[]

Az da olsa biraz moral biraz destek lütfen
Su duyuru alaninda dünyanin bir cok yerinden girerek bir seyler okuyor, soruyor, yanitliyoruz.
Böyle bir seyi yazacagimi tahmin etmezdim, demek yanlizlik yazdirabiliyor. Icinde az da olsa yardimseverlik kalmis, moral verebilecek, yönlendirici olacak "tanimadigim ama iyi niyetli" insanlarin yardimina ihtiyacim var.
Tarifsiz acilar cekiyorum, senelerdir ülkemden uzaktayim, okul mevzusunu bile es gectim. Yarida biraktim, üc bes ekmek parasi ile meslegimde kalifiye biri olarak kendimi idame ettiriyorum. Maddi sorun cekmiyorum, burada bile anlatamacagim bazi sorunlar yasiyorum. Ama bunlari tetikleyen bazi sorunlarimi paylasmak istiyorum izninizle.
Kac senedir adam gibi bir iliski yasayamadim. Türkiye´de iken bir cok degerli sevgilim oldu. Kola kola gezecegim bir tek kiz bulamadim. Elini sevmeye kitap yazacagim bir tek sevgili sahibi olamadim son yillar. Tarifsiz ucurumlara sürüklüyor beni bu durum. Cok sakin ve bir o kadar da asi bir yapim var. Müthis derecede kizlardan cekinir oldum. Hosuma giden biri oldugunda basimi egip geiyorum. Yanina dahi yanasamiyorum. Ters bir tepki alirim diye korkuyorum. Allah biliyor ya, basima tac yapip sirtimda bir ömür boyu tasicagim kizlar gördüm. Ama yanlarina dahi yanasamiyorum. Oldukca kibar sekilde bir kac denemelerim oldu. Tam da tahmin ettigim gibi, samimiyetsizce tanismak muhabbet etmek icin bile red edildim. Tipim, fizigim de hic bir sorun yok.
Cok cesitli sorunlar yasiyorum, senelerimi yurt disina verdim.
Hayvanlar gibi calisiyorum, sabahlara kadar. Cevreme yardim ediyorum. Bir sevgilinin omzuna basimi yaslamaya bile fitim. Onu sirtimda tasirim kilometrelerce. Ama bulamiyorum kafama göre birini. Bu cekingenlikten siyrilamiyorum.
Buraya kadar yazdiklarimda hep sevgilimin olmayisindan bahsetmis gibi algilayabilirsiniz. Ancak kazin ayagi öyle degil, müthis bir sevgi eksikligi yasiyorum.
Fisi cekme, voroshane bir hayata meyilleniyorum. Mütis umutlarla dolu yasamimda, umutsuzluga sürüklendim. Anlamsizlasti hersey.
Kimseden destek alamiyorum, cevrem var ama acilamiyorum. Tabir yerinde ise renk vermeyerek polyanacilik oynuyorum. Icimde müthis bir isyan ve ümitsizlik var. Sevdigim herseyden istemeyerek de olsa uzaktayim. Ve mecburi olarak böyle de uzak kalacagim bir süre.
Buraya kadar okuyup vakit ayirdiysaniz cok tesekkür ederim. Bir incelik gösterdiniz.
Limitlerimi zorluyorum acikcasi, herseyi bitirebilirim.
Biraz yapici desteklerinizi rica ediyorum. Disari gez hava al gibi degil de, harbi harbi yönlendirici faydali desteklerinize ihtiyacim var.
Lütfen yönlendirici desteklerinizi esirgemeyin. Laf olsun diye de bir kelam etmeyin lütfen.
Ne yapabilirim, herseyi bitirebilirim. Polyanacilik oynamadan da, az da olsa ufak bir sevgiye nasil ulasabilirim?
Böyle bir seyi yazacagimi tahmin etmezdim, demek yanlizlik yazdirabiliyor. Icinde az da olsa yardimseverlik kalmis, moral verebilecek, yönlendirici olacak "tanimadigim ama iyi niyetli" insanlarin yardimina ihtiyacim var.
Tarifsiz acilar cekiyorum, senelerdir ülkemden uzaktayim, okul mevzusunu bile es gectim. Yarida biraktim, üc bes ekmek parasi ile meslegimde kalifiye biri olarak kendimi idame ettiriyorum. Maddi sorun cekmiyorum, burada bile anlatamacagim bazi sorunlar yasiyorum. Ama bunlari tetikleyen bazi sorunlarimi paylasmak istiyorum izninizle.
Kac senedir adam gibi bir iliski yasayamadim. Türkiye´de iken bir cok degerli sevgilim oldu. Kola kola gezecegim bir tek kiz bulamadim. Elini sevmeye kitap yazacagim bir tek sevgili sahibi olamadim son yillar. Tarifsiz ucurumlara sürüklüyor beni bu durum. Cok sakin ve bir o kadar da asi bir yapim var. Müthis derecede kizlardan cekinir oldum. Hosuma giden biri oldugunda basimi egip geiyorum. Yanina dahi yanasamiyorum. Ters bir tepki alirim diye korkuyorum. Allah biliyor ya, basima tac yapip sirtimda bir ömür boyu tasicagim kizlar gördüm. Ama yanlarina dahi yanasamiyorum. Oldukca kibar sekilde bir kac denemelerim oldu. Tam da tahmin ettigim gibi, samimiyetsizce tanismak muhabbet etmek icin bile red edildim. Tipim, fizigim de hic bir sorun yok.
