Bu söyledigin malesef herşeyin güzel geliştigi durumlar için mecburiyet.
bana 2 sene önce sorsan en büyük erdem dürüstlük derdim.
Birisi ile tanıştım, benim ekibimde çalıştı kendisi
Çocuk alkolik bir baba ile, şizofren bir annenin oglu
Kimse çocukla ilgilenmemiş, çocuk ilgi ve şevkate aç
Şimdi gelmiş 27 yaşına, Yalan söyleyerek insanların onunla ilgilenmesini istiyor.
Askerlik anıları anlatıyor, birinde 30 kişi diyarbakırda pusuya düşüyorlar, birinde kardak'a çıkan sas komandolarından biri oluyor.
İşle ilgili yalanlar söylüyor, insanların ona olan sevgisi ile yalanlar söylüyor.
Şirketteki bazı kızlar hakkında benim sevgilim diyor, kız herifin adını bile bilmiyor.
Hoş karşılayıp, aferim demiyoruz tabii, ama bu çocugu da yalancı oldugu için ahlaksızlıkla suçlayamıyoruz, hepimiz huyunu ögrendik, dinliyoruz, ilgilenmiş gibi yapıyoruz geliyor geçiyor.
Bunu da unutmamak lazım, hayat her insana eşit koşullar sunmuyor, sunsa bile, herkes aynı şekilde kendisini geliştiremiyor. Bu çocuktan çok daha kötü durumda olup, pırlanta gibi olan insan da vardır mutlaka.
Dedigim gibi, en önemli erdem "insanları oldugu gibi kabul etmek" ve "insanları yargılamamaktır"
0