[]

Kedimiz Titrek Evden Gitmiş Ortalıkta Yok...

Burada kedisi kaçan arkadaşların yazısını görüp üzülmüştüm. Benim de başıma geldi. Titrek adını verdiğimiz sevimli sokak kedisini abim 1 sene önce dışarda daha minicikken ve ölmek üzereyken bulup eve almış. Hayvan belki küçükken bir tramva geçirdiğinden ya da başka sebeplerden çok korkaktı. Korkak olduğu kadar beceriksizdi de ama bir o kadar saf ve akıllıydı. Akıllı dediysem de aptal akıllılardan, topuzlu kapıların topuzunu çevirmeyi akıl eder ama olmadık aptallıklar yapardı.

Neyse, açıkçası doğada hayatta kalamayacağını düşündüğümüz bi sevimli kediye baktık büyüttük evin bi ferdi haline geldi. İyi mi baktık? evet, elimizden gelenin en iyisi. Çiftleşme döneminde yaptığı saçmalıklara bile ses çıkarmadık, evi kokuttu her gün temizlemeye uğraştık, tüyleri deseniz bilen bilir... Zaten çok ama çok seviyorduk onu saymıyorum bile. Tüylerden memnun değildik ama kediden de şikayetçi değildik atacak halimiz yok ya keşke bahçeli bi yer olsaydı derdik o kadar.

İstanbul'da 2 kere, İzmir'de 3(1'i biz evden yokken aşağı balkona atlamasıyla) kere dışarı çıkardım ve bu hayvanın dışarıya uyum sağlamasını ne kadar zor olacağını gözlemledim. Birinde zorla eve getirdim beni bile zor tanıdı, ürkmüştü ve vahşileşmişti, panik atak modu işte.

İzmir'de Bostanlı, Atakent Şemikler üçgeninde bi yerlerde oturuyoruz, ikinci katta. Titrek atlamış gitmiş aptal. İnşallah atlarken yandan atlamıştır çünkü orada alt balkonun oluşturduğu bi düzlük var, daha alçakta. Direk atladıysa inşallah iplere takılmamıştır. Sabah 5'te falan yattım ben gene uyku düzenimi bozup, bundan ses seda çıkmadı geceleyin "heh he bugün çok yoruldu uyudu kerata içerde, rahatsız etmiyim" diyordum. Neyse 5'de yattım, annem sabah okula giderken evde olmadığını anlamış, 8'de uyanıp dışarılara iyice baktım, yakındaki sokaklara baktım, yok! Bunu aşağıya çağırıp duran zavallı iki orospu (kusura bakmasınlar titeği çağırıp çağırıp vermiyolardı!) oralardaydı ama titrek yoktu. Gördüğüm en korkak kedi olan titrek ortalıkta yoktu. Annem ağladı, teselli edip okula gönderdim ama ben de pek iyi değildim.

Doğaya müdahale edilmesi taraftarı değilim, Titrek'in kısırlaştırılmasına çok karşı çıktım, kapıları da kırsa kısırlaştırmayacağız zaten esaret altında tutuyoruz hayvanı bahçe bile yok derdim. Gerçekten de arada bir evi bir uçtan bir uca, salonu da son sürat tavaf ederek turlayan titrek kısırlaştırılsa bu sevimli aptallıkları yapamazdı.

Titrek normal bir kedi olsa içim rahat ederdi ama değil ki... Şimdi annem yine telefon etti, merak etmiş soruyor. Şimdi kendime bir yemek hazırladıktan sonra tekrar çıkıp arayacağım ama ortalıkta yok. Zaten arka balkonun orada apartmanın küçük bir bahçe gibi yeri var daha önce atladığında aşağı balkonda kalmış, o küçük bölgeye bile geçmemişti.

Neyse, kendimi teselli etmek istiyorum ama belki de Titrek öldü ya da çok kötü dayaklar yedi. Çünkü kedilerin arasında yaşamaya uyum sağlaması zor, saftiriğin teki, saldırmak nedir bilmezdi. Ona bu kadar acımamın da sebebi bu zaten. Umarım onu yeterince fiziksel olarka güçlendirmişizdir (bu kesin gibi) ve o da doğasında olan vahşilikle ortamda ezilmeden ayakta kalabilir. Kimseyi ezeceğini sanmıyorum, eğer ezilmemeyi başarırsa yeter. Doğası bozuktu bu hayvanın zaten, biz bulmasak ölür giderdi...safım benim

