abi simdi ben sana uzun bir cevap yazacagim, yani spesifik olarak durumunu bilmiyorum, ama senin anlattiklarindan biraz anladigim kadarina moral acisindan destek olmaya calisacagim cunku buradan paket yapip kiz gonderemem (bu bir gun mumkun olsa cok erkegin hayati kurtulur) eger uymuyorsa bile aklinin bir kosesinde bulunmasini isterim. ve onden soyleyim, bunlarin hepsi, "bence," yani belki yanlistir, ve ben de yanlis oldugunu baska bir gun ogrenecegim, ama o gune kadar benim dogrum.
simdi bir kere bu moralle ve durumunla kiz arkadas olayini unut, tarihin derinliklerine gom. bunun iki nedeni var:
birincisi, istegin son derece bencilce. sen kiz arkadas istemiyorsun, sen sana destek ve sefkat gosterecek birisini istiyorsun. yani sen direk menfaat istiyorsun. kiz (herhangi bir kiz) da salak degil, bir sey vermen, bir sekilde baska tercihinden ustun olman gerekiyor. cunku kiz da bir menfaat pesinde. tabii bu para veya ask, seks, ya da senin gibi destek vb.. olabilir. yani senin dusunmen gereken sey, "ben karsiliginda ne verecegim?" dir. sen su anda depresyon ve bunalim ile bunlarin derivative lerini verebilirsin. hic bir kiz bunlari istemez. "super seks veririm" de istedigin kadar, bunalim hic bir kiza seksi gelmeyecektir. huzur da veremezsin, cunku ic huzurun yok.
ikincisi, sen su anda kendine guveni olmayan birisisin. fiks olarak konusmak gerekirse kizin gercek istedigi ne olursa olsun, hizmetler bundle halinde alinaccaktir, ve bu pakette diger ozellikler ne olacaksa olsun, bir erkekte olmasi gereken en onemli sey guctur. maddi ya da manevi, yani gucten kast ettigim, hayata karsi kol kanat gerebilecek, kizin da rahatlikla omzuna kafasini yaslayabilecegi birisi olman. iste bu noktada "kendine guven"mek agir basiyor, nasil karpuzun hafif yassi olmasi icindeki su miktarina isaret ise, erkegin kendine guvenmesi de gucune bir isarettir. yassi olmayan karpuzdan su cikar mi? acayip cikabilir, ozellikle kucukse. ama bunu kimse kesmeden bilemez, kesmeleri icin de hafif yassi olmasi gerekiyor. kimse de gelip kesmeyecek yassi olmadigi icin. yani kendine guvenmelisin. kendine guvenmek yukaridaki birinci maddedeki problem uzerine daha da mantikli dusunup sonuc uretmeni saglayacaktir hatta.
ha bir de, kesinlikle kizlardan falan yardim bekleme, bak ben $irak diye nasil teshisi koydum "kendine guvenmelisin" diye, onlar da "kendine guvenin yok senin" diye lafi senin psikolojini falan zerre umursamadan koyacaklardir, yani gidip de kimseden senin guvenini yukseltmesi icin yardim bekleme. ne yapacaksan sen yapacaksin.
o nedenle, ilk yapman gereken sey, nasil kendine guven kazanabilecegini bulmak. bunu hemen arastirmaya baslayabilirsin. en kisa yolu basaridir. isinde basarili olmak, bir hobide basarili olmak vb. gibi. tabii bu yalniz da olmaz, yani birisi bu basariyi gormeli, sana bu basaridan bahsetmeli, odulunu vb. vermeli. yoksa daha once de yazmistim bir duyuruya, gidip dunyanin en baba kuru fasulyesini yap istersen, oturup tek basina yersen bir isine yaramaz.
ayrica bu guvensizligini boyle gidip boyuna, ilaclara, yaptigin ise, egitimine, penis boyuna, sacinin seyrekligine, kilona, arabana, giyimine, eski kiz arkadaslarina, ailene vb. kadar baglayacak kisiler cikacaktir, bir kulagindan girip obur kulagindan ciksin, merak edene de cikarip goster korksunlar. omzuna toplumun koydugu basarili ve guclu olma gorevi, ve bunun olusturdugu baskiyi, basarisiz olma durumunda yasanacak utanctan cikacak olan korkuyu, bir de butun bunlarla yalniz ugrasmanin ne buyuk bunalim getirdigini yalnizca bilenler bilir, geriye kalanlar sadece konusur..
