bazı hükümet şakşakçısı salaklar dış borcun sadece IMF'den alındığını zannediyor. IMF'ye olan borcumuz azalmış olabilir ama dış borç sadece IMF'den alınmıyor. IMF'ye olan borcumuzu azaltırız, başka kredi kurumlarına borçlanırız. İnsanlarda öyle bi algı oluşturdular ki, borçlanılacak tek kurum IMF'ymiş gibi.. Mitinglerde de utanmadan IMF'yle işimiz bitti diyorlar. Bankaların kaçta kaçı yabancı sermayenin elinde bunu açıklayamazlar ama..

sen troll'sün ama cevaplayalım..:)

10 yılda ülke ekonomisi de biraz katlandı. büyüklükleri tek başıan değerlendirmeyin. dış borcun gsyih'ya oranına bakmak lazım. borçlanmak zorundayız çünkü cari açık veriyoruz. borçlanmak kötüdür ama zorunludur. yoksa nası alacaksınız iphone'ları glaxy s3'leri falan.

ülke iflasa gidiyor.
maaş veremeyecek zam veremeyecek duruma geldi. üretim ayvayı yemiş, ihracatın ithalatı karşılama oranı her geçen gün düşüyor, ihracatımız bile ithal malları alıp satmakla oluyor, kar yok, çiftçi ölmüş, buğday tarım vs bitmiş, hayvancılık yerlerde ağlayanı yok... özelleştirmeler bile berbar fiyata yapılıyor, ufacık sıcak para için köprüyü uzun mesela uzun yıllar kiralıyor, zam yapacakken %2*3 zam anca yapıyor, vergiler azıtmış durumda, sigara içki benzinden alınan verginin haddi hesabı yok, yani ülke tamamen sıcak para ile dönüyor, amerika nın istediği de o sıcak paraya dayalı türkiye ekonomisi, istediğim zaman çekerim fişi bitiririm, kıçı kırık vanda deprem oluyor akp nin kılını oynatacak hali dermanı yok,ekonomik olarak destek bile veremiyor, bitmiş durumda, ülkemiz tamamen yabancıların eline geçmiş, isteyen patriot isteyen radar koyuyor, terör azıtmış, öcalan sevgi adamı olmuş......................................

yukarda yazdığımın yanında bir şey daha söyliyim,

araştırdım bunu bir ara... öğrendiğim bir şey vardı, bir ülkenin iflasa yani ekonomisinin rezil duruma düştüğünü iktidarın emeklilerin haklarına, yada onlara verecekleri cezaların peşine düşmesinden ve de çalışanların sosyal güvenlik haklarına aşırı saldırmasından anlarız diye.. şuanda bakıyorum, durum aynı... nedense bu dediğm şeyler 2002 den 2010 lara kadar yoktu şimdi başladı neyse.

@bihaber "borçlanmak kötüdür ama zorunludur." Allah Allah, cari açık vermek zorunludur gibi konuşuyorsunuz. Çatır çatır ölüyor adamlar Foxconn'un bilmem nerenin fabrikasında S3'ün işlemcisini üreticez diye. Keyfinden mi? Tabi ki değil. Karşılığında bir şey üreterek, bir değer yaratarak alabileceğiz o S3leri iphoneleri. Bizim hükümet cari açık vermemek adına bir politika üretmiyor galiba ne dersiniz?

cari açığın sebebi ithalat, ithalat ettiğimiz ürünler çoğunlukla enerji (petrol doğalgaz elektrik) hammadde ve aramalı. bunları alıp sanayici üretim yapıyor, biz ne zaman büyümede rekor kırsak cari açıkta da rekor kırarız. çünkü üretim kapasitemiz ithalata bağlı. bu yüzden cari açık vermek zorundayız.

bunun finansmanı dış borçla olur. dışarıdan para gelir falan. ithalatı dolarla yapıyoruz o zaman yabancıların türkiyeye dolar getirmesi lazım.

sen vatandaş olarak doğalgaz yerine soba ile ısınmayı, işe bisikletle gitmeyi, eski moda televizyonlar kullanmayı, son teknolojik oyuncaklardan uzak kalmayı göze alıyorsan ithalat yapmayız, cari açık olmaz, dış borca da gerek kalmaz. 1940'lar boyunca türkiye böyleydi ama gidin bakın yaşam standartları nasıldı.