Buraya da yazıp yazmamayı çok düşündüm ama belki birileri üzüntümü hafifletecek bir şeyler söyler dedim. Biliyorum içinizde karamsarlarınız da vardır, ya da kendini gerçekçi olarak tanımladığı için ağır konuşmak isteyenler. Ben de biliyorum dışarıyı hiç tanımayan Titrek çoktan bir arabanın altında kalmış olabilir, diğer kediler bunun ağzını burnunu dağırmış olabilir, sokak köpekleri bunu parçalamış olabilir. Ama bu ihtimalleri dile getirecek kadar öküz olmadığınızı biliyorum, lütfen olumsuz şeylerden bahsetmeyin çünkü zaten ben zaten bunların farkındayım.

Onu bulan bana haber versin demeyeceğim, hem güncel bir fotoğrafı yok hem de böyle bulunması düşük bir ihtimaldir bunu biliyorum, yine de bahsettiğim semtlerde beyaz renk ağırlıklı, gri ve siyah renkleri olan çok aptal görünüşlü güzel bir kedi görürseniz ya bana haber verin ya da ona iyi davranın.

Fotoğraftaki hali bir kaç ay öncesinde geçirdiği entropion ameliyatı sonrasına ait ve onun sevimliliğini pek yansıtmıyor ayrıca güncel de değil yani şimdi bu hayvanın kaşı gözü düzgün, dikiş izi falan yok. Sol gözünde başka bir sorun var, veterinere götürmedim daha ama entropion değil. 4,5 kilo ağırlığında boylu poslu bir kedi. Suratı fotodakinden çok daha güzel, kedi severler ne demek istediğimi anlayacaklardır çünkü fotonun çekildiği sıra nekahet dönemindeydi. Onu bu fotoğrafındaki dış görünüşünden tanırsanız yüzünün çok daha sevimli olduğunu görürsünüz.

Biz gelmesini bekleyeceğiz, gel(e)mezse dışarda başarılı olmasını (pek ihtimal veremesekte) dileyeceğiz. Annem benden daha çok üzülecek, belki de kendimize olmadık suçlar bulacağız sonra, niye balkonu kapatmadık niye gitti acaba? geçen tezgaha çıkınca bağırdık diye mi... Doğanın acımasız çarkı dönmeye devam edecek, ben bunu içime sindirdim ama benim içimde onun tatlı anıları ve bir üzüntü kalacak. Şu an bile ev çok boş geliyor ve onun dışarda ne yaptığını düşünmeden edemiyorum...

 
bizim kedilerden biri de kisirlastirilmadan once 2 kere 3,5. kattan atlamisti. yani bagirdiginiz icin vs size kuserek atlamak soz konusu degildir (kendinizi suclayacaksaniz kisirlastirmamak konusunda suclayabilirsiniz, o konuda da dogaya mudahale gibi dusundugunuz icin suclanilacak herhangi bir durum yok). disi kedi gorup atlamistir. bizimkine o yukseklikte birsey olmadi, sizinkine de olmamistir yuksek ihtimal.

evde yetistikleri icin cok pisirik oluyorlar, baska kedi kovalayana kadar girdikleri merdiven alti, araba alti gibi yerlerde sabit etrafi seyrediyorlar. etrafta yuruyerek dolasmak yerine merdiven alti gibi soteye yatabilecekleri yerleri daha detayli incelerseniz bulursunuz bugun icinde diye dusunuyorum/umuyorum.

gecmis olsun.
  • the beyin  (01.06.09 10:59:04) 
aynen bizim de başımıza geldi.dışarıda gönüllerince gezebilecek cesaretleri olmadığı için en yakın kuytuya saklanıyorlar. siz semtin yarısını aradıktan sonra gelip evinizin önünde park etmiş bir arabanın altında dehşete kapılmış ve donakalmış bir şekilde bulabiliyorsunuz haylaz olduğu kadar korkak kedinizi.tecrübeyle sabittir.


