Giriş
(9)

ozguven yok bende

kalkanci
biraz daginik anlatacagim.kucukken buyuklerin ders calistirmasi sayesinde(ilkokul 3 e kadar) siniftaki en iyi 2-3 ogrenciden biriydim. sinifta ogretmen beni severdi, kayirirdi biraz. haliyle biraz ozguvenim vardi. sonra dersler kotulesti.bu dursun kenarda.fakat tam ozguvenli degildim, marketteki, gu
biraz daginik anlatacagim.

kucukken buyuklerin ders calistirmasi sayesinde(ilkokul 3 e kadar) siniftaki en iyi 2-3 ogrenciden biriydim. sinifta ogretmen beni severdi, kayirirdi biraz. haliyle biraz ozguvenim vardi. sonra dersler kotulesti.bu dursun kenarda.

fakat tam ozguvenli degildim, marketteki, guzel kasiyer abladan falan utanirdim, odeme yaparken yerin dibine gecerdim mesela.

neyse, ilkokul 4te baska bir ogretmenin sinifina gitmek zorunda kaldim. ben de burada kendimi kabul ettirmek icin cesitli yontemlere basvurdum. salak salak davranislardi bunlar. surekli guldurmeye calisirdim milleti. bu arada ekleyeyim, kilolu birisi oldum genelde. su an da kiloluyum. o zaman tiklerim de vardi. su an cok sukur yoklar. ama o zaman bunlarin olmasi iyice dalga malzemesi olmama yol acardi. iyi niyetli ve oldukca saf(salak gibi) birisiyim.

kucuk yerde yasadigimdan, ortaokul, lise arkadaslarim hemen hemen ayni cevre oldu. hep boyle sinifin salagi gibi oldum.

o kadar da vahim sanmayin durumu. az ama oz arkadaslarim oldu. benden hoslanan kizlar da oldu(neyimden hoslandilarsa)

su an yas 20 ve universitedeyim. artik yeni bir cevrem var. fakat adamakilli bir arkadas cevrem yok. aslinda okuldakiler de pek kafa dengi insanlar degiller. ama herkes kaynasabiliyorsa birileriyle, bende bir sorun var demektir.
ders aralarinda cok canim sikiliyor. bildigin ot adamim. neredeyse herkesle muhabbetim var ama, cok yuzeysel iliskiler.

kilolu oldugumdan ustume adamakilli kiyafet de alamiyorum. kotu duruyorlar ustumde. kucuklugumden beri kiyafet alisverisi iskence oldu bana. pacavralarla geziyorum ben de alisveris cok az yaptigim icin. bu da ozguven eksikligine yol aciyor sanki.

bu arada, ebeveynlerim baskici insanlar degiller.

Kisacasi, insan iliskilerimi duzene sokmak istiyorum artik. neler onerirsiniz?
0
kalkanci
(25.06.09)
kilo ver. zor bir şey değil. özgüvenini yerine getirecektir ve olası sağlık problemlerinin de önünü kesecek.

bu birinci aşama.

gerisini onlar düşünsün.

kilo vermesi zaten problemi zihninde çözmesine yardımcı olacağı için gerekli. yoksa zayıf adamlarla arkadaş olmak için kimse birbirini ezmiyor, kimsenin de iddia ettiği bir şey değil.
0
başımıellerimin arasınaalıpdüşündüm
(25.06.09)
spor salonuna yazıl. neyse parası ver. kilo vermek en mantıklsı. her verdiğin kiloda özgüvenini kazandığını göreceksin.
0
ykyt
(25.06.09)
2 sene öncesine kadar boyuma göre bildiğin tombalaktım. kısayım da. 1.75 boyum var. 1 sene önce 85 kilodan 67 kiloya düştüm. hala 67yim. 2 sene önce de sevgilim vardı, şimdi de var. aslında özgüven yoksunluğunuzun kilonuzla falan çok bir ilgisi yok bence. özgüven yoksunluğunun sebebi çocukluğunuzda yaşadıklarınız diye düşünüyorum. bilmiyorum ne kadar katılırsınız ama, bence böyle. çünkü benim 200 kilo arkadaşlarım da var, ve mesela adam ortama girdiği zaman herkes ağzına bakıyor. 200 kilo mu? 200 kilo. ee? hani bu adamda özgüven yoksunluğu?

demek istediğim şu ki, sizin kendinizle barışmanız lazım. bu kendini avutmaya çalışan acınası tiplerin son sığınağı olan "kendimle barışığım" tribi değil. bildiğin sevmeniz lazım kendinizi. geçmişteki hatalarınızı kabul etmeniz, hatta kendi geçmişinizle dalga geçebilmeniz lazım. bunu yapabilen insanın hiçbir özgüven eksikliği yoktur. benim inancım bu.

