[]

insanları damgalarken yaftalarken neremizle düşünüyoruz orayı kesebilir miyiz
çok saf bi soru mu sordum emin diilim yani evet mutlaka bi önyargımız oluyo herkese karşı peki bunu yapmama erdemine ulaşabilmenin yolları neler nasıl oluyor

insanlara saygı duymakla oluyor.
- bryan fury
(03.06.09 00:18:04)

her tarafa çekilebilecek bi soru sordum fazla dağınık ve tam istediğim şekilde soramadım anca bu kadar oluyo şu halde.her türlü cevaba açığım
- zombikanı
(03.06.09 00:20:44)

Pratikte insanlara saygı duyan ve empati yapabilenler fazla önyargılı olmuyor evet.
Fakat insanların önyargılı olması engellenemez bir şeydir bana göre. Ne kadar empati yapılırsa yapılsın, ne kadar saygı duyulursa duyulsun illaki farkında olmadan insanları yaftalayabiliriz diye düşünüyorum. Sanırım içgüdülerle alakalı bir durum, insanlar farklı olanları daima tehdit olarak algılayabilir.
Genel anlamda insanları yaftalamam, önyargıda bulunmam ama kimi zaman farkında olmadan yapıyorum.
Fakat insanların önyargılı olması engellenemez bir şeydir bana göre. Ne kadar empati yapılırsa yapılsın, ne kadar saygı duyulursa duyulsun illaki farkında olmadan insanları yaftalayabiliriz diye düşünüyorum. Sanırım içgüdülerle alakalı bir durum, insanlar farklı olanları daima tehdit olarak algılayabilir.
Genel anlamda insanları yaftalamam, önyargıda bulunmam ama kimi zaman farkında olmadan yapıyorum.
- trista
(03.06.09 00:26:45)

kafanla düşünüyorsun. direkt kesmen zor olabilir. ama onun yerine piyano teli bağlayıp yüksek bir yerden atlarsan yüksek ihtimal kopacaktır.
- mortifera
(03.06.09 00:51:07)

Çnyargılar bize vakit kazandırabildiği için kullanıyoruz, kısa yol tercih etmek gibi. Daha önce çin yemeği yiyip nefret ettiyseniz yeni bir çin yemeğini de denemeye daha az meyilli olursun. ama kısa yolların sosyal durumlarda hazin sonuçları da olabiliyor ayrımcılık gibi. yalan yanlış öğrendiğimiz bir bilgiyi farkında olmadan kullanabiliyoruz.
Bu konu üzerine ben de çok düşünmüştüm şöyle bir yöntem buldum, bir sıfatın ya da niteliğin tanımladığı şey dışında bir şeyler de içerdiğini düşünürsen düşüncenden vazgeçmek gibi. Mesela abartılı süslü püslü bir kadın gördüğünde kafasının çok çalışmayabileceğini düşünebilirsin, o zamana dek gördüğün tüm süslü kadınlar gerçekten boş kafalı olabilir ama o tek kadınla ilgili diğerlerine dayanarak çıkarım yapamazsın bu çıkarımı yapman için sana bu niteliğe ilişkin birşey sunması gerekiyor. sunarsa tamam o hakikaten boş kafalıdır ama sunmayabilir de, önyargılarından bağımsız bir gözlem yapman lazım. Bu sadece olumsuz önyargılar için değil olumlu önyargılar için de geçerli. Gördüğün tüm patagonyalılar yardımsever insanlar olabilir ama yeni tanıştığın bir patagonyalıyı da bu önyargıdan bağımsız değerlendirebilmen gerekiyor. Yani olumsuz görüneni bırakıp olumlu görünendeki önyargılarında ısrarcı olmaman lazım, tutarlılık gerekiyor.
Başka bir yöntem de şu, algı, düşünce ve davranışların merkezi olan beyin her an o kadar büyük bi hızla yeniden yapılanabiliyor ki kişilerin deneyimleri arasındaki farklar kişilikleri arasında çok ciddi farklara yol açabiliyor. İki ikiz bile aynı genleri ve çevreyi paylaşmalarına karşın birbirinden çok farklı olabiliyor. Senin izlerken heyecandan öldüğün, dinlerken coşkudan bayıldığın bir şarkıyı aynı şeyleri hissetmesini bekleyerek birilerine sunduğunda onların nasıl da sıkıntıdan bayıldığına tanık olmuşsundur muhakkak. Kendi dünyamızın merkeziyiz ama kendi algımız dünyanın merkezi değil. Bunu kabul etmek göründüğünden daha zor olsa da kabul edebilirsen çok şey kazanmış olursun.
Bu konu üzerine ben de çok düşünmüştüm şöyle bir yöntem buldum, bir sıfatın ya da niteliğin tanımladığı şey dışında bir şeyler de içerdiğini düşünürsen düşüncenden vazgeçmek gibi. Mesela abartılı süslü püslü bir kadın gördüğünde kafasının çok çalışmayabileceğini düşünebilirsin, o zamana dek gördüğün tüm süslü kadınlar gerçekten boş kafalı olabilir ama o tek kadınla ilgili diğerlerine dayanarak çıkarım yapamazsın bu çıkarımı yapman için sana bu niteliğe ilişkin birşey sunması gerekiyor. sunarsa tamam o hakikaten boş kafalıdır ama sunmayabilir de, önyargılarından bağımsız bir gözlem yapman lazım. Bu sadece olumsuz önyargılar için değil olumlu önyargılar için de geçerli. Gördüğün tüm patagonyalılar yardımsever insanlar olabilir ama yeni tanıştığın bir patagonyalıyı da bu önyargıdan bağımsız değerlendirebilmen gerekiyor. Yani olumsuz görüneni bırakıp olumlu görünendeki önyargılarında ısrarcı olmaman lazım, tutarlılık gerekiyor.
Başka bir yöntem de şu, algı, düşünce ve davranışların merkezi olan beyin her an o kadar büyük bi hızla yeniden yapılanabiliyor ki kişilerin deneyimleri arasındaki farklar kişilikleri arasında çok ciddi farklara yol açabiliyor. İki ikiz bile aynı genleri ve çevreyi paylaşmalarına karşın birbirinden çok farklı olabiliyor. Senin izlerken heyecandan öldüğün, dinlerken coşkudan bayıldığın bir şarkıyı aynı şeyleri hissetmesini bekleyerek birilerine sunduğunda onların nasıl da sıkıntıdan bayıldığına tanık olmuşsundur muhakkak. Kendi dünyamızın merkeziyiz ama kendi algımız dünyanın merkezi değil. Bunu kabul etmek göründüğünden daha zor olsa da kabul edebilirsen çok şey kazanmış olursun.
- hayali arkadaş
(03.06.09 01:31:33)

"without judgement perception would increase a million times"
(bkz: without judgement)
(bkz: chuck schuldiner)
(bkz: without judgement)
(bkz: chuck schuldiner)
- fortisvita
(03.06.09 02:53:36)

insanları zihinlerde putlaştırmamakla da oluyor. birisini zihninde putlaştırıyorsun sonra başkası onu eleştirince bu da adam değil ne bilir aydın düşmanı diye yaftalıyorsun...
- alkolikfedai
(03.06.09 03:09:50)

beynindeki frontal lobu kesebilirsin mesela, işe yarar. hem frontal lob olmadan da yaşanabiliyor. süper bir koygötünegitsincilik gelir huzura erersin.
- coffee and cigarettes
(03.06.09 09:05:22)
1