efese sövüşümüzün sebebi alışıldık tadı bozması oldu; bunu da daha fazla üretim-satış için yaptı. çünkü efes biliyor ki tüketicinin çok büyük bir kısmı birayı kafa bulmak veya ucuz alkol olduğu için içiyor. kültür geliştikçe bu şikayetler ortaya çıkıyor ve bu şikayetler bu kültüre(az da olsa) sahip olan az bir kesime ait.
glikoz şurubu mayalanma prosesini hızlandırır. gilikoz şekerin en küçük birimi, malt şırası büyük yapılı şekerler içeriyor. bira yapımının bir aşaması bunların önce glikoza çevrilmesi, diğer aşaması glikozun alkole çevrilmesine şeklinde. özde alkol üretimi glikozdan olsa da biranın tadına ilk adım etki ediyor(tatlandırıcılar, acılaştırıcılar haricinde). bu ilk adım atlanmıyor ancak miktarı azaltılıyor, böylece ortamda hazır glikoz olduğu için alkol üretimi hızlanıyor. diğer bir ayak ise biranın diinlendirilmesi aşaması, efes bunu da kısa tutmaya başladığı için tadı bozuldu; bozuldu derken ilk tadının olmaması veya standart olmayıp hep değişken tat olması vs.
her bira üreticisi kullanabilir glikoz şurubu(ancak almanya'da bira diye adlandırılacak ürünlerde glikoz kullanılmaycağına dair kanun olduğu söyleniyor), farklı tat elde etmek için kullanılıyor zaten. kötü bir şey değil. en baştan böyle bir bira üretirsin olur, efesin eleştirildiği nokta çok üretmek adına tadını bozması. ayrıca glikoz şurubu maliyeti de düşürüyor doğal olarak.
son olarak hatırı sayılır miktarda bira tadan birisi tuborg'un ortalama üstü bir bira olduğunu, hatta avrupa'nın standart biralarının kalitesinde olduğunu anlar. efesin balkon demiri tadı ve bunu bomonti'ye de bulaştırmasa hanesi eksi puan.
0