ne zaman varacağımı hemen hemen net biliyorum ve pek değişmiyor.
İzmir'de gidecek sayısız mekan yok, ama normal biri için yeteri kadar var. Çevre ilçeleri de çok güzel. Çok sevdiğim köfrezi de önemli bir değer.
Diyecek çok şey var aslında. Bir de İzmir'e oluşacak bakış açısının en önemli etmeni oturulan yer ile iş/okul arasıdır. İşine en fazla yarım saatte giden, kordona 20 dakikada inen, otogara havaalanına ulaşımı kolay olan biri şehri çok daha fazla sevecektir.
İnsanları da genel olarak iyi. Nüfusu bol yerde özellikle Türkiye gibi bir yer olunca kötülük de bol olur ama İzmir'de keyfim yerinde bu konuda. Bazı bölgeler vardır ki oralara normal şartlarda pek uğranmaz, türlü insan doğal olarak bol olur.
Ben İzmir'in hafiften üvey semti Buca'da yaşıyorum. Kıyı semtlerden gelince fark anlaşılıyor. İnsanlar biraz daha mutsuz, bir an önce para kazanmak için kurulmuş her türlü plansız kalitesiz dükkan, ticaret yeri, üst üste evler. Ama durum İstanbul'dan vahim değil. Doğduğumdan beri kuzey güney doğrultusunda bölünmüş caddeler içinde sitede büyüyünce bu tür yerler çok garip geliyor bana, tuhaf hissediyorum.
Doğa olarak çok güzel yer ama yatırım eksikliği de göze çarpıyor zaman zaman. Çok çok güzel şeyler yapılabilirdi. Şu haliyle de güzel işlediğini düşünüyorum. "Boku çıkmış" bir hali yok yani. Sevilesi şehir. Kıyılara ve metroya yakınsanız keyfini daha çok çıkarabilirsiniz.
0