Cok cesitli sorunlar yasiyorum, senelerimi yurt disina verdim.
Hayvanlar gibi calisiyorum, sabahlara kadar. Cevreme yardim ediyorum. Bir sevgilinin omzuna basimi yaslamaya bile fitim. Onu sirtimda tasirim kilometrelerce. Ama bulamiyorum kafama göre birini. Bu cekingenlikten siyrilamiyorum.
Buraya kadar yazdiklarimda hep sevgilimin olmayisindan bahsetmis gibi algilayabilirsiniz. Ancak kazin ayagi öyle degil, müthis bir sevgi eksikligi yasiyorum.
Fisi cekme, voroshane bir hayata meyilleniyorum. Mütis umutlarla dolu yasamimda, umutsuzluga sürüklendim. Anlamsizlasti hersey.
Kimseden destek alamiyorum, cevrem var ama acilamiyorum. Tabir yerinde ise renk vermeyerek polyanacilik oynuyorum. Icimde müthis bir isyan ve ümitsizlik var. Sevdigim herseyden istemeyerek de olsa uzaktayim. Ve mecburi olarak böyle de uzak kalacagim bir süre.
Buraya kadar okuyup vakit ayirdiysaniz cok tesekkür ederim. Bir incelik gösterdiniz.
Limitlerimi zorluyorum acikcasi, herseyi bitirebilirim.
Biraz yapici desteklerinizi rica ediyorum. Disari gez hava al gibi degil de, harbi harbi yönlendirici faydali desteklerinize ihtiyacim var.
Lütfen yönlendirici desteklerinizi esirgemeyin. Laf olsun diye de bir kelam etmeyin lütfen.
Ne yapabilirim, herseyi bitirebilirim. Polyanacilik oynamadan da, az da olsa ufak bir sevgiye nasil ulasabilirim?

Duygusal bir yapin var. Bu yazim seklinden, sectigin kelimelerden de anlasiliyor.
Buyuk bir duygu acligi yasiyorsun. Evet bunun ilaci da basini omzuna yaslayacagin bir karsi cins olmali. Fakat bunu nasil edinecegin konusunda simdilik bir sey soyleyemeyecegim. Sosyalfobi gibi bir sorunun var mi? Var ise bir uzmandan destek almak isini kolaylastirabilir.
Buyuk bir duygu acligi yasiyorsun. Evet bunun ilaci da basini omzuna yaslayacagin bir karsi cins olmali. Fakat bunu nasil edinecegin konusunda simdilik bir sey soyleyemeyecegim. Sosyalfobi gibi bir sorunun var mi? Var ise bir uzmandan destek almak isini kolaylastirabilir.
- msb
(03.07.09 04:27:09)

sosyalfobim bulunmuyor.
keza emoculuk gibi yakistirmalarin yakinindan dahi gecmiyorum. otuz a merdiveni dayadik. cakma yasantilar ile hülasa alakam bulunmuyor. laf olsun diye yazmayin lütfen.
keza emoculuk gibi yakistirmalarin yakinindan dahi gecmiyorum. otuz a merdiveni dayadik. cakma yasantilar ile hülasa alakam bulunmuyor. laf olsun diye yazmayin lütfen.
- tekne
(03.07.09 05:09:29 ~ 05:10:27)

kendinize güvenin ve inanın. türkiye'de olsanız korkmanızda haklı görürdüm sizi bir bayana yaklaşırken ama oralarda çekinmeyin bence. öncesinde tanıyın sonra bakın ihtiyacınız olan sevgiyi size verebilecek birisi mi o? ondan sonra ilerlersiniz olmadı. ama tekrarlayayım kendinize inanın ve sonucunda ihtiyacınız olan sevgiyi size getirebilecek şeyler için hamle yapmaya cesaret edin..
- dambil
(03.07.09 05:12:50)

abi simdi ben sana uzun bir cevap yazacagim, yani spesifik olarak durumunu bilmiyorum, ama senin anlattiklarindan biraz anladigim kadarina moral acisindan destek olmaya calisacagim cunku buradan paket yapip kiz gonderemem (bu bir gun mumkun olsa cok erkegin hayati kurtulur) eger uymuyorsa bile aklinin bir kosesinde bulunmasini isterim. ve onden soyleyim, bunlarin hepsi, "bence," yani belki yanlistir, ve ben de yanlis oldugunu baska bir gun ogrenecegim, ama o gune kadar benim dogrum.
simdi bir kere bu moralle ve durumunla kiz arkadas olayini unut, tarihin derinliklerine gom. bunun iki nedeni var:
birincisi, istegin son derece bencilce. sen kiz arkadas istemiyorsun, sen sana destek ve sefkat gosterecek birisini istiyorsun. yani sen direk menfaat istiyorsun. kiz (herhangi bir kiz) da salak degil, bir sey vermen, bir sekilde baska tercihinden ustun olman gerekiyor. cunku kiz da bir menfaat pesinde. tabii bu para veya ask, seks, ya da senin gibi destek vb.. olabilir. yani senin dusunmen gereken sey, "ben karsiliginda ne verecegim?" dir. sen su anda depresyon ve bunalim ile bunlarin derivative lerini verebilirsin. hic bir kiz bunlari istemez. "super seks veririm" de istedigin kadar, bunalim hic bir kiza seksi gelmeyecektir. huzur da veremezsin, cunku ic huzurun yok.
