(9)
Sakat olan ve şiddete maruz kalan hayvanlar
Uzun zamandır yaşadığım bir sorunu paylaşıp bilgi almak istiyorum.Hayvanları çok seviyorum; istisnasız bütün hayvanları. Mahalledeki köpekleri ve kedileri sık sık besliyorum, kendi evimde de bir kedim var.Benim sorunum, sakat bir hayvan gördüğüm zaman üzülmenin ötesinde bir şey yaşamam. Kalbim hızlı
Uzun zamandır yaşadığım bir sorunu paylaşıp bilgi almak istiyorum.
Hayvanları çok seviyorum; istisnasız bütün hayvanları. Mahalledeki köpekleri ve kedileri sık sık besliyorum, kendi evimde de bir kedim var.
Benim sorunum, sakat bir hayvan gördüğüm zaman üzülmenin ötesinde bir şey yaşamam. Kalbim hızlı çarpmaya başlıyor, başım dönüyor, gözlerim anında doluyor ve kendimi son derece kötü hissediyorum. İnanılmaz üzülüyorum ve buna neredeyse dayanamıyorum.
Küçüklüğümden beri hayvanlarla haşır neşir bir insan olarak, bu aşırı etkiyi bir kaç aydır yaşıyorum; ve buna bilinçaltımı etkileyip neden olabilecek herhangi bir korkunç vaka yaşamadım.
İnternette araştırdım; acaba bir fobi mi, psikolojik ne gibi bir olaydır diye; düzgün bir şey bulamadım...Hayvanları koruyan derneklerin sayfalarına bile giremiyorum, zulüm yapılan hayvan haberlerini görünce çıldıracak gibi oluyorum. Bu durum beni çok fazla etkiliyor.
Bu tarz bir sorun ile ilgili herhangi bir bilgisi olan varsa lütfen anlatsın..
0
bir psikolog ile gorustunuz mu bu konuyu? asiri bir duygusal konu soz konusu o halde, profesyonel bir yardim almaniz daha saglikli olur sanki ciddi bir konu cunku.
0
sanırım siz ciddi bir hayvanseversiniz. biraz da duyarlısınız, olması gereken sey de bu zaten. diger insanlar duygularını-hislerini gelistirememis, sizin gibi olması gereken, fakat bunu beceremeyen kisiliklerdir. umarım herkes bi gun siz gibi olur.
0
somersault in a coffin
(
22.05.09)
bir anomali kesin var. muhakkak psikoloğa gitmelisiniz.
amatör bir değerlendirme yapacak olursam, bir kere bu gibi görüntülerden falan eskisinden daha çok etkileniyorsanız bu muhtemelen, yaşınızla alakalıdır. tartabildiğim kadarı ile insanın öyle fazla orta yaşlara kaymadan sadece olgunlaşmaya başlaması ile beraber, ölüme bakışı değişiyor. ölüme bakış, insanın hayatı kavramasını değiştiren, yaşlanmak denen şeyin, o değişimin en büyük parametresidir.
çaresiz hayvanlar, hayvan ölümleri, bunların görüntüleri, normal dışı yardım eğilimi... bu gibi mevzular ile senin kendi ölümüne bakışın arasında bir eşleştirme kurduğunu, zaman geçtikçe de bu korkunun arttığını tahin ediyorum. hatta pardon bildiğin sallıyorum.
psikolog deyip, başladık aynı şekilde bitiriyorum.
0
eğer sizinki bir sorunsa ben bu konuda kesinlikle uzman değilim,önce bunu belirtim.bence sizinki tam anlamıyla insani bir durum.bu gibi durumlarda ben de sizinle aynı seyleri yasıyorum.maalesef günümüzde insanlar pek hassas değil bu konuda,ben hayvanlara yapılan herhangi bi eziyet vs. gördüğümde aşırı tepki gösterebiliyorum ve başkaları tarafından garip karşılanıyo.bence anormal olan onlar.eğer bu durumunuz sizi rahatsız edecek boyutlarda ise bi uzmanla görüşün derim ama dediğim gibi bence tamamen insani duygular bunlar..keşke herkes sizin gibi olsa..
0
Olur böyle şeyler... Bana da olur hatta ve normal gayet. Hassas dönem altı üstü. Her şeye psikolog diyen millete bakmayın derim. Her şeye psikolog,psikiyatr bu ne yahu. Kendi sorununu kendi çözmesin mi kimse... 2 üstteki mesajda da sevgilisi olmayan birini psikoloğa gönderiyorlardı az daha. :)
Bir ara üzerinden taksi geçen bir kedi gördüm.. Kedi ellerimde can verdi filan... 1 ay gelemedim kendime... Kanlı surat filan,berbat bi andı. Gayet it gibi de ağlamıştım. 5-6 gün ara ara gözler doldu, sonra seyreldi gitti.
Ara sıra sebepsiz gelir; tvde görünce, yolda kuyruğu kesik kedi görünce filan. Bu aslında çok güzel bir şey bu bence :) Psikoloğa filan gitmek yerine barınağa gidin. Barınak ihtiyaç listesinden bişeyler götürün oraya. Rahatlarsınız. Kedilere,köpeklere yalatın kendinizi. :)))
0
hepinize çok teşekkürler..yalnız olmadığımı bilmek çok güzel..