  • ukde  (01.06.09 12:15:02 ~ 12:17:15) 
5 kattan düşen, farklı zamanlarda 5 6şar kez kaçan 7,8 kedi üzerinden konuşacak olursam...
1- 1 adet fener edinin...
2- kediler evde uzun zaman kalsalar da, dışarıya çıktıkların korkuyorlar çünkü unutmuş oluyorlar panikle genelde en yakındaki kapalı alana girmeye çalışacaktır...
düştüğünü düşündüğünüz yerden baktığınızda göreceğiniz açık apartmanların içini, bodrumları, çöp kutularını, kuytu köşeleri, araba altlarını, kömürlükleri arayın...
3- sokak kedileri muhtemelen onu kabul etmeyecek bu yüzden kedi bağırış çağırışı, kavga sesi duyarsanız gidin belki yakalayabilirsiniz...
4- çalı çırpılar, ağaçlar, duvarların kesişim kuytu köşeleri en çok saklandıkları yerler...
5- mümkünse kedinizin fotolarını esnafa gösterin, siz tüm gün mahalleyi, semti izlemiyor olabilirsiniz ama adamların işi gücü yok, komşulara sorun gittiği yön varsa söyleyebilirler...
6- susmayan kedi miyavlaması, ağlaması duymuşlar mı onu sorun... eve alışan kedi dışarıda korktuğu için bağırıyor...

ha bunları söyledikten sonra evden kaçan, kaybolan hayvanları bulduğumuz yerleri sırayla sayayım belki fikir olur...
birini apartmanın dışında kuytuda kediler döverken, üç kez araba altında, birini bahçe duvarında oturup kendi kendine miyavlarken, üç kez birini apartmanın bodrumunda, birini apartmanın çatı katında( valla nasıl çıktı en ufak fikrimiz yok yani), kendi arabamızın altında iki kez, yan apartmanın bodrumunda....
vs...
bir de kediler korksa bile ev kedisi yemek bulmada başarısız oluyor...
elinizde maması veya benim favorim sosistir gezerseniz, bulduğunuzda koklatıp yakalayabilirsiniz kedi maması değil de sosise bayılıyorlar
  • ilse  (01.06.09 12:40:12) 
Arkadaşlar çok teşekkür ederim, şimdi dışarıdan geliyorum evi merkez kabul edersek 300 metrelik bi çapta her yere baktım yok. Ama yakınlarda pek merdiven altı kuytu köşe yok, olanlarda da o yok. Ne yapıyor bu saftirik ya, bi duş alıp gene aramaya çıkacağım ya da biraz uyusam mı önce. Ya hu bulurum umuduyla her yere baktım bulacağım sandım bulamadım. Bi komşuya söyledim, başka komşu görürsem onlara da söylerim, esnafa mesnafa falan.

Önerileriniz için çok teşekkür ediyorum yardımcı oluyorsunuz yoksa benim aklıma gelmediydi kuytulara bakayım falan.

Neyse durmak yok aramaya devam diyorum.
  • Karluk  (01.06.09 12:51:06) 
kediniz için üzüldüm, umarım en kısa zamanda bulup eve getirebilirsiniz. ancak kısırlaştırma konusunda düşüncelerinize katılmadığımı belirtmek isterim. evlenmeden önce ailemle beraber yaşadığım evde -şu an 17 yaşında olan- bir kedim vardı.kedi evimize ilk geldiği senelerde bahçe katında yaşadığımız için pencerelerden birini aralık bırakıyorduk ve kedinin istediği gibi gezme özgürlüğü vardı. o kadar yavruyla uğraşmak zor da olsa hayvanın haklarına saygı göstermek istedğimiz için kısırlaştırmadık ve bir kaç kez yavrulamasına izin verdik. ancak bir kaç sene sonra bir apartmanın üçüncü katına taşındığımızda kedinin eve rahat rahat girip çıkamaması ve dolayısıyla kızıştığında doğal ihtiyaçlarını karşılayamayağı için kısırlaştırma ameliyatını yaptırdık. sonuçta dışarıya çıkma ihtiyacını büyük ölçüde engellediğimiz ve hala hayatta olan onyedi yaşında bir kedimiz var.
çiftleşmek onlar için çok doğal bir ihtiyaç ve siz kedinizi kısırlaştırmadığınız sürece bu ihtiyacını gidermek için uğraşacaktır. pencereden atlamak, saldırganlaşmak...v.b durumlar hem sizin hem de kedinizin ruh/beden sağlığı için yaralayıcı olabilir. bu yüzden dışarıya çıkmasına olanak veremeyeceğiniz bir hayvanı kısırlaştırmak ona zulüm etmek değil aksine onu korumak için yapabileceğiniz en iyi davranış olacaktır. bu arada şimdiki evim altıncı katta ve yaşları geldiğinde hiç yavrulamasına izin vermeden kısırlaştırdığım iki kedim var. üstelik bu kararı vermek benim için hiç de kolay olmadı, defalarca veterinerlerle konuştum, alabildiğim kadar değişik görüş almaya çalıştım ve sonuç olarak haksızlık gibi görünse de onlar için yapabileceğim en iyi şeyin bu olduğu konusunda içim rahat.
en kısa zamanda kedinizi bulduğunuzun müjdesini almak dileklerimle.
  • balik kraker  (01.06.09 14:09:57) 
geçmiş olsun diyelim önce.

