[]

kediden kurtulma (hayvanseverlerin affına sığınarak)

yeni bir eve taşındım ben. giriş katı. eski oturan kişi bir hayli hayvansevermiş herhalde; kedi, kuş muş ne varsa beslemiş. e şimdi ben geldim. eve badana yaptırdım havalandırmam gerek. camı açıp işe geliyorum akşam geldiğimde yatağımda kedi yatıyor.

o kadar da giremez diye vasistas konumunda üst pencereyi açtım dün gece, sabah kedinin yatağıma tırmanmaya çalışmasına uyandım. oha lan 2.5 metreye nasıl tırmandın be?

abiler ablalar. öldüreyim zehirleyeyim demiyorum da sevmiyorum hayvanları işte. daha doğrusu bir çeşit tiksinti gibim bir şey benimkisi. ne yaparsam bu hayvan içeri girmez?

dışarı yem mi koyayım, belediyeyi mi çağırayım ne bilim lan bi akıl verin?

 
Çuvala koyup uzak bir yere bırak, geri gelemesin. Öldürmekten daha insaflı bir çözüm olur. Belediye uğraşmaz öyle işlerle.


  • japon askeri  (20.01.14 10:10:49 ~ 10:11:01) 
yok bunun çaresi. pencerenizi kapalı tutacaksınız, ya da tel takacaksınız.

valla giriş katında oturup camı, kapıyı açarsanız kediler içeri mutlaka girer. bir önceki kiracı ile alakası yok.
  • mea maxima culpa  (20.01.14 10:16:18) 
tek çözüm sineklik.

bende yaşadım bu salak durumu. ciddiyim sineklik taktır. hem maliyet yüksek te olmaz.
  • i am going slightly mad  (20.01.14 10:16:45) 
abi pencerene sineklik taktırsan? metal teller var. kediler için.

www.sineklik-sineklik.com

giremezler içeri.
  • sen git ben geliyorum  (20.01.14 10:17:35) 
bağır bence kediye


  • mirac  (20.01.14 10:19:37) 
vasistas dendiğinde hep aynı sahne geliyor gözümün önüne:

eksisozluk.com
eksisozluk.com
  • tek millet tek dil tek yuzuk  (20.01.14 10:29:04) 
şahsi önerim ise şu, kediyi elektrik süpürgesiyle kovala. çok korkuyorlar. sokak boşken yap bunu ki hayvan can havliyle kaçtığında araba vs altında kalmasın insanları korkutmasın.


  • tek millet tek dil tek yuzuk  (20.01.14 10:30:51) 
selam selam. belediye birşey yapmaz, yapsa bile yapacağı şey hayvanı zehirlemek olur. belediyeyi düşünme.
sineklik en mantıklısı. biz de aynısnı tersi için yapıyoz. kediler dışarı çıkmasın diye camlara sineklik. :/

mea maxima culpa+bimilyon ayrıca.
o kedi o eve girer açıklık bulursa.

kedit: uzak bir yere atarsan kendi alanının ışında yaşayamayabilir bu arada. hayvanları kendi bölgelerinden uzaklaştırmamak lazım. o apartmanın bahçesi, etrafı onun evi, evinden atmak gibi düşün. hele bir de kendinden güçlü ayvanlara denk gelirse, parçalarlar.
  • mutevazi  (20.01.14 11:38:22 ~ 11:39:44) 
elektrik süpürgesinde bir hususu, ekleme ihtiyacı duyuyorum, hayvan içerdeyken pencereyi kapatıp çıkışına izin vermeyerek süpürge borusuyla taciz et. zaten duvara tırmanacak. etrafta kırılan dökülen olmasın diye önceden biblo vazo vs kanara koy. hayvanı en az 20 tur döndür. içinden nasıl bi cendere burası diyecek ve bir daha evine girmeye cesaret edemeyecek. pencereyi aç. sktirsin gitsin.


  • tek millet tek dil tek yuzuk  (20.01.14 11:54:56) 
süpürge sadece korkutacaktır. korku hayatta kalmamıza yarayan önemli bir duygudur. ben pragmatik bakarım. kediden parça koparıp eline vermiyoruz, topuklarına sıkmıyoruz. vakumdan ve süpürge sesinden korkuyorlar. nedensiz bir korku. fobi. bunu eve girmemeleri için kullanıyoruz. sirke salataya, limon kolonyası tıraştan sonra cilde sürülür. sineklik iyi fikir ama hayvanın tırnak törpüleyeceği tutarsa sinekliği bile yırtar.

ayrıca vasistas pencere hakkındaki entrylere link verdim yukarıda. bakarsanız göreceksiniz, kedinin o eve o pencereden girip çıkması kendisi için de tehlikeli. sağlam zıplayamasa giyotin gibi (benzetme kötü oldu idare edin) kaptırır boynunu. accık kafayı çalıştırın. şimdi sergeant hartman şu haliyle gelsin gözünüzün önüne:
quixotando.files.wordpress.com
ve şu soruya cevap verin:
do you maggots understand?
  • tek millet tek dil tek yuzuk  (21.01.14 16:49:56) 
sineklik taktır. hayvana işkence etmeye gerek yok yazık günah.


