liseliler hatta üniversiteliler bilmez, basket potaları sadece kolejlerde, lüks semtlerin parklarında olurdu. basket topu ise benim gibi 80 kuşağı çocuklarının çoğunun değil sahip olmak, oynamak için dahi elini süremediği bir metaydı. belki basketbolun biraz daha elit olarak algılanmasının temeli budur :)
esas mesele ise kazanç olayı. futbol ülkemizde hep çok popülerdi ve bir futbolcu bir basketbolcuya göre -istisnaları saymazsak- çok abartı paralar kazanıyor/du. hedo gidene kadar nba'e gidip öyle aman aman sözleşmeler yapan basketçilerimiz olmadı. futbola başlayan kişinin profesyonel spor hayatını okul ile birlikte yürütmesi ülkemizde imkansız, ama basketbol biraz daha hobimsi idi , geçim derdi olmayan, daha görmüş geçirmiş tiplerin sporuydu. misal süper ligde hiç üniversite takımı var olamamış ama basket liginde lise takımı bile mücadele etmişti. itü, selçuk üni. vs vardı bir aralar, belki hala vardır takip etmiyorum.
hiç unutmam kuzenim kayseri meysu altyapısında basketbol oynardı ve takımın en yeteneklisiydi, fatih solak ise en uzun boylu ama kazmaydı. klup kapandı, geçim derdi baş gösterince bizimki bıraktı, solak ise aldı yürüdü..
0