[]

sanırım depresyona giriyorum, onu da bilmiyorum.

22 yaşındayım. eğitim hayatım boyunca hiç zorlanmadan hep istediğim okulları güle oynaya bitirdim. türkiye'nin en iyi anadolu liselerinden birinde okudum, sonra da türkiye'nin en yüksek puanla alan üniversitelerinden birinde güle oynaya endüstri mühendisliği okudum, 4 senede yata yata bitirdim. istanbul'da kalmaya devam ettim, çalışmaya başladım.

şu anda büyük ve büyümekte olan bir banka genel müdürlüğünde çalışıyorum. aslında işimi ve ekibimi de seviyorum, hepsi iyi insanlar, güzel de bir iş yapıyorum. zaten banka hiç düşünmemiş olsam da, hizmet sektörü istediğim için uyum sağladım kısa sürede.

sorun şurada, yaptığım şey beni tatmin etmiyor. üniversitede yaydığım için ortalamam düşük mezun oldum, derse merse gitmeyip sınavlardan önce yarım gün ders çalıştığım için, ki yetiyordu da. yaşadığım hayattan tiksinmeye başladım, ben bu adam değilim, ben yaptığım işte daralıyorum, içim patlıyor. yüksek lisansa gideyim desem yurtdışında siksok bir üniversiteye gitmek istemiyorum, türkiye'de hep en iyilerden biri olmuşken, başka bir yerin en iyisine çok rahat uyum sağlayabileceğime inanırken ortalama bir yere gitmek istemiyorum. biraz mükemmeliyetçilik var evet, ama napayım yakıştıramıyorum kendime. keşke üniversiteyi daha ciddi geçirseymişim, ama o geçti.

üniversiteden en çok zevk aldığım zaman, öyle yarım saat çalışıp beceremediğim olasılık ve istatistik dersleriydi. oturup gömülmem gerekmişti ve ciddi kafa yorup mesai harcamıştım. bana çok da şey kattı o dersler o sayede. kafam çalışıyor, inanıyorum buna, biliyorum, kendime de güveniyorum.

ben sürekli yeni bir şeyler öğrenmek, bilmek, anlamak istiyorum. hayatımda hiç internete girip okey tavla oynamadım, hep bir şeyler okudum, yeni şeyler öğrendim. saatlerimi wiki ve sözlük başında geçiriyorum çoğu zaman. kendimi playstation oynarken bile kötü hissetmeye başladım.

belki beni daha fazla çeker diye danışmanlık sektörünü düşünüyorum kendim için, ama oralara da malum düşük gpa'den dolayı şu aşamada kendimi kabul ettiremiyorum. içeri bir adım atarsam yapamayacağım şey yok, ondan son derece eminim ama ah kendimi atabilsem. oranın beni en cezbeden yanı da sürekli yeni bir şeyler olması.

banka batıyor artık, çalıştığım yerde iyiyim, takdir görüyorum ve finans/bankacılık/ekonomi vb. benim kendimi en zayıf gördüğüm alandı. bunu bile iyi bir şekilde kotarabiliyorsam, daha ne yapabilirim kendimi görmek istiyorum. yüksek lisans yapmak istiyorum, ama hem yaptığım yatırımın karşılığını alamamaktan, hem de tatmin olmamaktan korkuyorum. ayrıca ne üstüne yapacağımı bile kestiremiyorum. deli gibi alan var ilgimi çeken çünkü.

kendimi bunları düşünmeden uyuşturabileceğim çok şey var çevrede. her gün karı kız, playstation, alkol, internet, football manager, spor gibi şeylere kendimi gömüp rahat rahat aylarca zaman geçirebilirim.

ama kendimi kül tablasına yakılıp bırakılan sigara gibi hissediyorum. biticek lan bi gün, sönüyor her gün içimdeki o kor, gidip kendimi oyalamak istemiyorum. ne kadar zamanım kaldı bilmiyorum, ama beynimi ekmek haline getirmek istemiyorum.

içimi buraya dökebildim, belki benzer şeyler yaşamış birileri vardır diye.

teslim olmayacağım ulan sisteme, yapacağım bir şeyler. ne beynimi ekmeğe dönüştürmek, ne de evlenip çocuk sahibi olup başkaları için yaşamak istiyorum. daha benim kavgam bitmedi, daha yenilmedim, zorlanmadım bile.

zorlanmak istiyorum, kafa yormak istiyorum.

napmalıyım?

 
ben ne istediğini anlayamadım. danışmanlık mı yapmak istiyorsun? yüksek lisans mı? soru nedir tam olarak


  • meteonur  (18.02.13 20:37:03) 
welcome to the real life.

22 yaşında okulu bitirip başladın da ne oldu, görüyosun. bence birkaç ay para biriktir, bırak işi, 2 sene yüksek yap. öğrenci hayatından kopma.

ama hayat bu yani, haberin olsun :) sisteme teslim olmama geyiklerini de bırakman lazımdı 2. sınıf gibi. geç kalmışsın biraz. öyle bi dünya yok maalesef. sistem biziz çünkü.
  • roket adam  (18.02.13 20:51:03 ~ 20:52:05) 
sendeki tatminsizlik hissi. bence bir an önce yüksek lisansa başla; yüksek lisansı yaptığın okul o kadar da önemli değil aslında; sonrası önemli yani doktoranı yapabilmen için. yüksek lisansını hangi bölümde yapman gerektiğini bilemem; ama sana en yakın olan bölümü seçmelisin. bunu yapmakta ne sakınca olabilir ki, yatırımın karşılığını alamamaktan kastın para ise hiç bulaşma o zaman. burda önemli olan kendini gerçekleştirmen. kendini geliştirmeye ve üretmeye yönelmelisin. aksi takdirde pişmanlıklarla dolu sıradan bir hayatın olur.


