konu ile alakası şu benim yazdığımın; türkiye tazminat ödüyor ve haksız görülüyor. bu. mahkum da edildi, mahkum edildiği için de kurnazlık yaparak daha az tazminat edinme yoluna gidiyor. bu da kktc ilan edildikten sonra ortaya çıkan sorunlardan birisi. konu ile alakasız olan kısmı ardından gelen alakasız "mal tazmin komisyonu şu işleri yaptı ama" kısmı.
eoka-b de makarios'u enosis'in önünde engel olarak görmekte idi; bunu da ben belirlemiyorum, eoka-b kendisi belirledi. makarios'un yönetiminin sonuca ulaştırmayacağını düşünmek engel olarak görmektir. engel olarak görmeyi ne olarak tanımlıyoruz bilemedim şurada, neyse.
gene alenen yanlış bilgi falan verilmiyor. rum tarafının çıkartacağı kanun, göçmen rumların göçmenlik statüsünden düşürülmesidir, bu da ellerindeki toprakların alınması anlamına gelir. bunun gibi bir yasa da mal tazmin komisyonuna gitmesini insanların, engelleyici bir önlemdir. göçmenlik statüsünün kaldırılmasını ne olarak düşünüyoruz bilemedim gerçekten. o kadar da "olamaz, yapamazsınız" derdi var ise, gidip rum tarafında söyleyiverin bu önlemi koymayı düşünenlere; benim icat ettiğim bir önlem tasarısı değil hakeza. göçmen rumlar'ın da şu anda eline geçmiş olan mallar da, kuzey'de bıraktıkları mallara karşılık olarak verildi, kuzey'deki mallarını elden çıkartırlar ise, ellerinden bu göçmenlik hakları da alınabilinir görünüyor; hukuki olarak sonu ne olur ama bilemem. yapılmasına taraftar olduğum bir uygulama da değil bu da, derdi olan var ise gidip taraftar olanlar ile tartışabilir benimle tartışmaya kalkışmak yerine.
ek olarak, şurada türkiye müdahelesi haksız, kötü vesaire dediğimi gösteren var ise elma alacağım kendisine ya da rumlar haklı idi dediğimi gösterecek olan var ise. ciddi olarak yakınları kıbrıs'ta rumlar tarafından katledilmiş birisine de rumların milliyetçiliğinin anlatılmasına da ayrıca hayran kaldım. birleşmiş milletlerin ne yapıp yapmadığını gene bosna konusunda da, kıbrıs konusunda da yakınları dolayısı ile bilen birisine anlatana daha ayrıca hayran kaldım. türkiye'nin uluslarası alanda da düştüğü durumu dahi yazınca "türkiye haksız diyorsun şimdi sen!" tavrını da gerçekten algılayabilmiş değilim; gereksiz duygusal tepkisellik mi diyeyim, nasıl tanımlayayım bilmiyorum. türkiye haklı mı, haksız mı, yaptıkları önceden haklı mıydı, haksız mıydı tartışmasına bile girmedim yahu; bir an kendimden bile şüphe ettim "acaba?" diye ama tavır karşısında, ilginç gerçekten.
türkiye'nin akıllılık yaparak daha az tazminat ödemesinin de hala konu ile alakasını kavrayabilmiş değilim ya da haklılık-haksızlık belirtmezken mal tazmin komisyonunun ne kadar toprağı türk tapusuna geçirdiği yahut da uluslararası haklılık-haksızlıkta birşeye denk gelmezken şu konunun niye hala yazıldığını da anlayabilmiş değilim. sanırım mal tazmin komisyonu yazınca "hurra ben de yazayım" tavrı oluştu, başka türlü açıklayamadım. hayat ne tuhaf, vapurlar falan.
eokacılar iyiydi de makarios kötüydü yahut da makarios enonisisci değildi, önünde engeldi yazısı gösterene de elmalı turta veriyorum; gösteremezse de zahmet edip artık tekrarlamamasını istiyorum makarios'tan hazzetmeyen birisi olarak. boş zamanlarımda birleşmiş milletler tatil gücüne yahut bm kararlarına vesaireye taptığımı gören yoksa da, zahmet edip hariçten gelen "dünya böyle diyor demeyin" yazısını yanıtlamama hakkımı da kullanmak istiyorum fazladan.
türkiye'nin eğitim sistemindeki 'okuduğumuzu anladık mı?' kısımları gerçekten gerekli imiş yahu, o kadar dalga geçmemek lazımmış.
0