@queen of the damned: gocebe kulturu 16. yuzyil itibari ile yavas yavas terk edildi yalniz, 17. yuzyil'da ise neredeyse tamamen arinilmisti, en azindan etkisel olarak. istanbul'da yerlesmis mimarinin cok guzel ornekleri var, sadece adalar ve sogukcesmeden de bahsetmiyorum. murat belge'nin "istanbul gezi rehberi" isimli kitabi ile, veya "strolling through Istanbul" kitabi ile gezmeyi tavsiye ederim.
fakat ben "basini sokacak ev" mantalitesini yukarida belirttigim gibi tamamen yoksulluga bagliyorum. ayni sekilde istanbul'un inanilmaz buyumesi de, osmanli doneminde kaybedilen topraklar ve bunun sonucu kaybedilen anahtar sehirlerin yerini alan yeni sehirler olarak goruyorum. butun dunyada endustriyel buyume sonucu buyuk sehirlere bir goc gerceklesti, fakat bu ulkelerin toprak buyuklugu ve butunlugu uzun sure muhafaza edilmis oldugundan hali hazirda yuzyillardir gelismis olan, mimari kulturu oturmus olan sehirlere goc, olmasi gerektigi gibi gerceklesti.
ama turkiye, hem yoksulluk, hem de toprak kaybi gibi nedenlerden dolayi boyle bir gelisme yasayamadi.
rönesansa gelince ise, rönesansın gerçekleşme şartlarını zamanın osmanlısına uygulamak pek mümkün değil. kaçan bir tren göstermek gerekir ise, ben sanayi devrimini gösteririm (buna yol acan etkenlerden biri olarak ronesansi gosterirseniz, haklisiniz orada). bununla zenginleşen ve üreten bir avrupa ve karşısında üretemeyen, fakir bir turkiye.
eğer karakteristik mimariyi günümüze taşıyamadıysak sebebi ulus devletlerin yükselişi (hiç bir avantajından yararlanamama durumumuz), hızlı toprak kaybı, gelismis hub'lari birer birer kaybetmemiz, ve tabii özellikle anadoluda yaşanan çok ciddi fakirlik...yani en klise tabiri ile geri kalmislik. fakirlik demek kulturu dagitamamak demen, materyali dagitamamak demek, hele bir de toprak buyuklugu dusunuldugunde, lojistik teknolojisini kacan devrimler nedeni ile kendi kuramama durumu dusunuldugunde durum daha da ortaya cikiyor.
unutmamak gerekir ki her ne kadar baklava gibi kesilmiş düzenli bir şehir yapımız oluşmamışsa da, osmanli'nin koy/kasaba yapısı da kendince karakteristiktir ve kabul gören bir yapıdır. günümüz karadenizli müteahit mantalitesi ile yargılanamaz.
0