[]

Mısır'daki olaylar (#direntahrir)

Muhammed Mursi, Mısır'da ilk defa seçimle başa geleli bir sene oluyor. Mursi, Mısır'da hukuk, eşitlikler, ifade özgürlüğü alanlarında umut vaat edici konuşmalar yapmıştı. Sağda solda okuduklarıma göre Mısır halkı işlerin daha kötüye gittiğini, partinin yalnızca kendine fayda sağlamaya çalıştığını düşünüyormuş. Sözlükte farklı başlıklarda okuduğuma göre ise RTE'nin on senede yapmaya çalıştığı işi bir senede yapmaya çalışmış.

Tahrir'de milyonlarca insan var. Dün 16 kişi protestolar esnasında hayatını kaybetmiş. Asker, bugün saat 18:30'a kadar Mursi'ye cumhurbaşkanlığını bırakması konusunda ultimatom verdi. Yine okuma yaptığım bir yerde bunun bir darbe girişimi olmadığını, halkın, askeri yanında yer almaya zorladığı belirtiliyor.

Konu hakkında bilgi verebilecek, olayları yakınen takip eden var mıdır? Halkın reaksiyonu ve Mursi'nin yanlışları hakkında bilgi veren olursa sevinirim.

 
hangi halk? halkın çoğunluğu mursi'yi destekleyip seçmişse, bunu değiştirmek orduya mı düşmüş? daha 1 yıl olmuş üstelik. demokrasi bu mu? demokrasi ne allah aşkına? aynı ordu yeni gelecek hükümete ayaklanacak mursi taraftarlarının da yanında yer alacak mı? aslında hepimiz olan biteni biliyoruz sanırım.


  • and justice erol  (03.07.13 10:05:10) 
mısırda kaldığım süre içinde mursi'yi seven bir kişi bile görmedim.


  • tantunisultansüleyman  (03.07.13 11:11:11) 
e peki mübarekler, mursi, bush, tayyip, esed vs. vs. şerefsizin fırsatçının içten pazarlıkçının ahlaksızın namussuzun önde gideni diyelim. bunun çözümü çevreye zarar verip yakıp yıkıp polisle çatışmaya mı girmektir? orduyu göreve(!) mi çağırmaktır?

pasif direniş denen zamazingodan hiç mi haberiniz yok güzel gözlülerim? toplu iş bırakma, "yalana dolana girmeden" sanal mecralarda propagandayı hiç mi duymadınız?

mısırda olan boku direngezi adı altında burada yapmaya çalıştılar. doları 1.8'den 1.95'e çıkarmak, yolları kesip yakıp yıkmaktan başka neye yaradı? yollara barikat kurup sözde protesto özde eşkiyalık yapan özgürlükçü(!) arkadaşlarımın yarısı şimdi güney illerinde tatilde diğer yarısı da acaba tatile nereye gitsem planlarında.

hala çıkıp polisle çatışanları haklı göstermeye çalışmıyorlar mı, polis gçöstericilere ne kadar insancıl davrandıysa bu göstericiler de o kadar barışçıl bir protesto sergilediler. al birini vur ötekine!
  • yemrem  (03.07.13 11:36:44) 
@irminti gel bak güzel kardeşim sana gözünün gördüğü ama farkına varmak istemediğin birkaç söyleyecem. olayların 4. günü beyoğlunda iş yeri göstericiler tarafından yıkılıp dökülen bi tanıdığımıza geçmiş olsun demeye gittik. hemen yan dükkanda koli koli demir bilye satılıyordu. o dükkan, sahibi senin arkadaşına gaz attı diye talan edildi dimi? yan dükkan da o demir bilyeleri parktakiler canları sıkılmasın diye oyun amaçlı satıyordu, kolilerce demir bilye de (ki sadece 1 dükkandaki satışı söylüyorum genelini sen düşün) tesbih yapımında kullanıldı zaten.

