tabağa meyveler koyup bunu çizin demezdim.
boyası yok diye eksi vermezdim.
uğraşmış ama olmamış,olmayabilir ressam değil ya, karalamamış emek vermiş sonuçta, beğenmedim diyip 3 vermezdim.
bunlar içimde kalan öfke oldu.
şöyle ki ; müzikle resim yapmalarını sağlayabilirdim. demet akalından bahsetmiyorum, olafur arnalds olabilir ne bileyim böyle sakin ritimler veya bülent ortaçgil falan dinletip hissettiklerinizi çizin derdim.
eğer müfredata uygun gitmek zorundaysak müziği açar müfredatı uygulardım. müzik şart, o da sanat sonuçta.
yarışmalar düzenlerdim sınıfta küçük çapta. eğlenceli olurdu,oylamalar falan yapardım sınıfta.
elimde olsa müfredatı toptan kaldırırdım, ne bileyim yok 29 ekim için resim çizelim , yok 23 nisan için çizelim ya bütün bunlar zorunluluk getiriyor,sıkıcı hale geliyor.
0