çünkü feodalizm den modern devlete geçmek demek teknolojik gelişmelerin de ışığında üretim araçlarının sahiplerinin ve üretim ilişkilerinin de el değiştirmesi demekti. selflik ortadan kalkmıştı yerine "devlet" kavramı oturtuluyordu. şehirleşmenin de bir takım ihtiyaç ve getirileri olarak bürokrasi ortaya çıktı bunun yürütülmesi için eğitimli nüfus gerekiyordu. ulus devletlerin inşası sırasında iktidar mekanizması eğitim , dil vb araçlarla hayat şartlarını dönüştürerek yurttaşlarını ulus denilen tüm ülkeye yayılmış hayali koca bir cemaat ülküsü etrafında kendine bağlayabildi. sınıf birliğinin karşısına ulus birliğini koydu ki yaşayabilsin. sonuçta artık imparatorluklar yerine sınırları çizilmiş belli başlı ülkelerden söz ediliyordu. tüm bunlar için de para gerekiyordu. işte modern devletlerin yurttaşlarını oluşturduğu bu süreçte devlet sanayi ve ticaret burjuvazisiyle kol kola girdi ve hem kendini var etti hem ülkü birliği oluşturacak değerleri inşa etti.
yunan şehir devletleri ve roma imparatorluğundaki yurttaş yetiştirme zorunluluğu modern devletinkiyle benzer yönlere sahip olabilir fakat aynı değildir. zira ekonomik işleyiş farklı.
ayrıca sosyalist devletlerde yurttaş yetiştirme zorunluluğunun olması orada kapitalizm den zaten söz edilmeyeceği için, kapitalizmle olan bağlantıyı yok saymaz.
yurttaş yetiştirme zorunluluğu kapitalizmin bir sonucu değil modern devletin bir sonucudur. bu devlet ister sosyalist olur ister kapitalist. sosyalist devlette sosyalist ideoloji aşılanır. kapitalist devlette kapitalist ideolojiye bireyin uyum sağlaması istenir.
ha peki o zaman modern devletler yurttaş yetiştirirken demokratik midir? yurttaşlık kavramının içini doldururlar mı? bu ayrı bir tartışma konusudur.
0