[]

siz olsanız ne yaparsınız (annemi özledim)

Arkadaşlar bilmiyorum şu an beyin amcıklanması mı geçiriyorum da size sorayım dedim. şimdi ben zamanında il 1. olarak orta anadolunun bir ilçesinden çıkıp istanbul'da iyi bir okulda iyi bir bölümü bitirmek üzereyim. Eğer Allah nasip ederse bitecek bu sene. İstanbul'a ilk geldiğimde bir daha memleketime dönme niyetim hiç yoktu. 4 yıl böyle geçti yani. Geçen hafta ailemi ziyarete gittim. O kadar özlemişim ki onları anlatamam. yan odada babanların televizyon izlemesi çok güzel bir hismiş 5 yıl sonra bunu tekrar hatırladım.

Neyse 1 hafta sonra istanbula döndüm. soğuk dandik öğrenci evi, iş-staj stresi, yeni eve çıkma falan fişmekan beni ciddi şekilde geriyormuş. Sevgilim falan da yok zaten. oldum olası da sosyal bi herif olmadım yani istanbul'un nimetlerini sinema dışında pek kullanmadım.

geçen gün babamla konuştum durumu, bu arada kendisinin züccaciye dükkanı vardır, gel oğlum gül gibi yaşarız ben her gün işe gitmekten yoruldum zaten falan diyor. annem de hasrete dayanamıyor gibi. onların istanbula gelmesi hepimizi sarsar maddi açıdan.

yani çok uzatmayacağım da okulu bitirip geri dönsem çok pişman olur muyum acaba? sonuçta fen lisesi mezunuyum, iyi bir bölüm okuyorum, arkadaşlarım şimdiden uluslararası firmalarda stajlara başladılar.

Yani kısacası okumuş züccaciyeci olur mu? Neler önerirsiniz?

editcan: en yakın sinema bize 20 km mesafede, anadolu böyle gençler :(

 
hayattan ne beklediğinle bağlantılı. en büyük zenginlik ailemle geçirdiğim vakittir diyebiliyorsan, neden olmasın? kariyer, plaza hayatı, hırslar falan nereye kadar? ama ileyle yaşamak belli bi yaştan sonra koyabilir mi, aileyle genel ilişkileriniz nasıldır bilemem.bir de körelme riski var tabii. sonradan dönmek isterseniz herşey daha mı zorlaşır bilemedim. ama ben son günlerde şehir hayatından iyice tiksinir oldum.


  • mahnita  (30.11.14 20:15:00) 
İstanbul yerine evine daha yakın bir iş imkanı olan şehir, Ankara mesela daha iyi olabilir.

Okumuş ama babasının işini yapan çok var ama bölümünü sevityorsun gibi. Bir sene çalışmanı öneririm en az. Ondan sonra istediğin zaman zaten dönebileceksin baba işine.
  • Cursed Chico  (30.11.14 20:15:13) 
cigerdelen +1, abi böyle olacaktı ise en başta hiç okumasaydın. 4 sene sinema için mi yaşadın istanbul'da o stresle? anladığım kadarıyla kayıpsız bitirmişsin 4 senede çatır çatır. süper. şimdi bi süre dinlen bence. sonra istersen askerliği falan çıkar aradan. veya yüksek lisans ya da başka bi şey. ya zaten eminim 1 ay evde kaldığın zaman kendi düzenini özleyeceksin. öyle ya da böyle sen 4 yıl istanbul'da yaşadın. "ev ne güzelmiş lan" diye orda kalmak istemezsin bence uzun vadede.

