Ekşi Duyuru

istifa edin bence ve bırakın bu işi okulunu okuyan biri yapsın. böylelikle biz de söyleşi yapmayı bilmeyen bir köşe yazarından daha kurtulmuş oluruz.

ha bi de sanırım sadece söyleşi yapmayı değil noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakılacağını da bilmiyorsunuz. hadi o da benden bi kıyak olsun. sadece virgülden değil, noktadan sonra da boşluk bırakılır.
not: editinize hayranım.

neden bu kadar tepki gösterdin anlamadım rentts? bu konuyla ilgili eğitim alabilirsin. biraz araştır bence, bazı vakıfların kursları olabiliyor. onun dışında noktalama işaretinden sonra boşluk bırakmazsan da herkes seni anlar merak etme, kimse de ölmez.

retts senin köşen yok diye kıskandın mı :-D

Bence bi köşe yazarı söyleşi yapmasını bilmek zorunda değildir. Bu arada insan merak ediyor hangi gazete kaç kişi okuyor vb. diye.

Bence iletişim fakültesi, gazetrecilik benzeri bölümlerin kitaplarını kitapçılardan ikinci el olarak temin ederekten...

böyle gazeteciler ve bunları destekleyenler olduğu sürece çok süper gazeteler okumaya devam ederiz. bize de zaten müstahaktır. insanlar 4 sene iletişim fakültesi okusun hatta üzerine 2 sene bu alanda yüksek lisans yapsın bu arada 10 larca gazetede, televizyonda köle gibi çalışsın bi yerlere gelebilirim umuduyla. sonra böyle tepeden inme, sadece annesi bilmemnerenin program müdürünün arkadaşı, babası bilmem nerdeki genel yönetmenin kankası diye insanlar köşeleri kapsın ve ölene kadar da kimseye yar etmesin. hatta sonra bi de bunlara laf söyleyince onları koruyacak adamlar peyda olsun etraftan. eline kalem alan yazar, eline kalem alan gazeteci zaten.
hayat ne güzel di mi gazeteciler falan.

edit: köşe yazarı söyleşi yapmasını bilmek zorunda değildir diyene de zaten bişi dememe gerek yok heralde. kendi kendini imha etmiş zaten söylediğiyle. "bence köşe yazarı söyleşi yapmasını bilmek zorunda değil" bu işin sencesi yok işi bilen binlerce adam iş ararken böyleleri köşeleri kapmış benim derdim o. gazeteci olma sevdam da yok sevmem de gazeteciliği. ama ben de bi iletişim mezunu olduğum için bu tipler kanıma dokunuyor o kadar.

bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır. arkadaş eksiğini bulmuş kapatmak için bir soru sormuş. yardımcı olmak yerine niye köstek olunduğunu anlayamadım. bir iletişim mezunu olarak kana dokunmasını anlıyorum ama hiçbirimiz bu arkadaşın bulunduğu konuma nasıl geldiğini bilemeyiz. bir çok mesleğin alaylısı var, hem de okulunu okuyanlardan daha iyi yapan alaylılar var. sokaktan geçen herhangi birini köşe yazarı yapsan, iki günde yüzüne gözüne bulaştırdığını görürsün. demek ki yeteneği var ki şu an köşe yazarı.

rentts'e katılmamak elde değil. Keza sorun gazetecilik okunup okunmama da değil. Sorun insanların öğrenmek istememesinde araştırmamasında okumamasında. ekşi duyuruya gelip armut piş ağzıma düş gibisinden takılmasında.

Sevgili rentts ne mezunu olduğun umurumda değil, kusura bakma ama bi bok bildiğini düşünmüyorum.

<del>Söyleşi</del> Röportaj yapmasını bilmeyen ve inanılmaz güzel yazan onlarca köşe yazarı sayabilirim ama saymayacağım.Dünya yazın tarihine birazcık göz atarsan açılır o gözlerin. Ülkemiz tarihi için de bu geçerlidir. Gazetede köşe kapanları gözümde büyütmem ama iyi yazmakla söyleşi yapmak farklı bir şeydir. Ülkemizde köşe yazarlığı üç ahbap çavuş kanunuyla işliyorsa o farklı bir şeydir ama bu genellemenin bu soruyu soran arkadaşla ne ilgisi var? Adam açıkça bilmiyorum, yardımcı olun demiş, senin derdin ne?

Bunu anlamadığın için iletişim mezunu olmana rağmen köşe yazarlığı hakkında bi bok bilmiyorsun.

Pongiyen'in yorumu çok daha mantıklı. Emininsel'in yorumu da çok daha mantıklı ben katılmasam da. Ama senin ki bir yorum değil, saçmalamaca omuş.

Ek: Röportajla söyleşi aynı şey değildir sen daha bunu bile söyleyerek uyarmadın arkadaşı, ben iletişim mezunu olmamama rağmen bunu biliyorum ama sen heralde o derste yoktun.com

@karluk
ben senin umrunda olsun ya da olmasın diye belirtmedim zaten ne mezunu olduğumu merak etme röportaj nedir söyleşi nedir bunları çok iyi biliyorum. hayatında deşifre yapmamış adamlar çıkıp bik bik yapıyo ya senin gbi ben ona kıl oluyorum. senin dünyadan haberin yok bu işlere girip çıkmadığın yazdıklarından belli o yüzden boş ve seviyesiz konuşmalarınla seni başbaşa bırakıyorum.
edit: bu arada sanırım klavye ishali olmuşsun okuyunca resmen ağzından salyalar saçarak yazdığın belli oluyor.
geçmiş olsun.

likeinme ve Karluk ve pongiyen'e tesekkur ediyorum.

eminsel'e: armut piş ağzıma düş de yapmadım aslında. kitapçılarda bulabildiğim bütün kitapları aldım, ama söylesi derlemelerinin dısında topu topu 2 tane kitap bulup okuyabildim bu konuyla ilgili. O yüzden ozellikle ilgili fakültede okuyanlardan derste kaynak kullandıkları kitapların ismini rica etmiştim. nasıl "sorun insanların öğrenmek istememesinde araştırmamasında okumamasında" sonucuna vardığınızı merak ettim, okuyup arastırmak icin kaynak yardımı istiyorum zaten; soyleyin öğretin bana demiyorum ki!

rentts'e: Boşluğu editör düzeltir, önemli olan içerik! Hatta benim boşluklarıma laf ettikten sonra "hayat ne güzel di mi gazeteciler falan" gibi bir cümle kurman komik zaten!

Ayrıca kusura bakma ama ne annemin ne de babamın torpiliyle bu isi yapıyorum, hatta bu sektörde hicbir tanıdığım yok.Çesitli gazete ve dergilerde yazdığım yazılar sonucu belli bir okur kitlesi kazanmamla bu is teklifini aldım. Okumaya ve yazmaya ciddi anlamda zaman ayırıyorum o kadar! Kendimi "gazeteci" olarak da adlandırmıyorum zaten; sadece yazmayı seven bir insanım ben.Bir yere gelebilirim umuduyla yırtınanlardan beni ayıran sey kesinlikle "torpil" değil; bu yüzden bu kadar saldırman cok gereksiz olmus. Sanssızlığın icin kızman gereken insan da ben değilim. ama bundan şahane bir yazı konusu çıkar, tesekkur ederim : )

@zillosh
herhangi bi şansızlığım yok, kolay gelsin.