size ters gelebilir. benim fikirlerim...
şimdi bence bi insanın "sadece çocuğunun olmadığı" bi durum yoktur. yani bi insanın çocuğu olmuyorsa başka şeyleri de eksiktir. ruhsal biyolojik evrimsel hormonsal davranışsal. ben eşimi seçerken buna dikkat ederdim kız olsam. erkek olsam da mesela düzenli adet görmeyen bi kadın bile bana üçüncü bir cinsiyet gibi, "kadın değil" gibi gelir... burdan çocuğu olmak, üremek falan bunları övüyorum anlaşılmasın. yapmayanlara saygım var. ama yapamayan bence görünürde ve görünmezde sağlıklı değildir. ha sağlıklı olmayan insanları küçümsüyor muyum? hayır ama eş seçiminde ben buna dikkat ederim. kaza sonucu bir kolunu bacağını kaybetmek dediğim eksikliği oluşturmaz ya da evlendiğim kişi felç geçirirse de bu dediğim olmaz. ama evleneceğim insanın sağlıklı olmasını isterim. yani güzellik makyaj ev araba benim için önemli değil. sağlam genler, sağlam vücut demektir, sağlam bir beyin ise sağlam bir ruh demektir. ssağlıklı her insan çocuk ister o da ayrı bi mevzu... ama "sadece çocuk yapabildiği" için çocuk yapmak, bu işi (çocuk yetiştirmeyi) ciddiye almamak, bu işi planlamamak bana da hayvansal bir davranış kalıbı olarak geliyor. "ula bu iş nasıl planlanır?" diyen hayvan arkadaşım, mesela kadın kişisi, doğum kontrol hapı kullanıyorsa, ilacı bıraktıktan bir iki ay sonra hamile kalsın, o aylarda da yumurtlama döneminde seks yapılmasın ya da geri çekmeyle korunulsun. not: ben prezervatife de çok eşliliğe de karşıyım.
çocuk konusuna dönersek, ben ölümlü bir insanın bu hayatta bir çocuğu, bir ailesi olmadan, yani o ölüp gittikten sonra devam edecek bir yaşam bırakmadığı sürece gerçekten mutlu olabileceğine inanmıyorum. not: alkole uyuşturucuya karşıyım, bunlar sahte mutluluk kaynakları. bunları kullanan biri zaten "gerçekten mutluluk" dediğim şeyi anlayamaz. yani anlık neşelenme gibi değil. doğru olanı yapma duygusu. sürekli bir kendini rahat ve huzurlu hissetme hali. işte kendi yüksek değer yargılarınızı sevgi dolu bir aile içerisinde bir sonraki kuşaklara aktarmak, mutlu ölmenin tek yoludur. çocuklarım bana yaşlanınca bakarlar diye düşünen ya da biraz büyüsünde işlerimde yardımcı olur şeklinde düşünen insanlar gerçek çocuk sevgisini ne yazık ki hiç tatmamış insanlardır.
kendisi başarılı mutlu olan biri için geriye tek bir amaç kalır hayatta, çocuklarının başarılı olduğunu görmek. bu hem çok zor hem de çok kolay bir şeydir. yani çocuğun beynini organlarını siz oluşturmuyorsunuz, bunlar işin mucize kısmı. çoğu şey zaten kendiliğinden oluyor. işin zor olan kısmı, anne baba olarak iradenize hakim olmak. erkek, çocuğu yapacakları zaman 1-2 ay öncesinden sigarayı bırakıp iyi beslenip spor yapacak. kadın da hamiliği boyunca çok dikkat edecek. öyle hemen midem bulanıyor diye bulantı hapını 3er 4er yutmayacak. ay ben doğum sancısı çekemem deyip kendini bayılttıranlar, bel bölgesinden aşağısını uyuşturtanlar da bence yanlış yapıyor. her şey olması gerektiği gibi olacak. kimse sıkıntı çekmeden kucağına verilmiş bir bebeği hayatı pahasına savunmaz. sıkıntısız bi şekilde sahip olunan bebek korkarım ki büyüme döneminde fazla ciddiye alınamıyor. eğitimi önemsenmiyor. kendi halinelie terkediliyor. siz mesela hiç 9 ay boyunca bir şeye uğraştınız mı? diyelimki üniversitede 3. sınıfı final dahil 85 ortalama ile bitirdiniz. sonra size deseler ki, olamdı bir daha yine 3. sınıfı okuyacaksın... ne yaparsınız? ortalığı dağıtmaz mısın dava açmaz mısın? işte bebek ölümleri bundan 10bin kat daha acı bir durumdur, hastalıklar, sakatlar... damak dudak yarıkları.. ameliyatlar enfeksiyonlar, hiperaktif çocuklar, zihinsel engelliler vs vs.. işte sağlıklı bir çocuk mucizedir... ay çok uzadı yazının sonunu bağlayamayacam...
yapabiliyorken yapmazsanız, 55 yaşınıza geldiğinizde pişman olacağınıza yemin ederim.
0