[]

yazarlık sorusu ve entry yorumu isteği

Merhabalar, Ocak sonu gibi başvurmuştum sözlüğe, başlarda çaylak kabul sürem 40.000 civarı iken şimdi 42.740 filan. Her gün 10-15 kişi arkaya gidiyorum. Torpil olmadan önümüzdeki 1 sene içinde yazarlığa kavuşmam mümkün müdür? Değilse bile ne zaman yazar olabilirim? Bir de sıranın gelmesi biliyorsunuz zor, sıra geldiğinde yalan olmayalım, girdiğim 11 entryi paylaşayım, yorumlarınızı bekliyorum.

NOT: Sırada neden geri gittiğimi biliyorum, olan bitenden okudum, ama ne zaman ileri gitmeye başlayacağız benim sorum.

Entrylerim;

BÜLETN KORKMAZ;

büyük insan, büyük kaptan. çocukluk kahramanım. galatasaray'a 84'den beri hizmet etmiştir ancak galatasaray onun için bir jubile bile yapamamıştır. kendisi hizmetine kaldığı yerden devam edecektir. galatasaray için omzunu riske atan, o acıyla oynayan büyük insanın teknik direktör olarak gelmesi beni sevindirmişse de en azından bordeuax maçına kadar beklenebilirdi. bordeaux maçı geçilirse bülent hoca'yı kimse tutamaz. tek sorun yabancı oyuncularımızın hoca ile kaynaşmasıdır. başarısız olunsa bile varsın bülent korkmaz başarısız olsun, skibbe değil. takımın başına sonunda gerçek bir galatasaraylının gelmesi iyi olmuştur.

NİŞANTAŞI IŞIK LİSESİ

nişantaşında konumu mükemmel olan. çıkışlarda servislerin bir kısmını içeri almasıyla teşvikiye caddesinde inanılmaz trafiğe artık yol açmayan feyziye mektepleri vakfına ait okul.* gerçekten köklü bir okuldur. önce iyi insan yetiştirir mi tartışılır ama ders, disiplin kalitesi açısından diğer ışık liseleri ve özel okullardan birkaç gömlek üstündür. her nesil öğrenci:" burası hapisane mi yau hahauhau" muhabbetini yapar, zira 4 tarafı bina ortada beton bahçedir. hemen yandaki teşvikiye camiisinden bazen şikayetler almaktadır ancak camide ezan okununca kapı cam pencere herşey kapatılmadan ders yapılamaz. okul lise için özel okulların en iyilerindendir, öss başarısı vb... açısından. sınıf atladıkça sululuk sayısında azalma görülür, iyi olmayan öğrenciler seneler aktıkça daha disiplinsiz, paramla geçerim okulu olanayazaga isik lisesine gecerler. acımadan bırakır, sene tekrarı yapan çok görülmüştür, görülmektedir, görülecektir. (bkz: özel okullarda taksit ödeyerek sınıf geçmek)

18 ŞUBAT 2009 BORDEAUX-GALATASARAY MAÇI

galatasaray'ın iddaa oranlarına göre kazanmasının sürpriz olarak görüldüğü. son haberlere göre kewell'ın çok az ihtimal 2. yarı oynayacağı, büyük ihtimalle de oynamayacağı maç. türkiye'de ise taraftarlarımız inanmış, kenetlenmiş durumda, kimse kazanmamızı sürpriz olarak görmüyor. futbolcuların ise avrupa maçlarına daha motive olmalarını üzerindeki baskılara bağlıyorum. galatasaray bu maçta avantaj elde ederse turu geçer ve çeyrek finale kadar rahat bir yol alır. bu arada maçta yaklaşık 5000 türk taraftımızın olması bekleniyor. sydney'de bile konvoy kurmuş, aşmış spor klübünden daha da fazlası beklenir ancak fc girondins de bordeaux sanırım o kadar bilet ayırmış. galatasarayımıza başarılar diliyorum, her geçen dakika heyecan katlanarak artmakta. galatasaray fransa'dan galibiyet ile dönecektir.

