@ne nicki be, iş hayatında iyi noktalarda karşılaştığın birçok Bilkentli'nin hepsinin burslu olduğunu sanmıyorum. Bilkent'te burssuzlar burslulara gıpta ederler, burası doğrudur; ancak bazı kalın kafalılar dışında Bilkent öğrencilerinin hepsi aynı eğitimi alır. Ben sıralamalarda ya da piyasada burslu burssuz ayrımı görmedim. Bunu da Bilkent'i seçen kişinin hırsına ve Bilkent'in eğitimine/yönlendirmesine bağlıyorum.
Sadece bu yıl mezun olan arkadaşlarımdan bahsedecek olsam bile burslu/burssuz karışık çok iyi firmalarda hiç beklemeden iş buldular. İyi firmalardan kastım, daha orta seviye bir üniversiteden mezun olup da hakkında "iyi bir yerde iş buldu" denilen firmalardan değil, Türkiye'deki top firmalardan bahsediyorum. Bunu sadece kişinin ÖSS başarısındaki hırsına bağlamak yanlış olur. Bunu sağlayan Bilkent'teki eğitimdir.
Aynı şekilde, direkt olarak kendi firmasını kuran ve para kazanmaya başlayan da çok arkadaşım var. Bunu da bir anlamda Bilgisayar Mühendisliği bölümünün inovatif bitirme projesi zorunluluğuna bağlayabiliriz. Bir yandan akademik başarıları üst seviyedeyken, bir yandan da okulla endüstriyi yakınlaştırmaya çalışıyorlar. Bunu sağlayan da Bilkent'in doğru yönlendirmesi olmuştur.
---
Ayrıca bir dipnot olarak, Bilgisayar Mühendisliği eğitiminin kesinlikle İngilizce alınması taraftarıyım. Buna sebep olarak, Türkiye'de bu alanda yeni teknolojilerin geliştirilmediğini hatırlatmak isterim. Teknoloji konusunda dışa bağımlıyız ve bu teknolojileri öğrenmenin yolu İngilizce'den geçiyor. İngilizce bilmekten değil, mesleki İngilizce'den de değil, İngilizce düşünmekten geçiyor. Bunu da ancak kaliteli bir İngilizce eğitimle yapabilirsiniz, İngilizce adı altında Türkçe ders anlatan, hayatında yurtdışında eğitim almamış hocalardan değil. Diğer üniversiteleri bilmiyorum ama Bilkent'in bu yönü güçlü. Arkadaşlarımdan bildiğim kadarıyla ODTÜ de aynı şekilde. İTÜ'yü ve TOBB'u bilmiyorum.
0