öncelikle. temmuz ayında şöyle bir blog yazmıştım.http://www.berkancesur.com/hayali-sevgiliileri sarıyoruz. günlerden 15 ekim 2011, yer istanbul: mr big konseri. bir arkadaşım sayesinde bir kızla tanışıyorum. balıkesirden gelmiş konseri izlemeye. o gün bir şekilde samimileşiyoruz. ikimiz de o akşam
öncelikle. temmuz ayında şöyle bir blog yazmıştım.
www.berkancesur.comileri sarıyoruz. günlerden 15 ekim 2011, yer istanbul: mr big konseri. bir arkadaşım sayesinde bir kızla tanışıyorum. balıkesirden gelmiş konseri izlemeye. o gün bir şekilde samimileşiyoruz. ikimiz de o akşam arkadaşımızın evinde kalmamız yüzünden samimiyetimiz artıyor, hoşlantılarımız da. sevgilisinden ayrılalı uzun olmamış, o dert çıkıyor başımıza. çocuk beni öğrenince delleniyor. ama kız yine de onu rahatlattığımı söylüyor. 2 geceyi birlikte geçiyoruz. bir dakika bile sıkılmadan konuşarak. mükemmel zaman geçirerek. aylar önce hayalini kurduğum kızın portresi karşımdaki. birebiri. resmen çizilmiş, canlandırılmış hali.
başlıyoruz böylelikle. o balıkesirde ben istanbulda. o 21 ben 19. yaşı ve ortak arkadaşımızı dert ediyor. daha önceki 2 sevgilisi de o ortak arkadaşımızın arkadaşı. onun arkadaşları hep bana kazık attı diyor. bi türlü güvendiremiyorum. ama çok hoşlanıyoruz. skype'ta 10-12 saat konuşmalar, bütün gün bilgisayar oyunu oynamaları. elimizden düşmeyen telefonlar. balıkesir'e gitmem, onun gelmesi. derken merken büyüyen biz. ama hala güven sorunu. yaş sorunu. o sorunu bu sorunu.
bana diyor ki sen benim için mükemmel erkeğin tanımısın ama sana sevgili olarak bakamıyorum çünkü x'in arkadaşısın. güvendirmek için her şeyi yapıyorum, kozmoz biliyor ya zerre de kötü niyetim yok. ama bir türlü sevgili diyemiyor bana. öpüşüyor koklaşıyor geziyor eğleniyor mükemmel vakit geçiriyoruz ama bana güvenmekte hep mesafeli. bir gün balıkesirdeyken kızıyorum bu duruma çekip gidiyorum. sonra tekrardan iyileşiyoruz. ama kız bir türlü belki yapısından belki karakterinden belki de benim kadar önem vermemesinden bilmiyorum ama benim ona verdiğim önemi vermiyor gibi. mesela ben o kafası bir şeye sıkıldığında yüzünü güldürene kadar şebeklik yapıyorum ama o bir deniyor iki deniyor iç sesim "haadii biraz daha üstüme düş" dese de o bırakıyor. yine böyle oldu bir gün beni canı sıkkın bıraktı, öbür gün de istanbul'a gelecekti. geldi, kavga ettik. kopuştuk. bi daha dikiş tutmadı. sonra yine barıştık yine küstük falan derken boka sardı her şey.
dün de bir daha konuşmama kararı aldık.
ama biliyorum ya böylesini de bir daha bulamam. resmen hayali sevgilimin tanımı. world of warcraft dövmeli kız mı olur yahu! ya da benimle sırf eğlencesine c++ kodlama çalışacak pipisiz?!
ayrı kaldığımız zamanlarda hayatıma birini almayı denedim, her şeyiyle on numara olmasına karşın o aklımdan çıkmadığı için özür dileyerek kopardım bağlarımı kızla.
napmalı?.. çok yıprandık ve şu an dipteyiz. şeytan diyor, dinlen ve git kapısına balıkesire son kozunu oyna. uyumalarım dışında aklıma gelmediği herhangi bir 10 dakika aralık yok 1 aydır.
ne önerirsiniz, bir şey diyin, çok kötüyüm.