@maxilian
sahiplenmenin iki yaygın anlamı var. biri işinin takipçisi olmak. diğeri alakası olmayan işlerde hak iddia etmek. ben ikincisine göre yaptım yorumumu çünkü üslubun ona yakın anlam çıkartıyordu. senelerdir sol örgütlerin mensuplarıyla çekinmeden arkadaşlık yaparım, hiç örgütlü solcu olmadım, gayrıciddi olmadıkları gibi espri yoksunu odunlar da değildirler. yani o duvar yazıları, o herkese sempatik görünen çiziktirmeler, o anonim eserler kafanda yarattığın başına buyruk herhangi birinin değil, herhangi birinin eylemi meşrulaştırma amacının nesnesi de değil, belki bir sosyalistin, belki bir anarşistin çiziktirmeleridir. onlardan böyle işler çıkamayacağına dair önyargın sadece senin önyargın.
bir de, sen taksimi görürsün, varoşta, emekçi mahallelerinde, kürdistanda sabahlayan sol ya da kürtçü örgütler yıllardır vardır, oraların direnişi evvelden beri taksime benzemez, yani eylemi bırakıp iki tek atamazlar barikat arkasında.. taksimi hedef olarak gösteriyorsan, aklı başında kimse için kritik bir sayıya gelmeden taksimi işgal mantıklı değil zaten. sol örgütlerden neden böyle bir şov beklediğini açıklasan belki bunu beklemekteki mantığını çözerim. ya da çözmem. apocu kürtlerin varlığı rahatsız etmiş işte seni. normal. yani çarşı okey, türeyen solcular (ki ne türemesi adamlar ben gittiğimde oradaydı hala oradalar) bi nebze ama apocular ouvv. tamam abicim, böyle işte. anladım ben seni. kırmızı çizgilerini de biliyorum. çarşıyı sola solu da pkkya bağlamanı da anlıyorum. kullandığın dil doğruları örtmese ve itiraz gelmeden hak edene hakkını versen bence sorun da yok ya, neyse.
0