ikincisi, sen su anda kendine guveni olmayan birisisin. fiks olarak konusmak gerekirse kizin gercek istedigi ne olursa olsun, hizmetler bundle halinde alinaccaktir, ve bu pakette diger ozellikler ne olacaksa olsun, bir erkekte olmasi gereken en onemli sey guctur. maddi ya da manevi, yani gucten kast ettigim, hayata karsi kol kanat gerebilecek, kizin da rahatlikla omzuna kafasini yaslayabilecegi birisi olman. iste bu noktada "kendine guven"mek agir basiyor, nasil karpuzun hafif yassi olmasi icindeki su miktarina isaret ise, erkegin kendine guvenmesi de gucune bir isarettir. yassi olmayan karpuzdan su cikar mi? acayip cikabilir, ozellikle kucukse. ama bunu kimse kesmeden bilemez, kesmeleri icin de hafif yassi olmasi gerekiyor. kimse de gelip kesmeyecek yassi olmadigi icin. yani kendine guvenmelisin. kendine guvenmek yukaridaki birinci maddedeki problem uzerine daha da mantikli dusunup sonuc uretmeni saglayacaktir hatta.
ha bir de, kesinlikle kizlardan falan yardim bekleme, bak ben $irak diye nasil teshisi koydum "kendine guvenmelisin" diye, onlar da "kendine guvenin yok senin" diye lafi senin psikolojini falan zerre umursamadan koyacaklardir, yani gidip de kimseden senin guvenini yukseltmesi icin yardim bekleme. ne yapacaksan sen yapacaksin.
o nedenle, ilk yapman gereken sey, nasil kendine guven kazanabilecegini bulmak. bunu hemen arastirmaya baslayabilirsin. en kisa yolu basaridir. isinde basarili olmak, bir hobide basarili olmak vb. gibi. tabii bu yalniz da olmaz, yani birisi bu basariyi gormeli, sana bu basaridan bahsetmeli, odulunu vb. vermeli. yoksa daha once de yazmistim bir duyuruya, gidip dunyanin en baba kuru fasulyesini yap istersen, oturup tek basina yersen bir isine yaramaz.
ayrica bu guvensizligini boyle gidip boyuna, ilaclara, yaptigin ise, egitimine, penis boyuna, sacinin seyrekligine, kilona, arabana, giyimine, eski kiz arkadaslarina, ailene vb. kadar baglayacak kisiler cikacaktir, bir kulagindan girip obur kulagindan ciksin, merak edene de cikarip goster korksunlar. omzuna toplumun koydugu basarili ve guclu olma gorevi, ve bunun olusturdugu baskiyi, basarisiz olma durumunda yasanacak utanctan cikacak olan korkuyu, bir de butun bunlarla yalniz ugrasmanin ne buyuk bunalim getirdigini yalnizca bilenler bilir, geriye kalanlar sadece konusur..
simdi cevabin en onemli kismina geciyoruz, yani cogu kisi "bir kiz bul gecer" diyecektir, der, demeye devam edecektir, ve dogrudur, bir kiz bulursan bu gecer. niye? cunku sen sikintilar icinde bunalmissin, yorulmussun, stresini atacak, zehirini paylasacak birisini ariyorsun. bulamiyorsun, olmayinca tabii "ulan benim neyim eksik" diye dusunmeye basliyorsun, bu bir sene sonra "ben bes para etmem" e donuyor, hedeflerini kaybediyorsun, umutsuz ve anlamsiz kaliyorsun. bir kiz bulursan "aa birileri beni begendi" diye dusunmeye baslayacaksin, yasamak icin bir nedenin olacak.
gel gor ki (birincisi) ve (ikincisi) ile baslayan paragraflarda bahsettigim nedenlerden oturu bunlarin hic birisi olmayacak, ozet gecmek gerekirse (ki kafana iyice oturt bunu, sucu onlara yukleme diye soyluyorum): hic bir kiz seninle iki dakika bile zaman gecirmek istemeyecek. ben olsam ben de istemezdim, manyak miyim olm isim gucum mu yok "aa bunalimda eleman varmis ben de bunalima girmek istiyordum zaten uzun zamandir, anlatsin paylasayim" diye geleyim? sen olsan ister miydin? hatta daha acisini soyleyim, erkek de olsa kiz da olsa, herkes bu duruma asagilayarak cevap verecektir, cunku farkinda olmadan kendi egolari bunu uste cikmak icin avantaj olarak gorecektir.
neyse, simdi esas sorununa gelir isek:
abi. senin su anda oturup dusunmen lazim. "ben burada ne yapiyorum?" diye. yani bir zaman bu yola girmissin, her seyi geride birakip gelmissin. simdi sen misyonuna devam etmek yerine havlu atiyorsun. yakisir mi bu?