@delikan76: çok enteresan bir tespit ama durumun ondan kaynaklandığını sanmıyorum. Çünkü ölümle ilgili bir sorunum yok. Yani ölmüş bir hayvandan çok, bir sakatlığı ya da bir sebepten dolayı acı çeken hayvanlar beni mahvediyor.ölüm daha iyi gibi geliyor bana hatta, acı çekmektense..
aynı snowflake' in dediği gibi; onlar konuşup derdini anlatamıyor. altında yatan nedenlerden biri de bu belki.Biz bir yerimize bir şey olsa doktora gidebiliyoruz, ya da biri bize kötülük yaptığında elimizden geldiğince savaşabiliyoruz. Ama sanki onlar böyle yapamadığı için kendimi kötü hissediyorum. ve evet, insan olmaktan utanıyorum; ve bence doğa ve hayvanların zaten bu dünya...sağa sola beton döküp onları kısıtlayan da biziz...türlerin tükenmesine neden olan da biziz...boğa güreşlerinde onları kızdırıp acı çektiren, at yarışlarıyla onları oyuncak hale getiren, köpek dövüşleri yaptırıp birbirlerini parçalamalarını zevkle izleyen, yavru kedileri minik kavanozlara sıkıştırıp havasız bırakıp dünya paraya satan da biziz..kelimeler yetmiyor mesela şunları yazarken bile yaşadığım durum..sizlerin de bunu yaşaması bana güç verdi...evet normal olanı bu olmalı tabii..çünkü herkes böyle olsa en azından insan tarafından yapılan vahşet sona ererdi..ama hayatımı olumsuz etkiliyor çok..öyle ki barınaklara gidip bu sorunumu aşmak istedim..üstüne gidersem belki biraz geçer dedim..ama cesaretim yok sanki, ne saçma..oysa sokakta gördüğüm her köpeği sevmek için koşuyorum...ve bir şeyleri uzaktan sevmek ve hiç bir şey yapmamak her zaman aptalca gelmiştir bana...
son çare bir psikolog evet..belki başka bir çözümü vardır dedim..duyarlı olmak güzel, yardım etmeye çalışmak güzel; ama fiziksel ve duygusal olarak çok fazla olumsuz şekilde etlkilenmek problemlere neden oluyor..
0
sevgili courtney şimdi ben soruna bi cevap değil de bi açılım yapmak isterim. şöyle ki;"ve evet, insan olmaktan utanıyorum; ve bence doğa ve hayvanların zaten bu dünya...sağa sola beton döküp onları kısıtlayan da biziz...türlerin tükenmesine neden olan da biziz..." cümlenin gerisinde yazdığın vahşetler için ben de seninle aynı şeyleri hissediyorum ancak hiç şöyle düşündün mü;
insanın doğası da bu arkadaş, biz beton binalar yapıyoruz yuvalarımız için kuşlar çamurdan yuva yapıyor. tamam diğer zevk için yapılan vahşetlere katılmıyorum ama balıkçılık, küçükbaş, büyükbaş hayvancılık gibi hem geçim hem de beslenme kaynağı olan uğraşları insanın doğası olarak görüyorum. bi kurt ceylanı kovalayıp yakaladığında önce üzülüyor ancak sonrasında da "e bu da onun doğası" diyoruz. bence insan da doğanın içinde. yani doğa diye bişi var ve biz de buranın içine etmek için gelmemişiz. bizim de kendi varlığımızı sürdürebilmek amacımız tabi bunu yaparken doğayı ve hayvanları katledenleri ayrı tuttuğumu tekrar belirtiyorum.
ancak insanın her eylemi de doğayı ve hayvanları katletmez, ve onun doğası da bu şekildedir diyorum. insan olmaktan utanma bence gurur duy diğer canlılar için duyarlı olabildiğin için. hiç zannetmiyorum bi kaplanın diğer küçük hayvanları yediği için kendinden utandığını ya da bi köpeğin kedileri boğup bıraktığı için kendi cinsine soğuduğunu.(son cümle espri ehe)
0
@rentts: "balıkçılık, küçükbaş, büyükbaş hayvancılık gibi hem geçim hem de beslenme kaynağı olan uğraşları insanın doğası olarak görüyorum."
ona sözüm yok. yani insanın ana ihtiyaçlarını karşılayacak hareketlere bir sözüm yok; ki bunların da belirli bir sınır içinde, yani eziyet etmeden yapılması gerekiyor.
ihtiyaçlar konusu da ayrıca bir konu gerçi ama, bütün bunlar farklı konular oluyor. ayrıca hayvanların da yaşamak için diğer bir hayvanı öldürmesi üzücü olsa da gereklidir. buna da katılıyorum.
kuşlar yuva yaparken, diğer canlılara ve doğaya zarar vermiyorken, biz her yere "yuva ve yaşamak" adı altında beton döküyoruz; bence bu ikisi aynı kefeye koyulamaz. kaldı ki bütün bunlar biz insanların da hayatını olumsuz etkiliyor bence. rahat ve güvenli yaşamak için bu tarz bir sisteme mecbur olduğumuz ve bunun bizim doğamız olduğu konusuna katılmıyorum.
ama teşekkür ederim fikirlerini paylaştığın için.
0
evet çok doğru,herşey 'insan'da başlayıp bitiyor.mesela en basiti 8-9 yaşlarımdayken yabancı bi dergide,Kanada'da fok katliamıyla ilgili bi haber vardı -eleştiri anlamında tabiki- şimdi 26 yaşındayım ve o görüntüler hiçbi zaman aklımdan çıkmamıştır.fok katliamı ya da seal massacre vs. bununla ilgili bi arama yapmak bile istemem internette, karşılaşacağım görüntüler ölene dek çıkmaz aklımdan biliorum.dolayısıyla beton meton taş yapı ağaç yapı çok da farketmiyo aslında..işte bi 'insan' burda böle bi konu açıyor,hayvanların acı çekmesinin canını yaktığından bahsediyor,ama başka bi adamın bi tanesi de dili kocaman dışardı bi köpeciği nefes nefese,en ufak bi vicdan sızlaması olmadan tamponuna zincirleyip minimum 40 km hızla arabasını sürebiliyo..insanız biz işte..
0