bu tamamen akademik kariyeri nerde yaptığına bağlı
türkiye'deki akademisyenlerin çoğu kendini yenilemek istemeyen, yıllar önce yaptığı şeyleri tekrarlamaya alışmış, dar görüşlü insanlar maalesef. dolayısıyla türkiye içinde kalacaksan akademik camiada her türlü cinsliği manyaklığı görebilirsin. istisnalar var elbet.
türkiye'de özellikle devlet üniversitelerinde akademisyenliğin nesnel bir ölçütü yok. ilerlemek için kendini birilerine beğendirmek zorundasın. bu kişiler ya dinazorlardan oluşan bir doçentlik kurulu oluyor, ya da üniversiteye yeni atanmış badem bıyıklı bir dekan oluyor. birileri sana el uzatacak... kimse "aaaa ne kadar yayın yapmışsınız, dersi ne kadar güzel anlatıyorsunuz, alın size kadro, araştırma için kaynak" demiyor.
lakin fırsatını bulur da bir şekilde yurtdışındaki kaliteli okullardan birinde asistan/araştırma görevlisi olursan akademisyenliğin ne kadar güzel ve tatmin edici bir iş olduğunu anlarsın.
yani: yurtdışına kapağı atana kadar ayıya dayı diyeceksin. çanta taşıyacaksın. budur.
0