büyük konuşmayı sevmem ama bugüne kadar ailem dışında kimseden bir şey istemedim. Çok yakın arkadaşıma bile "gelirken sigara alır mısın" demişimdir maksimum.
sadece geçenlerde artık hiç hoşlanmadığım bir arkadaşımdan, başka bir arkadaşımı, akademik anlamda fikir verebilecek olan annesi ile kontağa geçirmesini rica ettim. onu da yapmadı.
sevdiğim insanların ihtiyaçlarını onlar söylemeden görmeye çalışıyorum ki mahcup olup, istemek zorunda kalmasınlar.
tanımadığım insanlara random güzellikler yapmaktan çok hoşlanırım. ama yakınımda olduğunu var saydığımız bir insanın kıvrılarak bir şey rica etmesinden nefret ederim, direk söylesin. ezilip büzülüp söylerse, yine de yapabileceğim yardımı yaparım, ama o insanla bir daha görüşmeyebilirim. o derece hoşlanmıyorum karşımda ezilip, büzülüp, kıvrılıp, kıvranılmasından. samimiyetsiz geliyor. aramda soğukluk/mesafe/yıllar/pus olan da direk söylesin. darlamasın. ona nötr olurum, hal-hatır önemli değil. görüşmüyorsak, ben de görüşmeyi istememişim demektir çünkü.
iyiliğe de inanmıyorum. bir şey istenir, rica edilir; cevaben de yardım edilir. bunun adı iyilik değil. iyi diye yaptığın şeyi kötü sonucu da olabilir.
0