üretelim diyorsan o akşamdan sabaha olacak şey değil. bu yılların sorunu.

hükümet birşey yapmıyor pek geçerli değil. açıklanan yeni teşvik paketinin amacı ulusal üretim kapasitemizi artırkam. işe yarar mı peki? bence yaramaz.

ama emin olun bu tarz önüne gelenin atıp tuttuğu konuları zaten birileri düşünüyor ve bişeyler yapmaya çalışıyor. ancak çözüm kolay değil.

benim merak ettiğim zaten 10 yılda üçe katlayan dış borcun nedenlerinden çok sonuçları. yani ne olur bu işin sonu?

edit: gg olmasın.

dış borcun gsyih'ya oranına bakın. 10 sene önceki türkiye ekonomisinin büyüklüğü ile şimdiki büyüklük aynı değil. gidip bakarsanız abd'nin 10 sene önceye göre dış borcu da artmıştır.

ekonomi yavaşladı ve cari açık şuan düşük, dolasıyıla finansman ihtiyacı azaldı. dış borcunun geri ödenmesinde de bir sıkıntı görülmüyor. türkiye'den kaynaklı bir risk bence yok. dünyada devam eden krizden doğal olarak etkileniyoruz. o noktada işler raydan çıkarsa borça falan hak getire. yunanistan gibi oluruz ama şuan öyle bir gidişat yok. dış borcu sorun olan ülkeler şuanda avrupa'nın güneyinde bulunan yunanistan, ispanya ,italya gibi yerler.

docs.google.com

sayfa 15 ve 16

geçenlerde ekonomist birini dinliyorum, bir tane ülkeyi örnek vermişti diyordu ki o ülke tıpkı türkiye gibi aşırı derecede borçları artıyordu ithlatı fırlıyordu ama artık böyle değil, şimdi üreten bir ülke oldu, o borçları bunun için yaptı diyordu..birileri sanki türkiye böyle olacakmış gibi insanları kandırıyor dedi... türkiye şuana kadar üretim yapan bir ülke konumuna geçmek için değil, dahada dışa bağımlı olmak için çalışıyor. hiçbir alanda ilerleme kaydedemedik. birisi elini vicdanına koysun bir ak partili desin ki şunda ilerledik? tarım da hayır, hayvancılıkta hayır, sanayide hayır, tabi bunların zilyon tane dalı var, hiçbirisinde hayır, şu 10 yılda türkiye artık şu konuda ilerledi elimize bakıyorlar gibi bir konuma gelmedik gelmeyeceğizde. aptal değiliz açıksası görüyoruz... akp'nin en büyük 2 yalanı sağlık ve ekonomidir. ekonomi hiçbir zaman iyi olmadı, sağlık ise ilk yıllarında bazı yaptıkları iyi idi, şimdi sağlıkta hastalandığın an cebinden onlarca lira çıkıyor, reçete paraso bilmem ne parası.. yok sıra bekleme bitmiş yuh aq.

@bihaber kendini amerika ile bir mi tutuyorsun? Adam borç ödemek için çatır çatır dolar basabiliyor. Dünya üzerinde kaç ülke kaldı petrol ödemesini altın ile kabul eden? Bütün petrol ihraç eden ülkeler dolarla çalışıyor. Amerikanın umrunda değil dolar basmak. Faiz oranları da zaten dipte. Yatırım çok kolay yapılabiliyor.

Senin ülkende toplam vergi gelirleri içinde dolaylı vergi gelirlerinin oranı, doğrudan vergi gelirlerine oranı nedir? Verginin vergisini ödüyorsun Türkiye'de. Yanlış mı? Bir ülke ekonomisinin gelişmiş olduğunun göstergelerinden biri doğrudan vergi oranlarının yüksek olması, dolaylı vergi oranlarının düşük olmasıdır. Bizim ülkede bu tam tersi.

Demişsin ki ihracatımız ithalata dayalı.. Ee sen ürettiğin her 1 birim ürün için 2 birim zarar ediceksen neden o ürünü üretesin ki? Ya da neden ihracat yapasın? Demek ki zarar ediyorsun! Ya üretimde optimum düzeye ulaşamadın, ya da o ihraç etmeye çalıştığın ürünlerin üretiminden vazgeçip başka şeyler üretmeye çalışacaksın. İktisat politikası bunu gerektirir.. Ne ara ithal ikameci üretim politikasına döndük? Benim mi haberim yok? Ülkenin altı tamamen oyulmuş vaziyette. Türk Telekom gibi bir devi 1 senelik cirosuna evet yanlış duymadınız 1 senelik cirosuna sattı bu adamlar!! Hangi başarıdan, hangi politikadan bahsediyorsunuz?!

vesselam...

amerika için verdiğim örneği fransa, almanya için de verebilirim. bu ülkelerin hepsinin 10 yıl içinde dış borcu katlanmıştır bakarsanız. esas olan dış borcun ülke ekonomisine oranıdır. konudan sapmayalım.

üretimden zarar etmiyoruz, o üretilen mallar ülke içinde ve bir kısmı ülke dışında satılıyor. işe yarıyorlar ve istihdam sağlıyorlar. üretmeyin dediğiniz zaman insanları yarım ekmeğe muhtaç edersiniz.

dolaylı vergilerin yüksek olması bir sorun ama yeni bir sorun değil. yılların getirdiği bir durum ve akşamdan sabaha sizi maliye bakanı yapsak düzeltilemez. hadi doğrudan vergileri artırdık demeyle olmuyor. türkiye ekonomisinin gelişmiş bir ekonomi olduğunu da iddia etmedik zaten. biz azgelişmiş veya başka bir tabirle gelişme yolundaki bir ülkeyiz. yolumuz uzun.