ben seni çok iyi anlıyorum. acayip asosyal bi herifim. ama okula giderken vapura binmek falan abi bunlar çok değişik şeyler. istanbul'u hiç sevmesem bile, en azından okul bitene kadar burda yaşamak istiyorum. bunca emekten sonra sen de gidip züccaciye dükkanına oturma bence. özlersin burayı.
  • pescador  (30.11.14 20:18:34) 
yap karşim en doğrusu. herkes senin kadar olgun olsa metropollerde nüfus deli gibi artmaz, okumuş entelektüel insanlar tek bi yerde gruplanmaz ve ülkenin kalan bölgeleriyle olan ayrışma bu kadar belirgin olmazdı. uluslararası firmalarda staj yapan arkadaşlarının çoğunun olayı goygoydur yani zaten, rahat ol. olur tabii neden olmasın. üniversite meslek edinmek için okunulmaz, okumuş züccaciyeci tabii ki olur. kolay gelsin.


  • snape i başından beri tanırım  (30.11.14 20:19:44) 
bi sene züccaciyelik yaptıktan sonra hala o işten tatmin olmaya devam edebileceğini düşünüyosan git memleketine. ama bu kadar emek verdikten sonra ben olsam daha iyi bi iş peşinde koşardım. illa ki istanbulda yaşa, ceo ol demiyorum. ama züccaciyeliği okul okumadan da yapardın. en azından emeğinin hakkını ver.


  • elorelia  (30.11.14 20:26:39) 
cigerdelen ablanın tecrübesi bizden fazladır, düşüncelerine önem veririm ama burda katılamadım.

üniversite okumak sadece meslek için yapılması gereken bir şey değil ki. istanbulda pek çok tecrübeniz olmuştur. ufkunuz genişlemiştir.

o dediğiniz firmalarda (dikkat klişe içerir) kapitalist sisteme köle olmuş insanlardan biri olmak mutlu olmanıza garanti değil. bi yanda annen bi yanda mutlu/huzurlu yuvan varsa insan daha ne ister ki?

fen lisesi ve öss derecesi zeki olduğunuzu gösteriyor. böyle bir insan ne iş yapsa(bir aksilik çıkmazsa tabi) güzel yönetir gibi geliyor bana.

tip A kişilikte değilseniz dönün memleketinize. aradığınızı bulamazsanız istanbul kaçmıyor ya? internet üzerinden bile yapılıyor artık iş başvuruları.

anne önemli bak.

editgül: olmadı ilk sinemayı sen açarsın be! hangi şehir olduğunu söylesen daha çok fikir gelebilir tabi.

editnur: matematiğin falan da iyidir senin. memuriyeti de bi düşün. baban tükkanın başında durur sen de iyi maaş alırsın geçinir gidersiniz.
  • seksen9  (30.11.14 20:30:34 ~ 20:35:17) 
Valla Ankara'da bi aktar tanıyom. Adam avukat. Okumuş adam dükkânda durur mu? Duruyo işte. Kendi işinin başında duruyo. Adliye koridorlarından bıkmış zahir. Diyceksin ki aynı şey diil. Ankara olsa bile, herif büyük şehirde. Tamam orası farklı. Ama sosyalleşmek de sinemadan ibaret değil. 20 kilometre de, korkunç bir uzaklık değil. Haftada 1 bile gidilebilir.

Benim bu soruda takıldığım mevzu şu: Amerika'da niye Türk yok? İşte bu yüzden. Ana baba hasretine dayanamıyo Türkler. Aileden 'ayrışamıyo'. Benim çalıştığım kata bi gelsen, Amerika'ya mı geldin, Kalküta'ya mı gittin anlamazsın. Alayı Hintli. Şindi bu çocuklar, ağaç kovuğunda mı büyüdü? Hayır. Naapıyolar peki? Skype yapıyolar. Üstelik ana babalarını görmek için, senin gibi, atıyorum, 800 kilometre yol gitmek yetmiyo. İki gün gidiş, iki gün geliş sürüyo kapıdan kapıya. Filipinli bi qız vardı, gelmiş ve bi daha da gidememiş memleketine. 4 gün mü ne sürüyo gitmesi. Zaten izni bi hafta on gün! Tamamı yolda geçecek. Beterin beteri var yani. İstanbul'da doğup büyümüş ve İstanbul'dan kaçmak isteyen birinin duyurusu vardı geçenlerde burda. Ne dersiniz, küçük şehirde yaşayabilir miyim? diyodu. İstanbul'un bissürü cazip yanı var, bissürü de zahmeti, külfeti var.

