Dikte edileni dinlediğimize katılıyorum. Yani o dikte seçenekleri arasında özgür olabiliyoruz çünkü bir ton şarkı bize hiç ulaşmıyor bile. Hatta, aralarından dalga geçtiklerimiz bile oluyor. Örneğin, şu Sibirya türküsü olayı
www.youtube.com 
Ne çok dalga geçildi şununla ama bu dikte edilseydi gırtlaktan şarkı söyleyebilmek için yarışıyor olurduk. Güzelliğine varmakta bile zorlandığımız oluyor. Yerel tatlar daha kolay özümsenebiliyor ama yerel müzikler dışındakiler için empoze edilenler arasından türleri seçmeye yakınız. Dilinden çok, türler empoze ediliyor ve o türlerin içinden seçiyoruz.
Müziğin insan hayatının en önemli parçası olduğuna ise tamamen katılıyorum.
Ekleme: Bir de sözden çok müziğe uyum gösterdiğimizi de düşünüyorum. Ankara'nın Bağları ve Dom dom kurşunu'nda göbek atmanın sırrı bu olmalı. Bu şekilde anlamadığımız dilde müzikler de bize inanılmaz güzel gelebiliyor. Kendi dilimizde eğer bizi uyandıracak kadar düşüncemize ters ya da bizimle yüksek uyum sağlayacak kadar bize uygun sözleri yoksa, sözler duymazdan bile gelinebiliyor. Benim için sözler şarkıya eşlik ederek müzikten daha fazla zevk almak için var, sözlerini çok fazla dinlemiyorum.