çiftlik hayvanları ile evcil hayvanların acı çekme kapasitesi arasında sanıldığı gibi bir fark yok. inekle bir köpekle olduğu gibi dostluk kuramıyor olmamız, onların da hisleri, mutlulukları, üzüntüleri olmadığı anlamına gelmiyor. bugüne dek hep köpek besledim, fakat bunun ne kadar etik olduğunu sorguluyorum artık.
bildiğim kadarıyla köpek ve kedinin evcilleşme süreci birbirinden farklı. köpekleri lanet olası bencilliğimizle kendimize bağımlı hale bizzat biz getirdik. vahşi kedilerse daha çok pragmatik davranmış, nerede insan orada yemek demiş e biz de ne kadar kedi o kadar az fare demişiz böyle böyle bugüne gelinmiş (atmıyorum inşallah). kedilerin bağımsızlığı şaşırtıcı değil bu açıdan bakınca.
insanlar değişmedikçe ne hayvanlar rahat edecek ne bizim vicdanımız. vegan olarak mis gibi sağlıklı yaşanabileceği halde milyarlarca bilinçli canlıyı en berbat şekillerde katlediyoruz. tabağınızdaki etin maruz kaldığı işkenceler sizin uzağınızda olamaz. görüyorsunuz, onlara yapılanı görüyorsunuz ve onaylıyorsunuz çünkü sonucu tam önünüzde midenize inmeyi bekliyor. şirketler bunu kâr için yapıyor, insanlar bin türlü eşitsizlikle adaletsizlikle uğraşmaktan yediklerini sorgulayacak vakti bulamıyor, hastalıklı sistemimizde siz kimliksiz bir tüketiciye hayvanlar bir "ürün"e dönüşüyor.
sosyal adaletsizlik, lanet hükümetler her şey birbirine bağlı. eğitimden -özellikle ahlaki eğitimden- yoksun büyüyen çocuklar sadist, empati yoksunu, acımasız insanlara dönüşüyor. kedileri yakan köpeklere işkence eden psikopatlar uzaydan düşmüyor. evet şehir ortamında bir tutam çim bulmak bile zor ama hayvanların hayatta kalması en önce bizim duygusuzluğumuzdan zor. ya işkence görüp öldürülürler ya hasta olur sakatlanır yardım bulamazlar ya da işte aç susuz yaşarlar..hani neredeyse bütün sakinlerinin sokağa su yemek bıraktığı mahalleler vardır, sokaktaki hayvanları kimse kendisine "ait" hale getirmez belki ama hayvan hem hayvanlığını unutmadan kendine bakabilir hem de ihtiyacı olduğunda o insanlara güvenebilir. neden her mahalle böyle olamıyor? e nası olsun, birbirimize acımıyoruz ki biz daha? nasıl olsun?
herkes çekiyor çilesini. sorunun kaynağını görmezden geldikçe de böyle olacak. evet bu hayvanların sorumluluğu bize ait fakat bu hçbir şekilde diğer hayvanlara çektirdklerimizi aklamıyor. köpeğin vegan da sağlıklı olabileceğinden neredeyse eminim sanırım asıl sorun kedilerde, ki o da işte evde değil güvenli bi bölgede dışarıda yaşasa avlana avlana bulur yolunu. illaki benim beslemem gerekiyorsa da en iyi seçenek neyse o takviyeli mamalar arasında vs onu seçerim. hiçbir kedi/köpek "benim" değil, hiçbir çiftlik hayvanı "benim yemeğim" değil. hepsine gerektiği kadar yardım edebilmek insan olarak görevimiz belki, fakat birini öbüründen üstün tutmak, birisi "doğası"na uygun beslensin diye öbürüne cehennemden hallice bir varlığı layık görmeyi içim almıyor (artık eskiden o kadar kolay alırdı ki! hah).
ya o değil de bu konuya hakimiyetinden ve tarafsızlığından ("mutlaka et yemeliler!" "nolcak canım et yemeyince hiçbir sorun çıkmaz!") emin olunavilecek bir veteriner bulsak da ondan duysak şu konuya dair bir şeyleri ne güzel olur.
(buraya bu kadar uzun yazmak yasal mı arkadaşlar)
0