DAVID GILMOUR

6 mart 1946 ingiltere doğumlu aşmış müzisyen. asıl dalı gitar da olsa cümbüşten kazooya her türlü ensturmanı çalmıştır. aynı zamanda sesi mükemmeldir. 60'ların sonunda syd barrett'ın ayrılması ile pink floyd gitar ve vokalisti olmuştur. sesi gerçekten aşmış ve kadife gibidir. insana rahatlama hissi verir, sinir stresten uzaklaştırır. gitarını çok duygulu çalar, kariyeri boyunca mükemmel gitar soloları, şarkılar yazmıştır. röportajlarında şarkı sözü yazmada çok başarısız olduğunu söylemişliği vardır. en son kendisinden gelen live in gdansk albümü herkese dinletilmelidir. sesi eskisi kadar kadife olmasa da bozmamıştır. solo kariyerine devam etmektedir. roger waters ayrıdıktan sonra 94 senesine kadar pink floyd'u taşımıştır, tarz çok az değişse de çok güzeldir. 94-06 arası sessiz kalıp 2006'da solo albümünü çıkartmış(bkz: on an island), 2008'de de canlı performans albümü çıkartmıştır.(bkz: live in gdansk) 2010'da yeni bir albümün çıkacağı dedikoduları etrafta dolanmaktadır. kendisi ayrıca benim çocukluk kahramınım, ayrıca hala en sayg duyduğum/sevdiğim insandır. türkiye'ye hala konsere gelmemiştir, geldiğinde backstage'e girmek için her türlü isteği yaparım. ayrıca da parayı fazla takmayan, 7 çocuğu olan, bu konudan da aşmış insan. kendisine insan demek doğru olmaz belki de, dünya üzerinde onun gitarıyla bana hissettirdiği duyguları hissettirebilen yoktur, olmayacaktır.

KAPALI TABAKALAŞMA

tabaka içinde dikey veya yatay hareketliliğin mümkün olmadığı, kölenin sonsuza kadar köle kaldığı ve ağzıyla kuş tutsa bile değişmeyeceği, üst sınıfın da hiçbir zaman değişemeyeceği, sözlükte de nesiller arasında geçerli olan toplumsal tabakalaşma çeşidi. örnek ile açıklayacak olursak(bkz: kast sistemi)

kast sisteminde (bkz: hindistan) en düşük sınıf dalit en yüksek ise barhmanlardır.(yanlış hatırlamıyorsam) bu sistem kapalı tabakalaşmaya örnektir çünkü bir dalit çok çalışarak veya herhangi başka birşey yaparak bir seviye yükselemez. ya da bir brahman bir hata sonucu düşürülemez.

sözlükteki statü de bir bakıma kapalı tabakalaşmadır ancak yatay geçiş vardır. 11. nesil 9. nesil olamazken(dikey hareketlilik) 11. nesil çaylak yatay hareket ile 11. nesil yazar olabilir.(amin)

diğer toplumsal tabakalaşma türleri için;

(bkz: yarı açık tabakalaşma)
(bkz: açık tabakalaşma)

BİLGİSAYARIN İLK BOZULUŞU

bilgisayar kullanan herkesin başına elbet bir gün gelecektir. benimki hala hatırımdadır, bünyemde derin izler bırakmıştır. olay şöyledir ki;

- emirt o zamanki bilgisayarına oyun yüklemek için dört dönmektedir. oyunu bilgisayar kaldırmamaktadır ama emirt bunun farkında değildir. bilgisayar ile tanışıklığı sadece gazete yazılarından ibaret olan anne yeni bilgisayar masrafından kaçınmak için hafızadan birkaç bir şey silmesini önerir. emirt iş başına koyulur, asla kıyamıyacağı belgelerini bile oyun uğruna silmiştir, ancak yine de oyun bana mısın dememektedir. bunun üstüne "windows" adında bir kalsör göze çarpar. iç ses der ki: "ben nasılsa kullanmıyorum, bu ne ola ki?" windows klasörü silinir ve geri dönüşüm kutusu boaşltılır. oyun çalışmaz, bilgisayar kapatılır ve yemekten sonra tekrar açılır. sorun şudur ki bilgisayar açılmaz. birkaç telefondan sonra windows 95 cd'sinin yüklenmesi gerektiği öğrenilir. cd takılsa da yüklenemez. masraftan kaçmaya çalışan anne daha büyük masrafa kapılmıştır. (bkz: yağmurdan kaçarken doluya tutulmak)

ASLANTEPE

galatasaray'ın yeni mabedi, aynı zamanda pekindekinin aksine gerçek kuş kafesi orası olacaktır. sanılanın aksine kabası bitmemiştir. inşaat başlangıcından çok sonra çakılan kazıklar dolaşım alanı içindir. türkiye böyle bir stad kazandığı için herkesin sevinmesi gerekirken özellikle tek övünçleri stadları olan fenerbahçelilerde bir üzüntü, kakalama anlayışı oluşmuştur. sebebi ise korkudur sanırım. basın da mı kıskanmaktadır anlayamadım çünkü onlarda da bir kötüleme var. 3 ay içinde örnek manşetler;