gelelim arkadaş olayına, benim de hemen hiç arkadaşım yok. telefonu sadece ve sadece sevgilimle mesajlaşmak için kullanıyorum mesela. ne kimse halimi hatrımı sorar, birşeyler yapalım mı der, nasılsın iyi misin der. kimse ne arar ne sorar. zaten buna alışık olduğum için tahminimce onların da garibine gider arayıp nasılsın diye sormak. ortam adamı da değilim. susar otururum bi kenara. ama ben yine de bunların özgüvenle bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum arkadaş. böyleyim yani. böyle alıştım, bunu da yadırgamıyorum artık.


kıyafet mevzusuna gelince. bizim burda salı günleri falan pazar açılır. kıyafet falan da satarlar. 3-5 lira tanesi. oradan alıyorum hep. dümdüz, üzeri baskısız, simsiyah 5 tane tişörtüm var. aynısının beyazından 3 tane var. 2 tane de yeşili var. bir tane de baklava desenli bi tişörtüm var. değişmeli olarak sürekli bunları giyerim. aynı tişörtten 3-4 tane olduğu için sürekli aynı tişörtü giydiğimi düşünenler de vardır eminim. ama olay şu ki, ne giydiğimi zerre siklemiyorum. umrumda bile değil. kimse de gelip "sen cakalı şeyler giymiyorsun, bu ne lan böyle ezik" demedi. umursamadığımı biliyorlar zira. hatta bana özenen bile oldu.

insan ilişkilerinizi düzene sokmak istiyorsanız önce kendinizi kabullenin derim. şişkoysan şişkosun. şişkosun. şişkosun. bunda büyütülecek ne var? sence asıl olay dış görünüşün mü? zeki bir insan kilonun değil zekasının asıl hazine olduğunun farkındadır. ve bende zeki ama değerini bilmeyen biri izlenimi bıraktınız.

edit: nasıl kilo verdin derseniz, sigaraya başladım. sadece sigaradan. ama bu mantıklı bir çözüm değil.
0
cro magnon
(25.06.09)
fiziksel olarak dış görünüş değildir insan ilişkilerinde önemli olan. o dış görünüş senin özgüvenini sömürür, etkileyen de bu olur. insan ilişkilerini etkileyen şey özgüvendir.

adam genetiğini çocuklarına aktaracak dişi aramıyor, insan ilişkilerini düzeltmek istiyor. dış görünüş neden önemli olsun arkadaşlıklarda? sevgili olsa ararsın belki, içgüdülerin gereği.
0
cro magnon
(25.06.09)
cromagnon'a katılıyor ve olayın küçüklüğünüzde yaşadıklarınızla alakalı olduğunu düşünüyorum. kendinizle barışın ve her şeyi kafaya takmayın. kendinizden utanmayın. bu özgüven olayı bende de kısa süreli tezahür ediyor mesela. cebimde o an para yoksa yürüyüşüm değişiyor, kıyafetimi beğenmediysem dışarı çıkmak istemiyorum. ama sonra mantıklı düşününce üzerimdeki kıyafetin bir çok kişide olmadığını farkediyorum.

sizden bir kız hoşlanmış, bunu neyimden hoşlandıysa diye karşılarsanız battıkça batarsınız. eminim ki bir çok insandan daha değerlisiniz.(evet tanımadığım halde söylüyorum).

kilolu olduğunuzu belirtmişsiniz, iddia ediyorum 100 kilo bile değilsinizdir. (öff çok sıkıldım resmiyetten 20 yaşında akran işte ne kasıyon :) )

üniversitede okuduğuna göre, bir şekilde bir çok insandan daha zekisin bu bile kendini beğenmen gerektiğine bir işaret.

çevren ile alakalı benim de çok farklı değil, herkesle muhabbetim vardır fakat çok az insanla sürekli takılırım yani garipsencek bir durum yok. herkesin birbiriyle kaynaşması tabi ki yüzeysel olduğunu gösterir. ona da takma fazla.

son olarak insan ilişkilerini geliştirmen için kişisel gelişim kitapları önermek istiyorum. al bir kaç tane oku faydasını göreceğine inanıyorum.
0
bykush
(25.06.09)
şimdi sorunuza çözüm yolları veremeyip "böyleyim"e "e olma lan öyle" diyeceğim ama başka yolu yok. KENDİNE GÜVEN ARKADAŞIM.

