icinde bulundugumuz hayatla alakali bir sey bence bu. surekli bir kosturmaca icindeyiz, sabahlari alarm caldiginda uyumak icin 5 dakikadan fazla vaktimiz olmuyor, cogu zaman isten mesai bitiminden daha erken cikmamiz hos karsilanmiyor.
yani zaman kavramiyla hep bir munakasa, bir cekisme icindeyiz gunumuzde.
resmi tatil gunleri haric yilin neredeyse tamaminda calismamiz karsiliginda cogumuz icin yalnizca 20 gun kadar bir izin hakkimiz var, sikistirilmis tatil paketleri arasindan secim yapmaya zorlaniyoruz. bir haftalik bir yillik izinde bile ne yapacagimizi sasiriyoruz resmen.
yani zamanimizin el verdigi ust limitte calisiyoruz resmen. islerimiz tam zamanli ama kisisel hayatimiz yari zamanliya donusuyor gun gectikce.
hal boyleyken, ornegin sabahlari alarm caldiginda 5 dakika ertelemek bile mutlu ediyor cogumuzu, cogu zaman.
sabah ise / okula gitmeden onceki 5 dakikalik erteleme bizi kisa vadede nasil ki mutlu ediyorsa, yapmamiz gereken bir projeyi, yetistirmemiz gereken bir odevi veya benzer herhangi bir seyi de tipki sabah ise giderken alarmi ertelemek gibi son ana birakmaya calisiyoruz.
icgudulerimiz bize tempomuzu yavaslatmamiz gerektigini soyluyor. bu da haliyle bu tur projeleri son ana birakmamiza vesile oluyor.
0