eğer titrek kardeş sevişmek için gittiyse 1 haftaya 3 kilo civarı kendi kendine döner. siz bulamayabilirsiniz çünkü çiftleşmek için çok yol katedebilir.

eğer meraktan kaçtıysa ve dediğiniz kadar tırsaksa, sizin inanamayacağınız bir delikte saklanıyor olabilir. komşunun balkonundaki sepet falan gibi yerler veya herhangi bir giriş katının mutfağındaki sote bir yer. onların bile haberi olmadan saklanmış çıkamıyor olabilir. bir de oralara bakın sorun isterseniz. kötü şeyleri aklınıza getirmeyin. inşallah dönecek titrek. o zaman bizim için de burnundan öperseniz.
  • no avalon  (01.06.09 17:16:46) 
Gözbebekleri büyyünce gözleri simsiyah görünen pembe burunlu titrek dostumuzu bulamadım.
Son mesajımı yazdıktan sonra biraz uyudum ve onca rüyadan sonra bir de bunu gördüm, rüyamda otoyolun kenarındaki bir çöp konteynırını geçip gidiyorum bi dönüyorum konteynırın yanında bu var gidip tutayım diyorum bu arada yanımda bi başka kedi var o da geliyor güya o da yakalayacak titreği yani o da bana yardım edecekmiş onu görünce kaçıyor otoyolda o korkak haliyle ben kediye diyorum ki sen sen dur senden korkuyo falan bu salak gene gidiyo gene tirek uzaklaşıyo bu arada biz otoyolun karşlısına geçtik zaten diğer kediye sinir oluyorum kaldırıp atasım geliyor kıymıyorum neyse ben kendim gidecek olurkene uyanıyorum rüyadan.

kalktım giyindim hemen gene bunu aradım bu sefer daha geniş bi çember içinde aradım, aksilik burada yakında kuytu bir yok demiştim ama ilerledikçe geniş alanlar var, dünyanın gürültüsü kedisi osu busu şusu var. titrek hiçbirine alışık değil o kocaman siyah gözleriyle de şaşkın şaşkın bakamayacak kadar korkmuştur şu anda.

Hepiniz sağolun gerçekten yardımcı oluyorsunuz. bu arada kısırlaştırma konusunda ben de çok mantıklı karşıt fikirler dinledim ama bana kalsa ben evde hayvan beslemeye de karşıyım gerek insan gerek hayvan için doğru değil bence. ama işte almışlar eve boynumuzun borcudur, bakarız. sokakta üremişler, boynumuzun borcudur, yardımcı oluruz elimizden geldiğince. yani isteyen de kısırlaştırısn ben başkalarının kısırlaştırmasına karşı değilim çünkü onları anlıyorum. dediğim gibi kendim buna taraftar değilim.

no avalon buna dişi kediler vermiyor ya inşallah başarabişlir diyorum ne diyeyim yani daha önce de ben çiftleşsin diye iki kere çıkarttım bunu bi kere de kendi kaçtı. çok tırsak bi hayvan ama bir o kadar da "ateşli" :-) ya dışarısı bırakın aklı yetmeyecek kedileri, insanlar için bile berbat bi yerken titrek ve diğer tüm kediler için üzgünüm.

umarım gelir ya yoksa rüyalarda buluşuyoruz baksanıza, içim acıyor.
  • Karluk  (01.06.09 17:59:43) 
Akşam koşudan sonra tekrar baktım, yok yok yok... Annem çok ağladı.


  • Karluk  (01.06.09 21:34:02) 
soyle diyeyim, bizim bir erkek kedimiz vardi. babami pek severdi, adi da baron. bir gun evden kacti. babam cok aradi, bir hafta butun mahalleyi dolasti ama baron'u bulamadi. her aksam eve gozu yasli dondu koca adam. baron ise iki hafta kadar sonra pislik icinde ve yari ebadinda geri dondu. o da sokaklari pek bilmezdi. taniyamadik neredeyse. tabi her centilmen gibi bizimle bir sey paylasmadi :) bir daha da kacmadi. simdi kisirlastirilmis bir disi kedim var. kisirlastiran ben degildim ama sanki boyle daha iyi, bilemedim.