oturup dusun bence. gelirken bir hedefin vardi. neydi o hedef? hedefi hatirliyor olmalisin. atiyorum mesela, "30 metrelik tekne almak istiyorum ben 40 yasimda" dedin diyelim. bir kere, hedef hala gecerli mi, onu oturup dusun. ve bunu da bu kotu moralle dusundugunun farkinda olarak dusun, yani icine girdigin zorluklar nedeniyle hedefe artik ulasamayacagini dusundugunden vazgecmeye yoneldi isen, bu hedef degisimi de sorununun bir parcasidir. hedefinden bir obje olarak sasti isen, bunu paraya cevirip oyle dusun, yani 30 metrelik tekne yerine "40 yasina kadar 5 milyon dolar kazanmak istiyorum" diye dusun. olabilecek bir hedef haline getir, kendini basarabilecegine inandir.
eger hedefinin ne oldugunu belirlemis, ve hedefinin hala gecerli oldugunu kesfetti isen, o halde misyonundan sasmamalisin. misyonundan sasarsan kaybedersin. misyonundan "misyon cok zormus" diye sasarsan daha da kotu olur, cunku o zaman tercihli kaybedersin, bu saglik vb. gibi nedenlerden oturu kaybetmekten daha kotudur. oyle olursa kendine bu yasinda geleceginde yapabileceklerin uzerine tavan koymus olursun, bu da su anda icinde bulundugun kisir donguyu daha da derinlestirir. bir insanin, ozellikle de bir erkegin yapabilecekleri uzerine tavan koyulamaz. "istedigim her seyi yapabilirim" demen gerekir. yani o nedenle, ne pahasina olursa olsun hedefinden $a$mayacaksin.
bir kere onceden belirledigin hedefinin ne oldugunu hatirladin, simdi de bunu, ya da muadilini tekrar hedef yaptin, eh o zaman bu yolda gideceksin, misyon adami olacaksin. "isin geregi" ne ise yapacaksin, aglamak olmaz.
simdi "isin geregi" ni tartisalim. bir kere cogu buyuk hedefte isin geregi, ya en iyi olmak ya da baskalarinin yapmayacagi seyi yapmaktir. en iyi olmak da yetmez, cunku cok insan var rekabet ettigin ve en iyi olmaya calisan, o halde senin yapman gereken baskalarinin yapamayacagi seyleri yapmaktir. yani senin icin isin geregi, son derece zor sartlarda ayakta durabilmektir. bu zor sartlar; yalnizlik, on sene boyunca market kasiyerleri disinda baska disi varlik ile konusmamak, duvarlarla konusmak, parkelerle cilingir sofrasi acmak, patronun her dedigine "he" demek, egonu yerlerde surundurmek olabilir. ama icinde bulundugun duruma, ulasmak istedigin hedefe varabilmek icin "isin geregi," bu zorluklarla mucadele etmektir, basa cikabilmektir. bunun bilincinde olmalisin, kabul etmelisin, misyonunun geregi budur cunku. bu sekilde dusunur isen kendine guvenin geri gelecektir, ve sen de ancak boyle guclu olabilirsin. arkasi da buyuk olasilikla gelir, kizlar da gelir, ortamlar da, arkadaslar da. gelmezlerse de problem olmamalidir, cunku hedefin her ne ise, ona eristiginde bunlarin hepsine degmis olacaktir. hedefin her ne ise, bedelini su anda, bu sekilde, bunlarla mucadele ederek oduyorsun. bedelsiz kazanc olmaz, her seyin bir bedeli vardir.
ha nedir? su sirada sadece mantik ile dusunursen, hedefin bu bedellere deger midir? degmez diyor isen bu moralle mi diyorsun, yoksa gercekten mi degmez? "raki sisesinde balik olacagim" gibi bir hedefin var ise tabii ki degmez. hedefin ne ise buna sen karar vereceksin.
yok onceden belirledigin hedefin artik belirli nedenlerden oturu gereksiz olduguna karar verdin, ya da degmedigine karar verdin diyelim, problem degil. yeni bir hedef koy kendine, ve onun pesinden git. (sakin hedef kucultme ama, esit derecede olsun) eger koyacagin yeni hedef icin turkiye'ye donmen gerekiyor ise, ya da bu asamali bir hedefse de, mesela "ben turkiye'ye donerim, kafami duzeltirim, yalnizliktan kurtulurum, sonra tekrar devam ederim" diyebiliyorsan o da olur, yani turkiye'ye don, ama sartli olarak, yani turkiye'ye donunce "baslarim boyle hedefin xine, ben boyle de iyiyim" dersen de olmaz. hedefsiz hayat olmaz.
yani uzun lafin kisasi sudur, sen bir amac icin geldin, yol zor geldi, yalniz kaldin, simdi pes etmeye hazirsin, ama istemiyorsun sasmak, o yuzden yardim istiyorsun, kiz arkadas olsun istiyorsun. hayat acimasiz. cok sansli degilsen (i.e. lise askin yan apartmana tasinmaz ise, ve hala aski bitmemis ise) boyle bir sey olmayacak, kimse sana yardimci olmayacak. ne yapacak isen kendin yapabilirsin. psikiyatriste gidersen bu durumu kabullenmen/unutman icin medikal yardim yapacaktir, ilaclari kesersen daha kotu geri gelir. psikolog ise sana periyodik yardimda bulunacaktir, bunlari her acip icini doktugunde rahatlayacaksin, ama bir hafta sonra yine moralin bozulacak, yine gitmen gerekecek. senin istedigin kesin cozum.