simdi cevabin en onemli kismina geciyoruz, yani cogu kisi "bir kiz bul gecer" diyecektir, der, demeye devam edecektir, ve dogrudur, bir kiz bulursan bu gecer. niye? cunku sen sikintilar icinde bunalmissin, yorulmussun, stresini atacak, zehirini paylasacak birisini ariyorsun. bulamiyorsun, olmayinca tabii "ulan benim neyim eksik" diye dusunmeye basliyorsun, bu bir sene sonra "ben bes para etmem" e donuyor, hedeflerini kaybediyorsun, umutsuz ve anlamsiz kaliyorsun. bir kiz bulursan "aa birileri beni begendi" diye dusunmeye baslayacaksin, yasamak icin bir nedenin olacak.
gel gor ki (birincisi) ve (ikincisi) ile baslayan paragraflarda bahsettigim nedenlerden oturu bunlarin hic birisi olmayacak, ozet gecmek gerekirse (ki kafana iyice oturt bunu, sucu onlara yukleme diye soyluyorum): hic bir kiz seninle iki dakika bile zaman gecirmek istemeyecek. ben olsam ben de istemezdim, manyak miyim olm isim gucum mu yok "aa bunalimda eleman varmis ben de bunalima girmek istiyordum zaten uzun zamandir, anlatsin paylasayim" diye geleyim? sen olsan ister miydin? hatta daha acisini soyleyim, erkek de olsa kiz da olsa, herkes bu duruma asagilayarak cevap verecektir, cunku farkinda olmadan kendi egolari bunu uste cikmak icin avantaj olarak gorecektir.
neyse, simdi esas sorununa gelir isek:
abi. senin su anda oturup dusunmen lazim. "ben burada ne yapiyorum?" diye. yani bir zaman bu yola girmissin, her seyi geride birakip gelmissin. simdi sen misyonuna devam etmek yerine havlu atiyorsun. yakisir mi bu?
oturup dusun bence. gelirken bir hedefin vardi. neydi o hedef? hedefi hatirliyor olmalisin. atiyorum mesela, "30 metrelik tekne almak istiyorum ben 40 yasimda" dedin diyelim. bir kere, hedef hala gecerli mi, onu oturup dusun. ve bunu da bu kotu moralle dusundugunun farkinda olarak dusun, yani icine girdigin zorluklar nedeniyle hedefe artik ulasamayacagini dusundugunden vazgecmeye yoneldi isen, bu hedef degisimi de sorununun bir parcasidir. hedefinden bir obje olarak sasti isen, bunu paraya cevirip oyle dusun, yani 30 metrelik tekne yerine "40 yasina kadar 5 milyon dolar kazanmak istiyorum" diye dusun. olabilecek bir hedef haline getir, kendini basarabilecegine inandir.
eger hedefinin ne oldugunu belirlemis, ve hedefinin hala gecerli oldugunu kesfetti isen, o halde misyonundan sasmamalisin. misyonundan sasarsan kaybedersin. misyonundan "misyon cok zormus" diye sasarsan daha da kotu olur, cunku o zaman tercihli kaybedersin, bu saglik vb. gibi nedenlerden oturu kaybetmekten daha kotudur. oyle olursa kendine bu yasinda geleceginde yapabileceklerin uzerine tavan koymus olursun, bu da su anda icinde bulundugun kisir donguyu daha da derinlestirir. bir insanin, ozellikle de bir erkegin yapabilecekleri uzerine tavan koyulamaz. "istedigim her seyi yapabilirim" demen gerekir. yani o nedenle, ne pahasina olursa olsun hedefinden $a$mayacaksin.
bir kere onceden belirledigin hedefinin ne oldugunu hatirladin, simdi de bunu, ya da muadilini tekrar hedef yaptin, eh o zaman bu yolda gideceksin, misyon adami olacaksin. "isin geregi" ne ise yapacaksin, aglamak olmaz.
simdi "isin geregi" ni tartisalim. bir kere cogu buyuk hedefte isin geregi, ya en iyi olmak ya da baskalarinin yapmayacagi seyi yapmaktir. en iyi olmak da yetmez, cunku cok insan var rekabet ettigin ve en iyi olmaya calisan, o halde senin yapman gereken baskalarinin yapamayacagi seyleri yapmaktir. yani senin icin isin geregi, son derece zor sartlarda ayakta durabilmektir. bu zor sartlar; yalnizlik, on sene boyunca market kasiyerleri disinda baska disi varlik ile konusmamak, duvarlarla konusmak, parkelerle cilingir sofrasi acmak, patronun her dedigine "he" demek, egonu yerlerde surundurmek olabilir. ama icinde bulundugun duruma, ulasmak istedigin hedefe varabilmek icin "isin geregi," bu zorluklarla mucadele etmektir, basa cikabilmektir. bunun bilincinde olmalisin, kabul etmelisin, misyonunun geregi budur cunku. bu sekilde dusunur isen kendine guvenin geri gelecektir, ve sen de ancak boyle guclu olabilirsin. arkasi da buyuk olasilikla gelir, kizlar da gelir, ortamlar da, arkadaslar da. gelmezlerse de problem olmamalidir, cunku hedefin her ne ise, ona eristiginde bunlarin hepsine degmis olacaktir. hedefin her ne ise, bedelini su anda, bu sekilde, bunlarla mucadele ederek oduyorsun. bedelsiz kazanc olmaz, her seyin bir bedeli vardir.
