emlak balonu, amerikan versiyonu şöyle gelişti.
ABD'de, bankalar mortgage ile alınan gayrimenkulün mortgage taksidi çıktıktan sonra kalan mortgage değerini evin satışta edeceği değere yakın tutmak zorundaydı. yani aksiyon halinde şu, adam mortgage taksidini ödemedi diyelim, banka evi satışa çıkardığında elde edeceği tutar kalan mortgage anaparasını karşılamalıydı. sistem bu şekilde yapılmıştı. bunun sebebi, mortgage ile ev alan kişi ben battım ödeyemiyorum diyip, anahtarı verip borçsuz gidebiliyordu. ancak, öyle olmadı. evin mortgage değerleri çok yükseldi ancak ikincil piyasada emlak fiyatları böyle artmıyordu. krize doğru mortgage'ını ödeyemeyen anahtarı bırakıp borcu bankaya bıraktı. bankalar emlak şirketleri olmadığı için anında likide etmek istediler ve bir anda çok fazla ev satışı, kriz olduğu için azalan talep ile birleşti ve emlak değerleri dibe vurdu. mortgage fonunu devlet kurtarmak zorunda kaldı.
türkiye'de, bankalar en fazla %75'ine kadar kredi veriyor yani bir krizde kredi ödenmediğinde emlak değerinin yüzde 25 düşmesi bile bankaya zarar etmeden kurtarma fırsatı verecek.
olası bir krizde emlak piyasasında bundan daha fazla bir düşüş olursa, emlak balonu burada da yaşanabilir.
üstüne, türklerin kültürel farklılıkları ön planda. bankaya olan borcunu ödeyemeyen kişi evini çok zor satar. ya akrabası üstüne alır, ya da krediyi kredi ile kapatır. ev sahibi olmak çok önemli bir duygu türkler için.
0