bu sorunun kisa vadede bir sekilde cozulse bile (hayat kadini, uzman yardimi, kiz arkadas vb..), uzun vadede tekrar alevlenmemesi icin yapilabilecek tek sey de yalnizca senin elinde: misyon adami oldugunu unutma, hedefine odaklan, ve basariya giden yolda yuru, basarmadan da durma. aksi takdirde ruzgar seni nereye gotururse oraya gitmis olursun, ve hayatinin sonunda geriye baktiginda yalnizca uzuntu ve mutsuzluk gorursun.
ve ben eminim sen turkiye'yi eski halinde, kendine guvenin varken den hatirliyorsun. ama o zamanki sen farkli, su zamanki, bu zorluklarla mucadele etmislikten sonraki sen farkli. belirgin yaralarin var simdiye kadar olanlar nedeniyle. yani elinde hic bir garanti yok turkiye'ye donunce de kizlarin basina ususeceginden.. bunu bir cikis olarak gorme luksun yok. kiz olayini pek cok kisi sayi oyunu olarak gorur, on tanesine yazarsin ve biri cevap verir, onu da alir kiz arkadasin yaparsin. olaya bu acidan yaklasmak sana herhalde uzun vadede mutluluk getirmez, ama kisa vadede bu sekilde guvenini koruyan pek cok arkadasim var benim, ve onlara calisiyor, belki senin icin de uygun olur? (ve buna da misyon adami modunda yaklasmalisin, birden dorde kadar butun kizlar reddetti ise besinci reddetmeyebilir..)
yok eger "ben misyon adami olmak istemiyorum" diyor isen de, ki o senin bilecegin is, bunu yine dis yardim olmadan kabul et, hayatini siradan birisi gibi gecirmeye ve elindekilerle mutlu olmaya da hazir ol.
ama en onemlisi, varacagin sonuc ne olursa olsun, kendine guven. kendine guvenmezsen baskalarinin basacagi bir tas olursun. kimse ta$ olmak istemez, cogunluk da ta$ oldugunu farketmez.
simdi bir kere bu moralle ve durumunla kiz arkadas olayini unut, tarihin derinliklerine gom. bunun iki nedeni var:
birincisi, istegin son derece bencilce. sen kiz arkadas istemiyorsun, sen sana destek ve sefkat gosterecek birisini istiyorsun. yani sen direk menfaat istiyorsun. kiz (herhangi bir kiz) da salak degil, bir sey vermen, bir sekilde baska tercihinden ustun olman gerekiyor. cunku kiz da bir menfaat pesinde. tabii bu para veya ask, seks, ya da senin gibi destek vb.. olabilir. yani senin dusunmen gereken sey, "ben karsiliginda ne verecegim?" dir. sen su anda depresyon ve bunalim ile bunlarin derivative lerini verebilirsin. hic bir kiz bunlari istemez. "super seks veririm" de istedigin kadar, bunalim hic bir kiza seksi gelmeyecektir. huzur da veremezsin, cunku ic huzurun yok.
ikincisi, sen su anda kendine guveni olmayan birisisin. fiks olarak konusmak gerekirse kizin gercek istedigi ne olursa olsun, hizmetler bundle halinde alinaccaktir, ve bu pakette diger ozellikler ne olacaksa olsun, bir erkekte olmasi gereken en onemli sey guctur. maddi ya da manevi, yani gucten kast ettigim, hayata karsi kol kanat gerebilecek, kizin da rahatlikla omzuna kafasini yaslayabilecegi birisi olman. iste bu noktada "kendine guven"mek agir basiyor, nasil karpuzun hafif yassi olmasi icindeki su miktarina isaret ise, erkegin kendine guvenmesi de gucune bir isarettir. yassi olmayan karpuzdan su cikar mi? acayip cikabilir, ozellikle kucukse. ama bunu kimse kesmeden bilemez, kesmeleri icin de hafif yassi olmasi gerekiyor. kimse de gelip kesmeyecek yassi olmadigi icin. yani kendine guvenmelisin. kendine guvenmek yukaridaki birinci maddedeki problem uzerine daha da mantikli dusunup sonuc uretmeni saglayacaktir hatta.
ha bir de, kesinlikle kizlardan falan yardim bekleme, bak ben $irak diye nasil teshisi koydum "kendine guvenmelisin" diye, onlar da "kendine guvenin yok senin" diye lafi senin psikolojini falan zerre umursamadan koyacaklardir, yani gidip de kimseden senin guvenini yukseltmesi icin yardim bekleme. ne yapacaksan sen yapacaksin.
o nedenle, ilk yapman gereken sey, nasil kendine guven kazanabilecegini bulmak. bunu hemen arastirmaya baslayabilirsin. en kisa yolu basaridir. isinde basarili olmak, bir hobide basarili olmak vb. gibi. tabii bu yalniz da olmaz, yani birisi bu basariyi gormeli, sana bu basaridan bahsetmeli, odulunu vb. vermeli. yoksa daha once de yazmistim bir duyuruya, gidip dunyanin en baba kuru fasulyesini yap istersen, oturup tek basina yersen bir isine yaramaz.
