Ben de (işletmeyi bilmiyorum da) mesela o insanlara en azından mülakat şansı verilmesi taraftarıyım. Kendim çift anadal yapacak ortalamayı tutturamadığım için ve iktisat okumak istediğim için ikinci üniversiteyi okuyorum. Tamamen zevkten, işe başvuru yapmak gibi bi amacım yok ama iktisat bölümüne zorunlu olarak verilen derslerin bır kısmını ben okuldayken seçmeli almıştım, şimdi aöf'teki derslere falan bakıyorum arada ciddi bir fark yok (okul hacettepe bu arada). Örgün'ün tek artısı denildiği gibi proje dersleri ama açık söyleyeyim verilen ödevi/projeyi adam gibi yapan iktisat öğrencisi görmedim daha. Ben sevdiğim için bana angarya gibi gelmiyordu ama bölüm öğrencileri kaytarmakta bir numaraydı. Gözlemlediğim bu.
Örgünün bana göre aöf'e fark attığı tek nokta, özellikle Hacettepe İngilizce İktisat'ta gördüğüm kadarıyla, böyle şükela hocalara denk gelip onların tecrübesinden faydalanma şansınız oluyor. Ama bu adamlar öyle adamlar ki zaten, kim olursanız olun yardımcı olurlar mailinize cevap verirler. Araştırıp çabaladıktan sonra her şey olur.
Çok dağıttım da, şöyle söyleyeyim, yetenekleri yeterli görülmüş kişilerin mezun olduğu üniversiteye bakılmaksızın mülakata çağrılmaları gerekir. Öbür türlüsü ayrımcılıktır ve bence suç olmalıdır. Tamam aöf'te okuyan çoğu insan bunu ya askerden kaçmak için, ya ikinci üni olsun diye veya başka bir yere giremediği için okuyor ama yine de hiç kimse insanları örgün öğretim yerine aöf seçmeye yönelten sebebin ne olduğunu bilemez ve kimsenin bir başkasına yatığı veya yapmak zorunda kaldığı bir eğitim seçeneği yüzünden ayrımcılık yapma hakkı yoktur. Ayrıca, ayrımcılıkla eleme farklı şeylerdir.
Ben anlayabiliyorum şirketlerin böyle düşünmesini ancak kesinlikle haklı bulmuyorum.
0