Dinin yokluğunda yaşanacak muhtemel durum ile Sovyet toplumunda yaşananları karşılaştırmak doğru bir yaklaşım değil. Yani, o dönemde yaşananlar dinin yokluğu nedeniyle yaşandı diyemeyiz. Ama din kaynaklı çok acı olaylar yaşandı.
Dinin yokluğunda oluşabilecek muhtemel tablo için İskandinav ülkelerine ve Avustralya'ya, Yeni Zelanda'ya bakmak gerek bence. Bu ülkeler, dünyada dini eğilimin en düşük olduğu ülkeler. Dini eğilim bu ülkelerde günden güne azalıyor, aradan 1000 yıl geçince 2000'li yıllarda dini inancın hakim olduğunu öğrenen o ülkenin halkı, bugünleri garipseyecek. Neyse.
Dinin yokluğu ile zorbalık arasında bir ilişki kurulabileceğini düşünmüyorum. Ama aksine din ile zorbalık arasında ilişki kurulabileceğini düşünüyorum. Zaten dinlerin kendisi bile, "sizden olmayanla savaşın" emri veriyor.
Zorbalık örneği için Suudi Arabistan'a, İran'a, Somali'ye bakabilirsiniz. Oysa dinsizliğin günden güne daha yüksek bir yüzde tarafından benimsendiği İsveç, Norveç, Yeni Zelanda, Avustralya gibi ülkelere bakarsanız burada herhangi bir zorbalığa bu denli rastlanmaz. Zina yapan bu ülkelerde taşlanmaz, kadınların üzerine kezzap atılmaz, namus cinayeti işlenmez, dinden çıkan (veya bir din seçen) taşlanarak öldürülmez ve terörist ilan edilmez, basın/internet önemli ölçüde sansür edilmez, vesaire.
Zorbalığın, halkının önemli kesimi dindar olan ülkelerde mi, yoksa dinsiz olan ülkelerde mi daha yaygın olduğuna siz karar verebilirsiniz.
0