Bu noktada, filmi 30 sene ileri sarıp, o günleri hayâl etmemiz lâzım. Anneni babanı mutlu ettin. Kariyeri bıraktın. Züccaciyeye devam. Allah gecinden versin, onları uğurladıktan sonra, nasıl hissedeceksin? Uluslararası firmalarda yönetici olmuş arkadaşlarına bakıp iç geçirecek misin? İmrenecek misin o hayâta? (Zerre kadar da imrenilecek bi hayatları olmiycak, onu da söyliyim sana). Yoksa çocukların, annenin yaptığı çobanı yiyerek, cacığı içerek büyümüş mü olacak?

Bi arkadaşım New York'a geldi mastır yapmaya. Çok parlak bi çocuk, hemen hocasından teklif aldı. 'Gel okulda kal' dedi hocası. Babası fikrini sordu naapmak istiyosun? diye. Çocuk düşündü ve 'Baba be! Daha kaç senemiz kaldı ki senlen beraber geçireceğimiz?' diye soruyla cevap verdi. 'Ben dönmek istiyorum Türkiye'ye' diye de ilave etti. Babanın gözleri doldu, bişey diyemedi tabii.
  • compadrito  (30.11.14 20:38:13 ~ 20:46:08) 
ailene yakın bir şehirde kariyerine uygun, yönetici adayı olabileceğin özellikle ihracat işlerinde gelişen bir şirkete kapağı at, en azından hafta sonu atlar gider ailenle kalırsın, sosyal biri değilsin anlaşılan arkadaşlarına yakın olmak da iyi gelir.


  • Çuvaldızı  (30.11.14 20:42:02) 
yeni mezunlara pompalanan CEO luk hayallerine inanmayacak kadar büyüdük.

İnan ki, başkasının soluğu ve emri altında yaşamak - çalışmak çekilir şey değil. İsteyen istediği kadar züccaciyeci desin..

İsteyen çöpçü desin ulan, yeter ki emir verme puşt müdür, yeter ki gölge eyleme ibne direktör...
  • anonymice  (30.11.14 20:42:11) 
şu an hangisi iyi gelecekse onu yap. pişman mı olacaksın ileride, ol ama zorlama kendini daha şimdiden, hayat her şekilde yorucu zaten.


  • devilred  (30.11.14 21:09:07) 
(bkz: karar vermek/@compadrito)

böyle kararlar aniden verilmez. uzun zamana yay bu kararı. üzerinde aylarca ve belki de iki sene filan düşün.
  • compadrito  (30.11.14 21:11:01) 
bu konuda yazacak cok sey var, mobilim sabah editlerim belki.

ama sunu yazayim şimdiden;

sinema 20 km demissinya, istanbulda ki en yakin sinemaya gidene kadar ki surede o 20 km yi rahat rahat gidersin.

dun kadikoydeki zirveden 18:20 de ciktim 20:40 da karsiya levente anca gectim.

bu istanbul da helikopterin ve teknen yoksa yasamak anlamsiz anasini satayim.
  • cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam  (30.11.14 21:13:10) 
Dur dükkanın başında bi altı ay, dene. Bak bakalım yapabilecek misin onu gör karar ver.

Hem mezun olduktan sonra-askerlik öncesi dönemde bunu tecrübe edersin, hem bir şey kaybetmemiş olup ailenle vakit geçirir ondan sonra karar verirsin.

Ama sevmediğin sürece bir işi yapma, kaç.. Çok para kazanıp mutsuz olacağına, az kazanıp mutlu ol.
  • yatagants  (30.11.14 21:13:19) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.