ulan adamlar binlerce motolof kokteyli attılar, kusura bakma ben daha nasıl yapıldığını bilmiyorum, normal vatandaşın da bildiğini sanmıyorum. ama senin sevgi böcükleri o molotofları daha uzağa atabilmek için dev sapanlar yaptılar, bu gözler o dev sapanlarla molotof atanları gördü. ellerine peşpeşe havaifişek atan el yapımı silahları alıp peş peşe ateşlediklerini gördüm. bunu yanındaki kız arkadaşı yaralanan mühendis bile yapamaz. ama dur siz sevgi böcüklerisiniz ya! o molotof kokteylelerini, tam otomatik fişek atarlarınızı, demir bilyelerinizi, içine çivi saplanmış tenis toplarınızı vs. sırf yanınızda olurda kız arkadaşınız yaralanırsa elimiz armut toplamasın diye hazırlayıp sırt çantanızda tutuyordunuz zaten!

içinde yaralı polis var mı diye ambulansın önünü kesip içine bakan çağdaş arkadaşlar, ambulansın içinde yaralı polis olsaydı gıdıklayarak adamı sevgi yumağının içine alacaklardı tabi ya!

ayrıca biber gazı zehirlemez, "o gaz da zehirlenen çırpınan insanlar yeniden nefes alıp vermeye başladıklarında... " diye kendinizi acındırmanıza gerek yok, komik oluyorsunuz. dünyanın neresine giderseniz gidin bir grup insan kamuya açık bir yeri işgal ediyorsa oraya müdahale edilir. gelişmemiş ülkeler cop gibi direkt şiddet, gelişmiş ülkeler ise biber gazı gibi pasif şiddet yoluyla oradaki kalabalığa müdahale eder (biz gelimiş olmasak da polisimiz en azından pekçok yerde copu bıraktı).

ayrıca anlamadığım noktalardan biri de şu: polise karşı cengaver olan siz vatanseverler günlerce taksim meydanındaki pkk ve diğer terör örgütü filama ve bayraklarına, propagandalarına ses etmediniz, ses eden 1 (yazıyla bir) kişi ise gözlerinizin önünde ordaki terör örgütü sempatizanları tarafından öldüresiye dövüldü. içinizden 1 Allahın kulu çıkıp yardım etmedi. ama nedense iş polis olunca vay anam vay. sizin lümpen çelişkinizi yesinler!

polis yer yer orantısız şiddet uyguladı mı? uyguladı! göstericiler molotof kokteyleleriyle, tam otomatik fişek atarlarıyla, demir bilyeleriyle, içine çivi saplanmış tenis toplarıyla istanbulun içine etti mi? etti. al birini vur ötekine.
  • yemrem  (03.07.13 15:23:52 ~ 15:26:30) 
demokrasi'nin kuralları akp iktidara geldiğinden beri mi değişti. bu ülkede şimdiye dek hangi hükümet bir icraat yapmadan önce referandum yaptı, halka sordu? kaldı ki siz halka sorulmasını da istemiyorsunuz. esasen sorun halkın seçtiği şeye karşı hazımsızsınız. çünkü siz kendinizi zeki, mantıklı ve ilerici görüyor, halkı ise gerizekalı, koyun ve gerici olarak görüyorsunuz. size göre halk kömür ve makarna yüzünden akp'ye oy veriyor. akp'ye oy verenler koyun. aptal. bu stereotip'in içini doldurmak için örnek bulma yarışındasınız. oysa toplumda karşılığı olan her kitlenin içinde mal da vardır, akıllı da.

bu yüzden adnan menderes'i astınız. şimdi elinize imkan geçse tayyip'i öldürmek, param parça etmek istiyorsunuz. mısır'ın darbeci ordusuna alkış tutuyorsunuz. siz kendinizi demokrat görüyor, başka herkesi de baskıcı, gerici ve faşist olarak görüyorsunuz. bu ülke baskıyı akp öncesinde gördü. baskı nedir görmek için akp öncesine şöyle bir bakmak lazım.

bu konuya daha fazla vakit ayırmak istemiyorum. alelacele ve duygusal bir yazı yazdım. elbette "siz" diye bahsedegeldiğim kesim muhalif kesimin cuntacı, darbeci, antidemokrat damarıdır. bunlar sizi yansıtmıyorsa üzerinize alınmayıp geçiniz. ama herkes her şeyi görüyor. milletin sesi çok çıkmıyor, ama sizin sandığınızdan çok daha akıllılar. bakmayın usül, yöntem bilmebilirler, "hocam" yerine "bak hele gardaşım" diyebilirler. ama vicdanın dilinin grameri yoktur. vicdan insanın billurlaştığı noktadır.

sevgiler.
  • and justice erol  (03.07.13 22:59:08) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.