çok uzun süre direndim her ikisine de. dedim ki, farmakolocik bağımlılık gelişmesin. kafeinman, teinman olmiyim. gerçek kafeinman gördüm ben çünkü. klinik araştırmada, üzerinde ilaç deniycektik. kaave içmesi yasak tabii. bizi dövecek kadar saldırganlaştı, korkunç bir başağrısı olduğunu tarif etti ve çalışmayı yarıda bıraktı, gitti kaavesini içti.
iki sene önce, qanqanın annesi, 'hadi birer çay daa içelim!' diye burnuma dayaya dayaya alıştırdı beni de. sabah çay içmeyince afyonu patlamayan insannar olur ya, onnardan biri değilim diye çok mutluydum hep. şindi benim de afyonum patlamıyo sabahları. mutlaka o yeşil çay içilecek. 1 tane sabah, 1 tane öğlen. misal şu anda burda saat sabahın 10'u, çay içmedim, uyurgezer gibiyim. o mutluluğumu sona erdirdi o apla. eskiden bööle miydi? sabah kalkar su içer ve ayılırdım.
gel gör ki, yeşil çayın müthiş faydaları var. kaavenin de öyle. kaavede hâlâ decaf'e devam. haftada iki üç bardak. keyif için, kokusu için sırf.
Am-man diyim hocam, nikotinman ve toksikoman olmayın da, kafeinman, teinman olmanın çok da bi zararı yok. hayat kalitesini düşürüyo sadece. içmezsen gendine gelemiyon, etrafını kırıyon, gafan basmıyo.
ekleme: Lim5, hay aazına sağlık qız! nası unuttum demir emilimini? kansız bırakıyo seni.
0