  • kyha  (21.01.14 16:58:32 ~ 16:58:57) 
çuvala koyup uzak bir yere bırak diyeni çuvala koyup uzak bir yere bırakmak isterim.

süpürge ile evin içerisinde elektrikli süpürgeyle korkutup 20 tur attırmayı tavsiye edenin de peşinden silah sıkarak 20 tur açık alanda koşturmak istemiyor değilim. etinden et koparıyor değiliz sonuçta, 20 tur koşturur ardından bırakırız defolup gider.

ne biçim insanlarsınız yahu?

neyse, soruna gelince; belediyeyi çağırma, gelmeyeceği gibi olur da gelip yakalarsa ve barınağa götürürse de (ki kedi barınağı türkiye'de bildiğim kadarı ile istisna haricinde yok) barınakta sürünür hayvan, yakın zamanda da ölebilir barınakta. ne yapabilirsin; kedileri uzak tutmak için olan spreyler var, al onlardan sık girebileceği yerlere. sirke işe yarar mı bilmiyorum ama o da çözüm olur işe yarıyorsa denildiği gibi. korkutadabilirsin en olmadı ama üstte dediklerim hem daha insani çözümler olur, hem de korkutma ile ne kadar sürede uzak tutarsın bilemiyorum. korkutacaksan da işkence eder gibi 20 tur odanın içerisinde döndürme hayvanı elbette.
  • kulkke  (21.01.14 17:00:49) 
kediyi karşına al konuş. iki medeni memeli gibi yollarınızı ayırın. bak ne kadar duyarlısınız.


  • tek millet tek dil tek yuzuk  (21.01.14 17:03:32 ~ 17:04:18) 
bakın ahlaki kaygısı olan değerli insanlar, aynısı bana yapılsa çok korkar çok üzülürüm, tamam, bunu görüyorum ve tekrar ediyorum. pratik bir çözüm önerdim. hayvanı sadece korkutacak. o bölgenin onun olmadığını düşünecek. bu bağlamda, arada sokağa çıkıp kedi kavgalarını izleyin diyorum. sokağın en yaşlı erkeğinin yüzündeki tırmık izlerine bakın. hepsi kendi statüsü için verdiği mücadeleden ve statüsü tuttuğu alanla doğru orantılı, tokatladığı genç erkeklerle de. anlaştık mı? zaten kaygı ve güvensizlik üzerine kurulu bir hayatları var, tek dertleşme biçimleri kaba kuvvet. pek hassas da değiller. iki kedi önüne birini doyuracak kadar yemek bırakıp güçlü olanın diğerine bir lokma vermeden hırıldaya tırmalaya yemeği tek başına tükettiğini görün. ne bileyim. bana kalsa ben sağa sola işeme taraftarıyım, bölge işaretlemek en zararsız çözüm ama kültürümüzde bu yok. yadırganabilir. hayvana fiziksel temasta bulunmadan yapılabilecek en iyi baskı bu. büyük feribot terminallerinde martılar insanların üzerine sıçmasın diye, havalimanlarında kargalar uçak motorlarına kaçmasın diye avcı kuşların seslerini ya da sürü kuşlarının tehlike çığlığını hoparlörden verirler. mantığı aynı. can havliyle kaçan martılar oyun oynamıyor, gerçekten avcı geliyor diye korku içinde kaçıyorlar. sadece bilin istedim.


  • tek millet tek dil tek yuzuk  (21.01.14 17:23:35) 
evcil hayvanlar sebep-sonuç ilişkisini pek iyi kuramazlar. hele kediler bu konuda çok başarısız.

süpürgeyle 20 tur attırınca ödü bokuna karışacak kedi ertesi gün burada bana süpürge tutan manyak bi herif var buraya girmiyim diye düşünemez. ha ne olur: başka bi yerde süpürge sesi duyduğu anda oturduğu yerde içeri doğru sıçar korkudan. yani travmatik bir iz bırakmış olursun.

eğer sebep sonuç ilişkisi kurabiliyor olsalardı kediler inatla tezgahın üzerine çıkmazlardı. hayvanlar sadece anlık içgüdüsel tepki verebiliyorlar. neredeyse bütün davranışları etki-tepki üzerine.

-tezgaha çıkasım var. çıktım. sahibim bağırdı. bağırılmak korkutucu bir şey. daha önce bağırıldığımda fiske yemiştim. tezgahtan uzaklaşmalıyım.

bu kadar. 5 dakika sonra tekrar tezgaha çıkabilir. ya bağırılırsam? diye düşünemez. bağırılmazsa orada mutlu mesut takılır.

özetle, süpürge işkencesi pek mantıklı değil. en azından devamlı bir çözüm değil. illa süpürge içeren devamlı bir çözüm istiyorsan süpürgenin ağzıyla kafasına vura vura öldürmeyi deneyebilirsin. sonra da kafasını kesip pencerenin önüne asarsın. böylece bölgeni de işaretlemiş olursun arkadaşın dediği gibi.

tövbe yarabbim. ne insanlar var. tak sinekliği gitsin. kafa yormaya bile değmez.
  • matchgrip  (21.01.14 17:47:09) 
elimizde başka yollar varken niye kediye işkence ediyoruz yahu? ben de elime yarı-otomatik tüfek alıp futbol sahasında 20 tur koşturayım seni dışarı çıkmana izin vermeden 20 tur boyunca, bu da pratik çözümüm olsun önerdiğin pratik çözümün çözüm olmadığını göstermek adına. ki elektrikli süpürge ile korkutmak işe yarar mı uzun vadeli olarak gitmesi için kedinin, ondan da emin değilim açıkcası.

gene kedigillerin sosyal yaşantısını göstermek ilginçmiş gerçekten. biz de alanımız olduğunu göstermek için kedi ile dişe diş kavga edip, galip gelelim; ardından da bölgemizi belirlemek için işeyelim, tekrar gelip giremesin rakibimiz. kedilik mi ilan ediyoruz kedi karşısında ne yapıyoruz? hazır yapmışken etrafa da dışkı bırakalım, avlarımız nereden yaklaştığımızı bilemesin. troll müsünüz değil misiniz gerçekten arada kalmıyor değilim.
  • kulkke  (21.01.14 18:35:41 ~ 22.01.14 00:51:03) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.