-aslantepe'de inşaat durdu ( 1 ocak 2009) - inşaat durmamış, o gün zaten işten çıkacak, kontratı dolan işçiler paralı 3-4 gün geciktiğinden eylem yapmışlardır. 500-600 kişinin çalıştığı inşaatta 50 kişinin böyle birşey yapması, videoda da aziz yıldırım'ı övmeleri ilginçtir. (bkz: yeni başlayanlar için satır aralarını okumak)
-aslantepe 2010'a sarktı(geçtiğimiz günlerde) - hayır, 29 ekim'de stad teslim edilecek, galatasaray iç dekor vb... işler ile uğraşılacak, ilk maç 2010 ocakta yapılacaktır. bu zaten başta da böyleydi.

yalan haberlerin de stad yükseldikçe fazlalaşması merak konusudur. kabası mart sonu nisan başı gibi bitmesi beklenmektedir. ardından da zaten çatı için çinliler gelecektir. bu kriz ortamında bu inşaatın tam hız devam etmesine sevinmemiz gerekirken birbirimizi yiyoruz. inşaatın her gün koyulan resimlerine, haberlerine ve inşaat hakkındaki tüm bilgilere ulaşmak için www.aslantepe.biz adresi ziyaret edilebilir. kaba inşaatın bitişiyle loca ve koltuk satışları başlayacaktır.

TOLGA ÇEVİK

genelde komedi rollerinde oynamayı seçen, adı yavaş yavaş duyulmaya başlanan aktör.avrupa yakası ile tanıdı halk başlarda kendisini, performansı tarafımdan beğenilmemişti ama şu an trt-1'de yaptığı komedi dükkanını şiddetle tavsiye ederim. hem bildiğim kadarıyla konsepti orjinal(türkiyedekilerin aksine) hem de tolga çevik'in performansı mükemmel. kesinlikle tavsiye edilir.trt1'de cuma akşamları 19.30'da yeni bölümleri. eskileri ise hafta içi her gün tv8'de 17.10'da yayınlanmaktadır.

RTE'NİN GAZA GETİRDİĞİ DÜŞÜK ZEKALI KİTLE

bazı şeyleri 2 veya 3. kez düşünmesi gereken insan topluluğudur. gazla çalıştıklarından asla soyları tükenmeyecektir, gaz tükenmeyen bir kaynaktır. bunlar sayesinde rte de seçimler için gaz verişini tamamlamıştır.(bkz: ver gazı coştur lazı)

HATTRİCK

mükemmel bir menejerlik oyunu. her ne kadar süper lig'e çıkmak imkansız gibi gözükse de alt liglerde bile zevk veren, her şeyin en ufak detayına kadar düşünüldüğü, gerekli hayal gücü miktarı kullanıldığında gerçekten takımınız varmış havasına insanı bürüyebilen oyun. bu pazar yeni sezon başlıyor. bu arada oyun da her geçen gün kendini yeniliyor, yeni tasarım olsun, oyuncu değiştirebilme seçeneği olsun...

not: türkiye milli takımı kolombiya dünya kupasından 4. tur'da elendi, bir dahakine inşallah...

DORUKKAYA HOTEL

bolu kartalkaya'da bulunan kayak ve snowboard oteli. bana göre türkiye'nin en iyi kayak merkezi, oda kalitesi olarak daha iyi yerler olabilse de yemek, pist, kar kalitesi, konum vb... açıdan daha iyisi bulunmayan yer. bu sene odaları da yenilenmiş, pistleri mükemmel, en kalitelisinden kayak ve snowboard dersleri alınabilir. ancak fiyatı tuzlu. ben kayak veya snowboard yapmaya gidiyorum diyenlere şiddetle tavsiye etsem de gezmeye gidiyorum, zamanımı otelde veya odada geçireceğim diyenlere tavsiye etmem.


Bunların hepsini okuyup yorumlayana, bu entryler ile kabul edilip edilmeyeceğim hakkında yarum yapanlara şimdiden teşekkürler. Sabırla bekliyorum, 11. nesil acaip sabırtaşı olacak, hatta çatlayacak sanırım.

 
çok uzun yazmışsın, ben ilk entrymi 4 aralık 2007 de girmiştim, onlar da uzundu sonra değiştirdim en fazla iki cümle haline getirdim. şimdi 12 bin civarında çaylaklık sırası. ama ssg'nin doğum gününde yazar olanlara bakıyorum neredeyse ilk entrysini benden bir sene sonra giren bile var. gerçi kayıt tarihi de önemli ama fazla uzun yazınca okumadan arka sıralara atıyorlar diye okumuştum olan biten'de.