ayrica bu guvensizligini boyle gidip boyuna, ilaclara, yaptigin ise, egitimine, penis boyuna, sacinin seyrekligine, kilona, arabana, giyimine, eski kiz arkadaslarina, ailene vb. kadar baglayacak kisiler cikacaktir, bir kulagindan girip obur kulagindan ciksin, merak edene de cikarip goster korksunlar. omzuna toplumun koydugu basarili ve guclu olma gorevi, ve bunun olusturdugu baskiyi, basarisiz olma durumunda yasanacak utanctan cikacak olan korkuyu, bir de butun bunlarla yalniz ugrasmanin ne buyuk bunalim getirdigini yalnizca bilenler bilir, geriye kalanlar sadece konusur..
simdi cevabin en onemli kismina geciyoruz, yani cogu kisi "bir kiz bul gecer" diyecektir, der, demeye devam edecektir, ve dogrudur, bir kiz bulursan bu gecer. niye? cunku sen sikintilar icinde bunalmissin, yorulmussun, stresini atacak, zehirini paylasacak birisini ariyorsun. bulamiyorsun, olmayinca tabii "ulan benim neyim eksik" diye dusunmeye basliyorsun, bu bir sene sonra "ben bes para etmem" e donuyor, hedeflerini kaybediyorsun, umutsuz ve anlamsiz kaliyorsun. bir kiz bulursan "aa birileri beni begendi" diye dusunmeye baslayacaksin, yasamak icin bir nedenin olacak.
gel gor ki (birincisi) ve (ikincisi) ile baslayan paragraflarda bahsettigim nedenlerden oturu bunlarin hic birisi olmayacak, ozet gecmek gerekirse (ki kafana iyice oturt bunu, sucu onlara yukleme diye soyluyorum): hic bir kiz seninle iki dakika bile zaman gecirmek istemeyecek. ben olsam ben de istemezdim, manyak miyim olm isim gucum mu yok "aa bunalimda eleman varmis ben de bunalima girmek istiyordum zaten uzun zamandir, anlatsin paylasayim" diye geleyim? sen olsan ister miydin? hatta daha acisini soyleyim, erkek de olsa kiz da olsa, herkes bu duruma asagilayarak cevap verecektir, cunku farkinda olmadan kendi egolari bunu uste cikmak icin avantaj olarak gorecektir.
neyse, simdi esas sorununa gelir isek:
abi. senin su anda oturup dusunmen lazim. "ben burada ne yapiyorum?" diye. yani bir zaman bu yola girmissin, her seyi geride birakip gelmissin. simdi sen misyonuna devam etmek yerine havlu atiyorsun. yakisir mi bu?
oturup dusun bence. gelirken bir hedefin vardi. neydi o hedef? hedefi hatirliyor olmalisin. atiyorum mesela, "30 metrelik tekne almak istiyorum ben 40 yasimda" dedin diyelim. bir kere, hedef hala gecerli mi, onu oturup dusun. ve bunu da bu kotu moralle dusundugunun farkinda olarak dusun, yani icine girdigin zorluklar nedeniyle hedefe artik ulasamayacagini dusundugunden vazgecmeye yoneldi isen, bu hedef degisimi de sorununun bir parcasidir. hedefinden bir obje olarak sasti isen, bunu paraya cevirip oyle dusun, yani 30 metrelik tekne yerine "40 yasina kadar 5 milyon dolar kazanmak istiyorum" diye dusun. olabilecek bir hedef haline getir, kendini basarabilecegine inandir.
eger hedefinin ne oldugunu belirlemis, ve hedefinin hala gecerli oldugunu kesfetti isen, o halde misyonundan sasmamalisin. misyonundan sasarsan kaybedersin. misyonundan "misyon cok zormus" diye sasarsan daha da kotu olur, cunku o zaman tercihli kaybedersin, bu saglik vb. gibi nedenlerden oturu kaybetmekten daha kotudur. oyle olursa kendine bu yasinda geleceginde yapabileceklerin uzerine tavan koymus olursun, bu da su anda icinde bulundugun kisir donguyu daha da derinlestirir. bir insanin, ozellikle de bir erkegin yapabilecekleri uzerine tavan koyulamaz. "istedigim her seyi yapabilirim" demen gerekir. yani o nedenle, ne pahasina olursa olsun hedefinden $a$mayacaksin.
bir kere onceden belirledigin hedefinin ne oldugunu hatirladin, simdi de bunu, ya da muadilini tekrar hedef yaptin, eh o zaman bu yolda gideceksin, misyon adami olacaksin. "isin geregi" ne ise yapacaksin, aglamak olmaz.