ha nedir? su sirada sadece mantik ile dusunursen, hedefin bu bedellere deger midir? degmez diyor isen bu moralle mi diyorsun, yoksa gercekten mi degmez? "raki sisesinde balik olacagim" gibi bir hedefin var ise tabii ki degmez. hedefin ne ise buna sen karar vereceksin.
yok onceden belirledigin hedefin artik belirli nedenlerden oturu gereksiz olduguna karar verdin, ya da degmedigine karar verdin diyelim, problem degil. yeni bir hedef koy kendine, ve onun pesinden git. (sakin hedef kucultme ama, esit derecede olsun) eger koyacagin yeni hedef icin turkiye'ye donmen gerekiyor ise, ya da bu asamali bir hedefse de, mesela "ben turkiye'ye donerim, kafami duzeltirim, yalnizliktan kurtulurum, sonra tekrar devam ederim" diyebiliyorsan o da olur, yani turkiye'ye don, ama sartli olarak, yani turkiye'ye donunce "baslarim boyle hedefin xine, ben boyle de iyiyim" dersen de olmaz. hedefsiz hayat olmaz.
yani uzun lafin kisasi sudur, sen bir amac icin geldin, yol zor geldi, yalniz kaldin, simdi pes etmeye hazirsin, ama istemiyorsun sasmak, o yuzden yardim istiyorsun, kiz arkadas olsun istiyorsun. hayat acimasiz. cok sansli degilsen (i.e. lise askin yan apartmana tasinmaz ise, ve hala aski bitmemis ise) boyle bir sey olmayacak, kimse sana yardimci olmayacak. ne yapacak isen kendin yapabilirsin. psikiyatriste gidersen bu durumu kabullenmen/unutman icin medikal yardim yapacaktir, ilaclari kesersen daha kotu geri gelir. psikolog ise sana periyodik yardimda bulunacaktir, bunlari her acip icini doktugunde rahatlayacaksin, ama bir hafta sonra yine moralin bozulacak, yine gitmen gerekecek. senin istedigin kesin cozum.
bu sorunun kisa vadede bir sekilde cozulse bile (hayat kadini, uzman yardimi, kiz arkadas vb..), uzun vadede tekrar alevlenmemesi icin yapilabilecek tek sey de yalnizca senin elinde: misyon adami oldugunu unutma, hedefine odaklan, ve basariya giden yolda yuru, basarmadan da durma. aksi takdirde ruzgar seni nereye gotururse oraya gitmis olursun, ve hayatinin sonunda geriye baktiginda yalnizca uzuntu ve mutsuzluk gorursun.
ve ben eminim sen turkiye'yi eski halinde, kendine guvenin varken den hatirliyorsun. ama o zamanki sen farkli, su zamanki, bu zorluklarla mucadele etmislikten sonraki sen farkli. belirgin yaralarin var simdiye kadar olanlar nedeniyle. yani elinde hic bir garanti yok turkiye'ye donunce de kizlarin basina ususeceginden.. bunu bir cikis olarak gorme luksun yok. kiz olayini pek cok kisi sayi oyunu olarak gorur, on tanesine yazarsin ve biri cevap verir, onu da alir kiz arkadasin yaparsin. olaya bu acidan yaklasmak sana herhalde uzun vadede mutluluk getirmez, ama kisa vadede bu sekilde guvenini koruyan pek cok arkadasim var benim, ve onlara calisiyor, belki senin icin de uygun olur? (ve buna da misyon adami modunda yaklasmalisin, birden dorde kadar butun kizlar reddetti ise besinci reddetmeyebilir..)
yok eger "ben misyon adami olmak istemiyorum" diyor isen de, ki o senin bilecegin is, bunu yine dis yardim olmadan kabul et, hayatini siradan birisi gibi gecirmeye ve elindekilerle mutlu olmaya da hazir ol.
ama en onemlisi, varacagin sonuc ne olursa olsun, kendine guven. kendine guvenmezsen baskalarinin basacagi bir tas olursun. kimse ta$ olmak istemez, cogunluk da ta$ oldugunu farketmez.
0