  • sane ego  (18.02.13 20:52:57) 
@wide iki bira içip sevişiyor olma düzenim var zaten epeydir, zaten farkındalığı kaybetmek istemiyorum. yoksa hayatta better than sex şeyler de var.

@meteonur ne yapmak istediğimi bilmiyorum, ne yapacağımı kestiremiyorum. kafam aynen anlamadığın gibi, düşünmekten yoruluyorum. düşünmeyi de bırakmak istemiyorum.

@roket adam ya dediğim gibi, öğrencilik güzel de, zorlanmak istiyorum. bıktım minimal takılmaktan, artık hard olsun biraz çevremdeki şeyler.
  • sosyal muhendis  (18.02.13 20:54:09) 
İğzi taygır. Acı gerçek is here: Sen sandığın kadar zeki değilsin. Önce şunu bir kabullen hele, sonra gerisi gelir. Yoksa zekiyim ben, elimi neye atsam üstesinden gelirim ama bir bok yapmadığım için kötü hissediyorum muhabbeti seni bir yere götürmez.


  • Yahuda  (18.02.13 21:08:23) 
hayatta en cok ne yapmak istediginizi dusunun. bunu bir iki saat degil, aylarca dusunun.

bir B, bir de C planiniz olsun mutlaka.

hayatta en cok ne yapmak istediginize karar verdikten sonra, o hedefe ulasmis kisilere ulasip, onlara akil sorun. bu akillari aldiktan sonra, kararinizi gozden gecirin. belki de, "siktiret olm, uzak dur burdan!" diycekler. "hic disardan gorundugu gibi diil!" diycekler.

o hedefe ulasmis kisilerden de onayi aldiktan sonra, o hedefe giden yollarin taslarini dosemeye baslayin. bir bocek sabriyla...

bu yol on sene, 15 sene surse bile, havlu atmayin, asla vazgecmeyin.

sunu da hic unutmayin: planlar, revize edilmek ve degistirilmek icin yapilirlar.
  • compadrito  (18.02.13 21:10:51) 
Hacı bunlar hep kolay bölümde okumaktan oluyor, her derse ödev, quiz, proje yetiştirseydin, 3-4 dersten kalsaydın, cc için haftalarca kassaydın, boyunun ölçüsünü alırdın, mezuniyet sonrası pamuk gibi olur, tatminsizlik falan kalmazdı:)


  • neverletyougodown  (18.02.13 21:24:44) 
sevgili genç arkadaşım, seni çok iyi anlıyorum. zaman zaman senden 11 yaş büyük biri olarak ben de buna benzer şeyler hissettim, yaşadım. her ne kadar hsayata atılmış olsan da, hiç bir şey için geç değil. bir enstruman öğrenmek, yeni bir lisan öğrenmek biraz daha abartıp yeni bir meslek öğrenmek sorununu çözebilir. madem bu zamana kadar kendine göre tembel ama dışardan bakılınca başarılı bir öğrenci oldun, en zor okullara girip, skine bile sallamadan mezun oldun, demekki kendi kapasitenin çok altında çalışıyor, kendini yormuyorsun. kendini daha çok geliştirmelisin, belki dalga bile geçebilirsin benimle ama, oturup -eğer ilgin varsa- havacılıkla ilgili araştırma yapıp, onun kurslarına katılıp pilot olabilirsin. veya sıfırdan gir üniversiteye, kas biraz ama bu sefer. gayet güzel bir yeri, gayt güzel bir puanla bitir.. sen sdtandart bir insan değilsin. etrafına baktığında herkesin uğraştığı şeyler seni tatmin etmez. zevk vermez. hayat lay lay lom değil. bazı insanlar, standart çark içerisinde yer bularak görevlerini yerine getiriyorlar, bazı insanlar da daha enteresan, bir çok ki,msenin belki hayal bile edemeyeceği şeyler yapmaya soyunuyor. bir düşün, rahatla... elbette psikolojik destek de sana yardımcı olacaktır. ama madem zekisin, seviyorsun çalışmayı, ve az çok basıyor kafan bir çoğunun basmadıklarına; zorla biraz... bundan 10 sene sonra şu an çalıştığın bankada müdür olarak mı kendini görmek istersin veya şu an aklına geldiğinde "amaan onunla mı uğraşılır" diye düşündüğün muhteşem bir mevkide mi... olay para değil elbet, ama herkesin yapabilecekleri farklıdır. sen bununla yetinme; yetinmemelisin... inan ben de aynen böyle yapıyorum... kolay gelsin... dilediğinde mesaj kutum açıktır sana... kal sağlacakla...


  • jeanluc  (18.02.13 21:30:14) 
mükemmeliyetçiliğin üst boyutları insanı depresyona iter, geç bile kalmışsın :)seni aşırı zorlayacak etkinliklere bulaşırsan sonuçları daha kötü olabilir.


  • nevrotik  (18.02.13 21:45:36) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.