simdi "isin geregi" ni tartisalim. bir kere cogu buyuk hedefte isin geregi, ya en iyi olmak ya da baskalarinin yapmayacagi seyi yapmaktir. en iyi olmak da yetmez, cunku cok insan var rekabet ettigin ve en iyi olmaya calisan, o halde senin yapman gereken baskalarinin yapamayacagi seyleri yapmaktir. yani senin icin isin geregi, son derece zor sartlarda ayakta durabilmektir. bu zor sartlar; yalnizlik, on sene boyunca market kasiyerleri disinda baska disi varlik ile konusmamak, duvarlarla konusmak, parkelerle cilingir sofrasi acmak, patronun her dedigine "he" demek, egonu yerlerde surundurmek olabilir. ama icinde bulundugun duruma, ulasmak istedigin hedefe varabilmek icin "isin geregi," bu zorluklarla mucadele etmektir, basa cikabilmektir. bunun bilincinde olmalisin, kabul etmelisin, misyonunun geregi budur cunku. bu sekilde dusunur isen kendine guvenin geri gelecektir, ve sen de ancak boyle guclu olabilirsin. arkasi da buyuk olasilikla gelir, kizlar da gelir, ortamlar da, arkadaslar da. gelmezlerse de problem olmamalidir, cunku hedefin her ne ise, ona eristiginde bunlarin hepsine degmis olacaktir. hedefin her ne ise, bedelini su anda, bu sekilde, bunlarla mucadele ederek oduyorsun. bedelsiz kazanc olmaz, her seyin bir bedeli vardir.
ha nedir? su sirada sadece mantik ile dusunursen, hedefin bu bedellere deger midir? degmez diyor isen bu moralle mi diyorsun, yoksa gercekten mi degmez? "raki sisesinde balik olacagim" gibi bir hedefin var ise tabii ki degmez. hedefin ne ise buna sen karar vereceksin.
yok onceden belirledigin hedefin artik belirli nedenlerden oturu gereksiz olduguna karar verdin, ya da degmedigine karar verdin diyelim, problem degil. yeni bir hedef koy kendine, ve onun pesinden git. (sakin hedef kucultme ama, esit derecede olsun) eger koyacagin yeni hedef icin turkiye'ye donmen gerekiyor ise, ya da bu asamali bir hedefse de, mesela "ben turkiye'ye donerim, kafami duzeltirim, yalnizliktan kurtulurum, sonra tekrar devam ederim" diyebiliyorsan o da olur, yani turkiye'ye don, ama sartli olarak, yani turkiye'ye donunce "baslarim boyle hedefin xine, ben boyle de iyiyim" dersen de olmaz. hedefsiz hayat olmaz.
yani uzun lafin kisasi sudur, sen bir amac icin geldin, yol zor geldi, yalniz kaldin, simdi pes etmeye hazirsin, ama istemiyorsun sasmak, o yuzden yardim istiyorsun, kiz arkadas olsun istiyorsun. hayat acimasiz. cok sansli degilsen (i.e. lise askin yan apartmana tasinmaz ise, ve hala aski bitmemis ise) boyle bir sey olmayacak, kimse sana yardimci olmayacak. ne yapacak isen kendin yapabilirsin. psikiyatriste gidersen bu durumu kabullenmen/unutman icin medikal yardim yapacaktir, ilaclari kesersen daha kotu geri gelir. psikolog ise sana periyodik yardimda bulunacaktir, bunlari her acip icini doktugunde rahatlayacaksin, ama bir hafta sonra yine moralin bozulacak, yine gitmen gerekecek. senin istedigin kesin cozum.
bu sorunun kisa vadede bir sekilde cozulse bile (hayat kadini, uzman yardimi, kiz arkadas vb..), uzun vadede tekrar alevlenmemesi icin yapilabilecek tek sey de yalnizca senin elinde: misyon adami oldugunu unutma, hedefine odaklan, ve basariya giden yolda yuru, basarmadan da durma. aksi takdirde ruzgar seni nereye gotururse oraya gitmis olursun, ve hayatinin sonunda geriye baktiginda yalnizca uzuntu ve mutsuzluk gorursun.
ve ben eminim sen turkiye'yi eski halinde, kendine guvenin varken den hatirliyorsun. ama o zamanki sen farkli, su zamanki, bu zorluklarla mucadele etmislikten sonraki sen farkli. belirgin yaralarin var simdiye kadar olanlar nedeniyle. yani elinde hic bir garanti yok turkiye'ye donunce de kizlarin basina ususeceginden.. bunu bir cikis olarak gorme luksun yok. kiz olayini pek cok kisi sayi oyunu olarak gorur, on tanesine yazarsin ve biri cevap verir, onu da alir kiz arkadasin yaparsin. olaya bu acidan yaklasmak sana herhalde uzun vadede mutluluk getirmez, ama kisa vadede bu sekilde guvenini koruyan pek cok arkadasim var benim, ve onlara calisiyor, belki senin icin de uygun olur? (ve buna da misyon adami modunda yaklasmalisin, birden dorde kadar butun kizlar reddetti ise besinci reddetmeyebilir..)
yok eger "ben misyon adami olmak istemiyorum" diyor isen de, ki o senin bilecegin is, bunu yine dis yardim olmadan kabul et, hayatini siradan birisi gibi gecirmeye ve elindekilerle mutlu olmaya da hazir ol.
ama en onemlisi, varacagin sonuc ne olursa olsun, kendine guven. kendine guvenmezsen baskalarinin basacagi bir tas olursun. kimse ta$ olmak istemez, cogunluk da ta$ oldugunu farketmez.
- bunubenyazdim
(03.07.09 05:45:39 ~ 05:50:31)

bunubenyazdım'ın yazdıklarının tamamını okuyamadım, umarım tekrar yapmıyorumdur.
