mea maxima culpa ve orpheus'a katılıyorum.
insan kendini ve karşısındakini tanımalı.
ama aslında bu da yetmiyor.
herhalde çağımızın getirdiği şeylerden biri de hayattan aşırı şeyler beklemek.
o da olsun, bu da olsun, her şeyi yapayım falan.
bu aslında mümkün olmayan bir şey.
çağın hızlanmasıyla, insanlar da hızlanabileceklerini düşünüyorlar.
halbuki insan hâlâ aynı insan.
yani teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, ne kadar para kazanılırsa kazanılsın sonuçta mutluluk mutluluktur, mutsuzluk da mutsuzluk.
insanlar hayattan çok fazla şey bekliyorlar.
daha fazla mutluluk, daha fazla para, daha fazla x, y, z.
sonra da beklentileri gerçekleşmediği için karşıdakine kızıyorlar.
ama aslında sorun karşıda değil, sorun beklentilerde.
çünkü beklentiler gerçekçi değil.
zaten bu beklentiler başta konuşulmuyor, o ayrı.
yani hem iletişim çağındayız, hem de insanlar iletişim kurmuyorlar.
çünkü ortamda o kadar çok insanla iletişim kuruluyor ki, 1-2 insanla bunun derinine inemiyorsun.
artık kimse kocamla/karımla kendi halimizde huzurlu bir hayat yaşayalım zihniyetine sahip değil.
insanlarda sürekli "bir şeyler kaçırıyorum" psikolojisi hakim.
bunun nedeni de hayatın hızlanmış olması belki.
ama işte gerçekçilikten uzak.
insan doğası buna uygun değil, hepimiz aptala dönüyoruz.
o yüzden insanlar da gerçeklikten uzaklaştılar.
artık bir takım şeyler için uğraşmaya, bir takım şeyler için çaba harcamaya inanmıyor insanlar.
eskiden amerika'ya giden sevgililer, askere giden nişanlılar, okumak için yurtdışına giden sözlüler beklenirdi.
şimdi onları bekleyecek, onlarla ilgilenecek zamanımız yok.
ama o zamanlarda da beklenen kişiler sözlerinde dururlardı.
artık bu karşılıklı bir şey.
güvensizlik ortamı hakim ve ulaşılabilirlik çok fazla.
bekleyemiyoruz, çünkü bizim ilgiye ihtiyacımız var, o olmasa 54037 tane daha adam "nasılsa" var.
ha, ama nereye yetişiyorsun diye sorsalar verecek cevap da yok.
ve zaten bir sürü adam da yok.
bu sadece illüzyon.
buna kapılıp risk alıyor insanlar.
nasılsa yenisi gelir diyorlar, ama bunu nerede sonlandıracağını bilemiyor, sonunda yalnız kalıyorlar.
halbuki düzgün birini bulduğunda onu kaybetmemek için biraz mücadele etmek lazım, çünkü aslında arkasından birileri falan gelmiyor.
sadece biz öyle sanıyoruz.
0