[]

ik'cılar, bi bakın hele

şu an "hay kafamı seveyim" modundayım. kendi kendime canımı çok sıktım. fikrinizi almak istedim. uzun oldu ama lütfen okuyun.

geçen yıl dünyanın en büyük şirketlerinden birinde (vay annesini, çok havalı) customer professional pozisyonuna başvurmuştum. en çok önem verdikleri şey dil becerileri ve yurtdışı tecrübesi falan. şirket de çek cumhuriyetinde bu arada.

ben telefon mülakatlarını falan geçtim, son aşama için prag'a çağırmışlardı. tam biletimi aldım vizeye başvurdum, dediler ki, sorry canım, biz bu süre içinde başkasını aldık seni iptal ettik. yahu ben biletimi bile aldım, 3 güne vizem çıkacak, ben yine de oraya uçacağım biletimin yanmasındansa. en azından sizi bi ziyaret edeyim diyince de o zaman sen yine de gel, gelmişken mülakatı yine yapalım, pozisyon açılırsa değerlendiririz dediler.

velhasıl, ben geçtiğimiz ağustos sonunda gittim, çok cici bir amerikan bir de fin amcayla mülakat yaptık. onlar çok memnun görünüyorlardı, zaten baya böyle espri falan yapıldı mülakat sırasında. sürekli notlar tuttular ve haliyle benim dikkatim dağıldı, ister istemez gözüm kaydı notlarına. merak etme olumlu veya olumsuz bir şey yazmıoyoruz, sadece dediklerinin kalıcı olması için kağıt üzerine ufak notlar halinde aktarıyoruz dediler. bu arada tabii bütün geçmişimden bahsedildi. o zaman almanyada bir asistanlığı yeni bitirmiştim, onu sordular. daha önca başka bir ülkede gönüllülük yapmıştım, onu sordular. AMA!!! ama ben yanımda koca bir dosya götürdüğüm halde çantamdan çıkarıp da bunlarla ilgili belgelerimi göstermeyi tamamen unuttum. ve bu da şimdi, evet nerdeyse 1 yıl sonra aklıma geldi.

mülakat sonucuna gelince. gayet olumlu olduğunu ve benimle çalışmayı gerçekten istediklerini söylediler daha sonraki mailleşmelerde. HOWEVER, pozisyon yokmuş arkadaş. koca şirket her ay türkçe bilen eleman alımı yapıyor ama pozisyon yok. çünkü her seferinde 1 hafta içinde işe başlayabilecek şekilde olanları alıyorlar. ama benim vize-çalışma isni vs 2 ay kadar sürecek en iyi ihtimalle. bu yüzden de almıyorlar. hatta bu kadar detayı da, linkedin'de iletişime geçtiğim şirket çalışanları (bu pozisyonun supervisorları-türk) söyledi. sağolsun birisi baya uğraştı, hatta beni mülakata alanlarla falan da görüştü. o adamlar da beni gerçekten çok beğendiklerini, başvuruğum pozisyondan daha üst bir pozisyonda bile değerlendirilebileceğimi söylemişler.

ama işte, durum böyle. ben o şirkete alınmadım ve şu an bok gibi bir ingilizce kursunda öğretmenlik yapıyorum.

soru şu: eğer ben o gün mülakat sırasında dosyalarımı çıkarıp belgelerimi göstermiş olsaydım az da olsa değişen bir şey olur muydu? demişler midir kız buraya elini kolunu sallaya sallaya gelmiş, mülakata geliyor ama belge bile getirmemiş diye? başvuru formumda zaten her şey vardı gerçi ve hepsi hakkında da konuştuk. ama o sertifikalarımın onlar tarafından görülmüş olmasının bir artısı olur muydu?

EDİT: şu an yine türkçe bilen eleman alımları var ve ben cover letter'ımı biraz modifiye edip, "böyle böyle bir süreç oldu aslında ama ben yine de şirketinizde çalışmayı çok istiyorum" gibi aşırı istekli olduğumu da ekleyerek yeniden başvuruyorum. sizce ne olur? ters teper mi?

 
alakası yok. için rahat olsun. gerçekten de işe alım süreci uzun sürdüğü için filan almıyorlardır. elindeki belgeleri göstermedi diye düşünmezler.

