Bu yazın bir kısmını Dikili'de geçirmiş biri olarak diyebilirim ki ve heceleyebilirim ki: ya- şan- maz.
Sakin ve güzel mi, kesinlikle evet. Fazlasıyla.
Benim de aradığım tam olarak buydu; evimin önünde ağaç ve sebze yetiştirmek, ekmek kırıntılarını bahçeye atıp kuşları toplamak, denizde yıkanmak, modern zamanların metropol yorgunluğundan falan da filan öf, anladınız değil mi.
Bu yüzden gittim, gördüm, dayanamadım.
Dikili'ye gelen (bazen de gelmeyen) tek ulaşım aracı bir minibüs. O da kafasına göre takılıyor, saatte bir geçmesi lazım ama efendime diyeyim şoförün brunch yapası geldi, ulaşım yok. (Evet minibüsü hep aynı kişi kullanıyor.)
Ha bir de Dalyan Koyu'ndan Dikili'ye 70 lira yazan taksiler var, neyse.
Gece olunca dışarıda ışık ve ses hak getire. Cin gibi oturuyorsun evinde. Kitap kültürünü geliştiriyorsun.
Derkeeen neymiş: hayatının baharı Dikili'de solar gidermiş.
0