şunu yaz aklına, insanların sana bakışının, nasıl göründüğünle hiç ilgisi yok.(var da ihmal edilebilir, %5'ten daha az) yani quasimodo falan değilsen, ki değilsin.

sen nasıl davranıp nasıl lanse edersen kendini osun. sessiz sakin çekingen kalırsan ortamlarda istersen tarık akan ol, brad pitt ol faydası yok. ama öne atıl baskın insan ol (bkz: alfa erkek) ol kimse senin kilona falan bakmayacaktır. hatta kilolu olman freudyen/darwinist bi yaklaşımla seni daha sağlıklı dolayısıyla döllerini daha kıymetli kılar, daha tercih edilir bi birey yapar soyunu sürdürmek isteyen dişi için.

yani %50 ne kadar aktif, atılgan bi insan olduğun,
%45 verdiğin vaadedtiğin güven (sağlıklı bi birey misin, ailen evin işin araban hayattaki yerin insanların yanında görmek istediği birinde olmasını istediği beklentileri ne kadar karşılıyor)
%5 de dış görünüş,boy pos, yakışıklıkıktır.

tekrar ediyorum, kendine güven. bunun yolu da kendi içinde. kendini ikna etmende.

kendimden örnek vereyim. babam defalarca araba sürmeyi çalıştırmıştır. ama 9 yıllık ehliyeti olan, teoride sürücü olan ama nerdeyse trafiğe hiç çıkmamış pratiği sıfır biriydim. sonra iş dolayısıyla araba kullanmam gerekti. şirkette "yok x bey benim falanca yıllık ehliyetim var ama acemiyim araba kullanamam" diyemezdim.(desem mi diye düşündüm) arabayı altıma verdiler, ilk gün vira bismillah dedim direksiyona oturdum tüm gerginliğimle. ikinci günden itibaren 10 yıllık usta şoför kadar rahat kullanmaya başladım. vesselam tamamen kendi kendime kaptım olayı. yoksa babam hala çalıştırıyor olsun yanıma oturup her hareketime karışıp her hamlemi tenkit ederek, hala yokuşta kaydıran, arabayı stop ettiren bir insandım garanti.

toparlıyorum, kimseyi dinleme, kimsenin söylediğini sallama. kimseden eksik değilsin, kimse senden iyi değil. kendine inan. başkasının verdiği akıl, tüyo ile olmayacak. (benim bu yazdıklarım dahil) iş kendi zihninizde bitecek.

edit: ha kilo falan verme. yani ver de onun için fitness e gitme. bi de onla uğraşıp kendine güvensizlik için, "acaba yeterince zayıfladım mı yakışıklı oldum mu" düşüncesi endişesi için bahane vermiş olacaksın. 110 ya da 120 kilo ol gayet sevilen sayılan sözü dinlenen insan olabilir, okulun en güzel kızını tavlayabilirsin. gayet ciddiyim, iddia ediyorum.
0
annesütü
(25.06.09)
kendine bir hobi bul. neden hoşlandığını keşfet ve ona odaklan. misal; al bir fotoğraf makinası sabah akşam dağ bayır gez dolaş çek insanları. hobinin ne olduğu hiç önemli değil sadece o hobini geliştirmeye bak. üniversitede herkes kaynaşmış demişsin; merak etme o işler göründüğü gibi değildir hiç bir zaman. sen yavaş arkadaş edin ama harbi arkadaşlar edin. bu arada spor salonu tavsiye eden arkadaşlara da katılıyorum. kilo vermen şart değil, düzenli egzersiz yapman seni daha mutlu bir insan yapacaktır bunu göreceksin.
0
oldboy
(25.06.09)
önce kıyafet sorununu çöz, çözemiyorsan mail adresini bırak sana internetten tombiş kıyafeti nerden alır göstereyim.

sonrasında kendine bir tarz yarat dombilisin diye sakal bıyık bırakamazsın gibi birşey söz konusu değil, son olarak kendinle barışık ol. kilon varsa var ne yani yaşamıyacakmısın arkadaşım. önce bu ufak şeyleri bi çöz sonrasında arkadaş ilişkilerine dal, illaki uzmanı olduğun bir konu vardır onun üzerinden kendine arkadaş edin sonrasında normal arkadaşlıklar kurarsın zaten.

kız mevzusuna çok takılma ne yaparsın ki şekilci bir toplumda yaşıyoruz, özellikle kızlar bu konuda biraz acımasız olabiliyorlar. kızların en hoşlanmadığı tip silik ve ezik görünen erkeklerdir. kılık kıyafeti düzeltirsen kendine olan özgüveninde yerine gelecektir, yeterli miktarda arkadaş ve çevre edinirsen sonra spora başla kilo vermesen bile psikolojik olarak seni ne kadar rahatlattığını görünce bırakmak istemeyeceksin.

en önemlisi kendinle barışık ol hacı, 2 günlük dünyada tek derdin bunlar olsun...
0
snow bros
(25.06.09)
"ama herkes kaynasabiliyorsa birileriyle, bende bir sorun var demektir." dünyanın en hastalıklı varsayımı. bunu kabullenip insanlarla kaynasabilsen bile otantik kisiliğini olusturma fırsatından feragat etmis olacaksın farkında mısın?

terapiye git abim. dışarıya sıva çekip düzgün göstermeyi boşver, içeriden fundamentalden başla. sana anlatacaklar hepsini sırayla. ebeveynlerin de destekçi madem, yardımcı olsunlar maddi olarak.
0
lhun
(25.06.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.