İşyerim oldukça feminist bir işyeri. Çalışanlar öyle denk gelmiş. Hatta erkekleri bile feminist denk gelmiş. Her yıl 8 Mart kadınlara tatil edilir. Tabii, feminist derken bir kendini feminist olarak tanımlayanlar var ve bu kişiler çok çeşitli fraksiyonlardan da oluşuyor; bir de kendini feminist olarak tanımlamayan ama kadın hakları konusunda duyarlı bir kesim var.
Fraksiyonlar dışarıdan aynısının laciverti gibi görünüyor ama içeri girince çok büyük önem kazanıyor. Örneğin, "Erkek desteği alacak mıyız, almayacak mıyız" konusunda kaç yıldır bir fikir birliğine varıldığına tanık olmadım ama içine girdikçe de aklıma gelmeyen birçok şey aklıma getirildi. Yine de hala kendimi feminist olarak tanımlayamıyorum.
Dolayısıyla sürekli bir çok sosyal sorumluluk projesi olabiliyor. Bu kapsamda da daha önce Tunceli'ye ya da Bitlis'e gidilmiş ve çalışmayan kadınlarla kalınmış. Yeni birtakım orada teşvikle bulunan sermayecilerle anlaşılmış ve kadınların ekonomik özgürlük kapsamında çalışmaları teşvik edilmiş. İşe yaramış da çok sayıda kadın çalışmaya başlamış. Bir sene sonra aynı yere gidildiğinde kadınlarla toplanılıyor ve kadınlardan şöyle bir şikayet geliyor "Eskiden en azından ev işi yapıyorduk. Şimdi hem çalışıyoruz, hem ev işi yapıyoruz, hem de paramızı herife veriyoruz. Yorulduk valla, ben işi bırakacağım". Feministlerin bazı fraksiyonları şok oldu o gün, "Nasıl yani paranızı erkeğe mi veriyorsunuz" diye, ne beklediklerini sordum. "Ekonomik özgürlüğü olunca kocasına ihtiyaç duymaz" diye düşünüyorduk demişlerdi. Bazı fraksiyonlar daha yapıcı davrandı ve hala bununla ilgili çalışmalar var.
Burada da "alan razı, veren razı" durumlarına da bazı fraksiyonlar ılımlı yaklaşıyor, bazı fraksiyonlar ise "Kimse almamalı da vermemeli de" şeklinde yaklaşıyor. Buna büyük bir tepki çıkmama sebebi de bu fraksiyonların arada birleşemiyor olması olabilir. Sadece kişisel kişisel ve tek tek tepkiler verilebiliyor ama bir ağız birliği olmayabiliyor.
Açıkçası bu ağız birliği olmamasını da sağlıklı buluyorum, böyle konularda pat diye karar verilmesinin uygun olmadığını düşünüyorum. Bir kafamız karışmalı, bir ne yapacağımızı bilememeliyiz.
0