insallah bir arabanin altinda kalmadan doner. umudunuzu kaybetmeden arayin. kedi bu dokuz canlidir.
  • no avalon  (02.06.09 00:45:36) 
Yarın gene arayacağım... :-(

Yarın oldu bitmek üzere hatta: yok titrek hişç bir yerde, yarın daha da uzaklara bakacağım. of ulen inşallah temiz su bulabiliyordur.
  • Karluk  (02.06.09 01:00:17 ~ 22:03:51) 
Daha da uzakları aradım, şemiklerin içlerine girdim, virane doluymuş buralar. bir sürü kedi gördüm, titreği göremedim. inşallah kendi gelebilir. yarın yine bakınacağım ama artık eskisi kadar ümitli değilim.


  • Karluk  (03.06.09 22:54:13) 
Dün gece titrek gene yoktu, sabah da... 5'ten sonra bir daha arka balkondan baktım ve titrek karşımdaydı!

Biraz zor oldu çünkü yüksekçe ve aramızda parmaklıkların olduğu bir yere çıkmıştı, bir türlü indiremedim. Sonra ben parmaklıkların öte tarafına gidip titreği zemine indirdim sonra tekrar öbür tarafa geçip kucağıma aldım ama apartmanın giriş kapısına getirene kadar zorlansdım çünkü çok korkuyordu herşeyden ve kaçmak istiyordu zar zor getirdim.

Su bile içmemişti anladığım kadarıyla (bunu evde doymamacasına içtiği çok miktarda sudan ötürü söylüyorum). burnunun üstlerini biraz çizmişler, ön ayaklarındaki 6. parmak diyebileceğimiz şeyler yara olmuş, ayrıca bir deri bir kemik kalmıştı titrek. şimdi içerde sinleniyor ama sanırım çiftleşemedi ya da daha doymadsı çünkü yine bana sulandı sapık eşşolusu.

bugün mahvolmuş durumda olduğu için yarın bi temiz yıkayacağım. meraklılarına duyurulur, başına bişey gelmediği için çok mutluyum. Allah'a çok şükrediyorum. Bu arada umarım ölmeden şu sokak hayvanlarına bir çözüm bulunduğunu görürüm.

Şu an çok mutluyum çünkü kız arkadaşımdan sonra kedinin de ayrılması çok koymuştu :-) feci alışmışım bu kedişe.
  • Karluk  (06.06.09 18:54:22) 
Yavrım dinlenince yarını beklemeden yıkadım. Yıkarken gördüm ki dışarda bolca dayak yemiş, gövdesinsde tonla çizik, yara bere var.

Gariban hayvenceyizim şimdi uyukluyor. Mis gibi oldu.
  • Karluk  (06.06.09 21:18:39) 
oh be!! pek sevindim dondugune. ama bosa gitmis anlasilan bu kacis :) siz ciftlestirin artik delikanliyi.


  • no avalon  (07.06.09 01:57:15) 
Valla merak edenlere biraz daha detay vereyim:
Ertesi günü beklemeden titreği bir güzel yıkadım. Yıkarken farkettim ki çok dayak yemiş. Gövdesi çiziklerle, yaralarla dolu. Ayakları zaten yara, burnu ve gözünün etrafı da hatta ağzının altı da zaten yaralanmıştı bunları ilk önce görmüştüm ama gövdesindekileri görünce üzüntüm arttı.

Hazır mamasından çok az yedi titrek, sonra bana sürtündü durdu anladım ki yağ istiyor. Titreğe önce tereyağlı yumurta sonra da iç yağlı böbrek yedirdim, kanlarını da hep yaladı. Şimdi dinleniyor. Titrek hiç olmadığı kadar keyifli. Bu arada pireli de. Pireleri sonra halledeirm artık ilacı var bende ama o ilacın ertesi günü yıkamam gerektiği için artık bir iki gün sonra kullanırım.

Bu arada titreği eve getirince bir deri bir kemik haliyle sadece su içmiş ve biraz kuru mama yemişken tarttım kilosu pek değişmemiş yine 4 kilodan fazlaydı, 4,3 falan. Demek ki kemikli bir hayvan, zaten genetiği (pısırıklığını saymazsak) düzgün bir hayvan.

Neyse, çiftleştireceğim ama nasıl??? Kedi forumlarına takılıp bi kız ayarlasam mı yahuşuhluma, bakmayın siz tipi çok yerindedir aslında, iki tane güzel fotosunu koysam kızlar bayılır :-)
  • Karluk  (07.06.09 03:36:42) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.