Hangi ülkede olduğunuzu bilmiyorum ama birçok avrupa ülkesinde ve abd'de psikoterapi hizmetleri burdakine göre daha gelişkindir, sağlık sigortası kapsamındadır. Böyle bir yardım almak işinize yarayabilir. İnsanın bir arkadaşıyla 5 dakika sohbet etmesi bile çok rahatlatıcı olabiliyor kaldı ki terapide haftada bir saat doğru soruları soran biriyle sohbet edeceksiniz. Mülteci iseniz daha da kolay olabilir bu hizmete ulaşmanız, birçok sivil toplum kuruluşu var mültecilere psikolojik destek sunan.
Hangi ülkede olduğunuzu bilmiyorum ama birçok avrupa ülkesinde ve abd'de psikoterapi hizmetleri burdakine göre daha gelişkindir, sağlık sigortası kapsamındadır. Böyle bir yardım almak işinize yarayabilir. İnsanın bir arkadaşıyla 5 dakika sohbet etmesi bile çok rahatlatıcı olabiliyor kaldı ki terapide haftada bir saat doğru soruları soran biriyle sohbet edeceksiniz. Mülteci iseniz daha da kolay olabilir bu hizmete ulaşmanız, birçok sivil toplum kuruluşu var mültecilere psikolojik destek sunan.
- hayali arkadaş
(03.07.09 12:39:23)

Ilgi gösteren tüm arkadaslara tesekkür ederim. Vakit ayirip ilgilendiniz. Özellikle
"bunubenyazdim" ve "Michael Jackson's Soul" ´a ayrica detayli yazisi icin tesekkürler.
Evet duygusal bir yapim var. Moralim oldukca düsük. Ama yazdiklariniz, sakin bir kafa ile cok faydali oldu benim icin. Dediklerinizi bir sekilde uygulayacagim. Bir seyler yapmak istiyorum. Önceki yaziyi yazdigimda oldukca büyük duygusal bosanim icindeydim. Simdi biraz daha iyyim. Yazdiklariniz da anlik olarak moral verse de, aslinda bazi seyleri yapmam konusunda tetikleyici olucak kanisindayim. Her sözünüzü dikkate aldim. Yaklasiminiz icin cok tesekkürler. Sonucta kötü ya da mahvolmus biri degilim, sadece gecici bur buhran geciriyorum. Ama atlatacagima inaniyorum. Cok uzun zamandir, önceki yillarda yapmis oldugum güzel seylerden uzak kaldim. Bu beni biraz olmayacak durumlara itti. Ama kendime güven konusunda sonuna kadar haklisiniz. Özellikle bu konuda herseye ragmen bir seyler yapicam. Özellikle hedef konusunda, azcik umutsuzluk yasiyorum. 'Ama bunu daha büyük hedeflr ile yenecegim.
Ayarica "hayali arkadas" Bir ufak psikolojik destek aldim, lakin hic bir yarari olmadi, sonucta bunu kendi icimde cözmem gerekiyor. Mültecilik gibi bir durum yok, baska seyler var. Tqabi siz yazimdan dogal olarak o sekilde anladiniz.
Sözün özü cabayalayacim, ilk bu yaziyi yazdigimda hem alkollüydüm hem de umutsuzlugum tavan yapmisti. Ama degerli düsünceleriniz ile de bir seyler deneyecegim.
Sagolun.
"bunubenyazdim" ve "Michael Jackson's Soul" ´a ayrica detayli yazisi icin tesekkürler.
Evet duygusal bir yapim var. Moralim oldukca düsük. Ama yazdiklariniz, sakin bir kafa ile cok faydali oldu benim icin. Dediklerinizi bir sekilde uygulayacagim. Bir seyler yapmak istiyorum. Önceki yaziyi yazdigimda oldukca büyük duygusal bosanim icindeydim. Simdi biraz daha iyyim. Yazdiklariniz da anlik olarak moral verse de, aslinda bazi seyleri yapmam konusunda tetikleyici olucak kanisindayim. Her sözünüzü dikkate aldim. Yaklasiminiz icin cok tesekkürler. Sonucta kötü ya da mahvolmus biri degilim, sadece gecici bur buhran geciriyorum. Ama atlatacagima inaniyorum. Cok uzun zamandir, önceki yillarda yapmis oldugum güzel seylerden uzak kaldim. Bu beni biraz olmayacak durumlara itti. Ama kendime güven konusunda sonuna kadar haklisiniz. Özellikle bu konuda herseye ragmen bir seyler yapicam. Özellikle hedef konusunda, azcik umutsuzluk yasiyorum. 'Ama bunu daha büyük hedeflr ile yenecegim.
Ayarica "hayali arkadas" Bir ufak psikolojik destek aldim, lakin hic bir yarari olmadi, sonucta bunu kendi icimde cözmem gerekiyor. Mültecilik gibi bir durum yok, baska seyler var. Tqabi siz yazimdan dogal olarak o sekilde anladiniz.
Sözün özü cabayalayacim, ilk bu yaziyi yazdigimda hem alkollüydüm hem de umutsuzlugum tavan yapmisti. Ama degerli düsünceleriniz ile de bir seyler deneyecegim.
Sagolun.
- tekne
(04.07.09 04:33:13 ~ 04:56:36)
1