  • panic  (29.03.09 14:37:02) 
"bületn" değil "bülent" olacak. sözlükteki başlığa doğru yazmışsındır zaten muhtemelen de söyleyeyim dedim.

sana bi tavsiye, bu kadar uzun kasma. 2-3 cümleyi geçmesin. yani adamlar entry'nin kalitesine öyle sandığınız gibi bakmıyorlar. özensiz mi değil mi diye bakmaları yeterli. 2-3 cümle ile de yeterince özenli çaylak entry'leri girilebilir pek tabii.

ayrıca 1 sene içerisinde yazar olman zor be. toplu alım yapılmazsa hele, bırak 1 seneyi, 2 senede de zor gibi (tabii alımlar ivmelenmezse bir de). uzun bir süre toplu alım yapılmayacağını da yine duyuru'da moderatörler açıklamıştı sanırım.
  • deckard  (29.03.09 14:37:10) 
hah, çok iyi düşünmüşsüznün buraya çaylaklık entry'lerinizi yazmakla, bu sayede -eğer ki olursa- buradan yorum yapacakların şevkiyle beraber birkaç bin kişinin önüne rahatlıkla geçebilirsiniz.

ama ciddi bir cevap da bekliyorsanız tabii, ekşi sözlük'te yazar olduğunuzda alışkanlık kazanmanız gereken bir yanıt vereyim, aramaya inanınız.

www.eksiduyuru.com
  • demcan  (29.03.09 14:37:12) 
normal hayatına devam et sen. bakma öyle sözlüğe her gün. elbet bir gün yazar olursun.


  • teritori  (29.03.09 14:59:04) 
efendim. malum bizler toplama usulu girdik. ancak moderatör olsam xx yy zzzz aaa bbb maçı entrysini geçirmem. legal olsa bile geçirmem. yani belirli bir gün ve belirli bir kesime hitap ediyor. bundan 2 sene sonra unutulacak. tek tük girilecek. bana kalırsa bi çaylağın geçmesi için kişisel yorumdan daha çok okuyan herkesin işine yarayabileceği entryler girilmesi çaylağın akıbeti açısından daha faydalı olur gibi. dorukkaya hotel gibi. gitmek istesem bakıcağım başlıkta sizinki gibi entrylere rastlamak isterim.


  • emcedeltate  (29.03.09 15:06:45 ~ 15:07:41) 
@emcedeltate: şöyle bir şey de var. bir çaylağa 10 entry girdirtmekteki amaç nedir? formatı çözebilmiş mi diye ayrıntılı bilgi almak. maç entry'si de girse, güncel bir konu hakkında entry de girse, onay sırası gelene kadar girdiği entry'nin güncelliği yitip gidiyor. örnek: bülent korkmaz gs antrenörü şuan. onay sırası gelene kadar gs'den kovulabilir. işte bu yüzden formattaki hataların tespit edildiği entry'lerdir ilk 10 entry. ben yanlış anladıysam. çaylak entry'leri sadece bilgi amaçlı giriliyorsa, o zaman moderasyon çaylak entry'lerini fazla uzun girmeyin demezdi sanırım.


  • krizalider  (31.03.09 16:32:56) 
hayır dediğiniz doğru. ancak ben olsam dedim zaten. entrylerin hepsi legal. ama moderasyonda olsam o tür entryleri bir adım onde tutardım(bilgi veren türden)


  • emcedeltate  (31.03.09 16:54:40) 
@demcan: Ben bu sorunun aynısını bir aralar en tepede duran ekşisözlük yeni yazarlarla ilgili duyuruya yazmıştım. 1400 küsür cevap var orada. 1 ay cevap alamayınca yeni açtım lakin iyi yapmışım 1 günde 7 cevap geldi. Birkaç bin kişinin önüne geçmek değil kesinlikle amacım, yanlış anlamayın lütfen.

@emcedeltate ve @krizalider

şimdi bunlar böyle kalsın mı yoksa kısaltma işlemi dışında bilgi veren şeyler mi yazayım. Maç gibi değil de teknik direktör gibi mesela. Ama format olmuş değil mi? Yaklaşık 4-5 senedir okuyucuyum ama pasif, okuyucu hesabım bile yoktu:D Okumaktan olacak formatı kaptığımı düşünüyorum. Teşekkürler.
  • değirmenci  (31.03.09 17:31:54) 
formatı tamamen çözebilmek için şöyle yapabilirsin. ispiyon gerekçelerinin hepsinin içeriğini bizzat öğrenirsin. gammazın bakış açısıyla yaklaşırsan olaya formatın dışına da çıkmamış olursun. bir de olan biteni okumak çok önemli.

format olmuş gözüküyor şuanki entry'lerinde. ama içerik o kadarda önemli değil. yani sen 3 paragraf yazsan da, 2 satır yazsan da aynı muameleyi görürsün. uzun bilgi, geyik vs. gibi entry'lerin yazar olduktan sonra sana bir artısı olabilir. ama şimdi sana bir faydası olmayabilir.
  • krizalider  (01.04.09 02:30:32) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.