benim mükemmel bir atasözüm vardır, muhakkak benden önce söyleyen olmuştur da bunu kendi kendime bulmuştum ben: insan, inanmak zorunda hissettiği zaman inanır. biz bu banner'ı yapana gerizekalı diyoruz falan ama bu tipler insanların zaaflarını çok iyi değerlendiriyorlar. ha bu iyi bir şey mi? tartışılır. ama yaptıkları işte başarılı oldukları, ne yaptıklarını çok iyi bildikleri kesin.
kilosuyla sorun yaşamayan birine hatta yerine göre kilolu birine bile bu reklam çok komik gelebilir. ama kilolarından şikayetçi olan, denediği hiçbir kilo verme yönteminde başarılı olamayan birisi normalde makul bir insan olsa bile, içinde bulunduğu durumdan ötürü psikolojik baskı nedeniyle bu ürüne bir şans vermek zorunda hisseder kendini. doğuştan salaklar ve ihtiyaç hisseden çaresiz kişiler = para.
amariga da işte böyle yapıyor. bir tarafa sen şusun diyor, diğer tarafa sen busun. öyle düşürüyor birbirine. yaa. insanları savaştırmak için onlara motivasyon vermen gerekir çünkü, bir şeylere itmen ve bir şeylere ihtiyaç duyduklarını hissettirmen gerekir. insanlar durduk yere tüketim çılgınlığına kapılmadı örneğin. kimse iki tane pantolonu varken durduk yere "LAN NEDEN ÜÇÜNCÜSÜNÜ ALMIYORUM AVRADINI SKİM" diyerek mağazaya koşmadı. hep başkaları dedi ALSANA OLM diye.
bir şeylerin güdümündeyiz. bunu kuklalık, bağımlılık olarak değerlendirmek belki de doğru değil. iplerin kendiliğinden oluştuğunu, tek bir kişiye veya bağlı olmadığını söyleyebiliriz. ama bu iplerin işleyişini kavrayan, onları eline almayı başaran insanlar diğerlerini oynatabiliyor haliyle.
0