edite edit: gönder gitsin. kendini hatırlatmış olursun. kaybedecek bir şeyin yok.
  • nodrap  (01.06.14 14:10:03 ~ 14:16:46) 
Bencee sorunun cevabı hayır bişey değişeceğini sanmıyorum, türk şirketler gibi değil çoğu şirket senin nereyi neyle nasıl ne şekilde bitirdiğine bakmıyor onlar hep kağıt üstündeki olaylar adamlar bi sürü not tuttu diyorsun, kendin söylüyorsun. Bak türkiyede git mülakata adam hmmps, uu şurada şu bu baya güzeel, felan yapar ama 2 kişi birlikte not mu tutmak oda neymiş...
Adamlar seninde açıkladığın üzere sıkıntılı ve uzun bir yol olduğu için seni alamıyorlar, ya da almıyorlar.
Buarada adamlarla sürekli iletişim halindemisin? Eğer öyleyse neden sana şu tarihe izin çıkarırsan alırız gibi senin çabalamanı gerektirecek açık uçlu bişey vermiyorlar anlamadım, posizyon olayları 2-3 ay evvelinden belli olan şeylerdir hani net olmasada kafada bişi vardır kimse 1-2 günde istifa etmez, ya da promotion, terfi almaz diye biliyorumda tabi o kadar profesyonel dünyaca ünlü şirketlerde çalışmadım Bilemiyciğiim :)
  • kilimanjaro  (01.06.14 14:12:46 ~ 14:13:43) 
okudum hepsini
cevabım değişen hiç bir şey olmazdı.
boşa üzülme.
  • basond  (01.06.14 14:16:55) 
genelde avrupa ülkelerinde çalışma izni çıkarmak sıkıntılı, şirket neden başka adaylar varken seni aldığını ispat etmek zorunda, bir sürü işlem var. yurtdışından çalışan getirmek kolay değil.

hazırda oturma izni olan bir sürü türk varken uğraşmak istemiyorlar işte.
  • lily briscoe  (01.06.14 14:17:32) 
ik uzmanıyım.

nodrap +1.

belgelere dikkaet eden ik uzmanı mülakat öncesinde bu belgeleri sizden ister, mülakat sırasında da ve bence hatta öncesinde belgeleri görmek ister.

İçiniz rahat olsun, eğer istediğiniz olmuyorsa bu belgeler ile alakalı değil.

hızlıca başlayacak birni arıyorlarsa hala sizi almayacaklardır. pozisyon sizin için sizin koşullarınız için uygunsa başvurun, ters tepmez.
  • benaslinda  (01.06.14 14:19:30) 
@kilimanjaro, ben de aynen senin dediğin gibi demiştim aslında. siz bana kabul yazısı gönderin (çünkü o olmadan çalışma vizesine başvuramıyorum) ben uğraşıp vizemi alayım, çıktığı zaman da en erken ne zaman bir pozisyon açılırsa o zaman başlarım dedim. ama bunu ne yazık ki yetkili kişilere diyemiyorum çünkü onlarla iletişim içinde değilim. bunu ancak ik departmanında adaylarla yazışmaları yapan kişilere söyleyebildim. onların da tabiri caizse götleri bi başları iki oynuyor. şimdi tam hatırlayamıyorum ama çok salak bir iletişim kopukluğuna yol açmışlardı. zaten aynı kadınla 2 kez mailleşmişsek, üçüncü mailime hep başkası cevap veriyordu. her seferinde bir başkasıyla yazıştım. şirket hayvani bir şirket olsa da ik departmanı çok savsaklıyor yani.

ve ayrıca vizeyle ilgili bu dediğimizi bana yardımcı olmaya çalışan türk amca da takım liderine söylemiş. ama takımlar da daha yeni revizyona gitmiş, fransızlarla türkleri birleştirmişler, yönetim değişmiş vs. bi ara ilgilenelim demiş adam, sonrasında kalmış. türk amca da ben çok sıkboğaz ettim, şimdi biraz daha duralım sonra bi ara yine bakarız dedi ama aylar geçti, benim de artık ona bir şey diyecek yüzüm kalmadı.

bu arada, mülakattaki amerikan amcanın adını bilmiyorum ama fin olanı biliyorum. linkedin'de profilini de buldum ama ekleyip eklememe konusunda kararsız kaldım. sizce eklemeli miyim? bir de not düşerim eklerken, ben şu şu kişi, mülakata almıştınız vs vs diye?
  • letheavendangered  (01.06.14 14:21:30) 
çalışma izni için kişisel başvuru olmuyor, şirketin uğraşması lazım.
linkedin'den ekle hatırlayacağını düşünüyorsan.

  • lily briscoe  (01.06.14 15:11:13) 
Merhaba,

Yurtdisindaki cogu ulkede sozlu beyan esastir. Onemli olan sohbet/gorusme esnasinda ikna edebilmenizdir. Belge ikincil onemdedir, cogu kez kimse hicbir belgeye bakmaz. Devletler bile mutemadiyen belgesiz is yapmaya meyilli.

Siz belgelerim var gostereyim mi deseydiniz bile, 'aman bosver belgeyi, sen bahset' tadinda bir cevap duyacaktiniz.


Edit: Kesin basvur. Why not? Diyelim ki almadilar, hatta diyelim ki cevap bile donmediler, ne olur, su anki durumla ayni durum olmus olur. En kotu ihtimalle bile zarar etmemis olursunuz.
  • lightblue  (01.06.14 15:37:40 ~ 15:38:34) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.