yalnızlık bir tercih olduğu zamanlarda son derece keyif vericidir. lakin bununda hafif trans bir durumu var. içine girdin mi çıkasın gelmiyor. gittikçe daha çok keyif alıyorsun.
diğer türlü ağlak yalnızlık bana göre sadece tembellerin ve bahane insanlarının yarattığı bir durum. hiç arkadaşım yok böggghhkk, sevgilim yok ühühüü, sosyal ortamım sıfır öleyim ben vesaire cümleleri duyduğumda, koşarak uzaklaşıyorum o kişilerden. zira bu tutumlarının sonu gelmiyor ve sizinde enerjinizi düşürüyorlar.
en son böyle bir arkadaşım vardı, yakındık üstelik ve sürekli şikayetleniyordu. hadi bak bizim şu arkadaş grubuyla kahvaltıya gideceğiz, gel sende diyorsun, ben uyanır uyanmaz kahvaltı edemiyorum, o saate kahvaltı mı olur mıy mıy mıy. eve kapanmaktan bunaldım demiştin bak trecking gezisi var kalk diyorsun, eee sabah 7 de servis mi olurmuş, kendi arabanla gidemedikten, bağımsız hareket edemedikten sonra ne anlamı varmış. bak ücretsiz film gösterimi ( zira sigarası ve içkisi eksik olmaz ama parasızlıktanda yakınıyor ) var, hem kaçırdığımız güzel bir film diyorsun, aman ya ücretsizse şöyle olur böyle olur, kalabalık olur, nasıl görcez çimlere oturunca diye bık bıklanmaya başlıyor. her girdiği işyeri ona haksızlık ediyor, hep piyasa kötü, işverenler zalim falan filan, mis gibi iş buluyorsun, çok erken başlama saati , cumartesi yarım gün çalışılır mı ya diye mız mızlanıyor.
amma velakin her buluştuğumuzda da iç karartan şekilde koyu yalnızlıktan, asosyal olmaktan, izole olmaktan, işsizlikten falan şikayetçi. uzaklaştım oldu bitti.
0