[]

Ekşi çaylaklığı lanetlenme
Çaylaklığım sırasında şu şekilde bir mesaj aldım ve bir haftalığına lanetlendim:
<<merhaba! yazdığınız entry'ler okundu, incelendi. ancak bazı düzeltmeler yapmanızın daha iyi olacağına karar verildi. bu düzeltmeleri bir dahaki incelemeye kadar yapmamanız başvurunuzun reddedilmesine ve dolayısıyla hesabınızın kapanmasına yol açabilir.
sizin için not düşülen tavsiyeler ise şöyle; "dedirten.">>
Şimdi sorun şu ki nerede hata yaptığım yazılmamış, neyi düzelteceğimi nereden bileyim. ikincisi de "dedirten" ne alaka?
<<merhaba! yazdığınız entry'ler okundu, incelendi. ancak bazı düzeltmeler yapmanızın daha iyi olacağına karar verildi. bu düzeltmeleri bir dahaki incelemeye kadar yapmamanız başvurunuzun reddedilmesine ve dolayısıyla hesabınızın kapanmasına yol açabilir.
sizin için not düşülen tavsiyeler ise şöyle; "dedirten.">>
Şimdi sorun şu ki nerede hata yaptığım yazılmamış, neyi düzelteceğimi nereden bileyim. ikincisi de "dedirten" ne alaka?

"dedirten"i düzelteceksin işte.
daha açık yazayım, entry'lerinin birinde dedirten var onu kaldırıp normal tanım cümlesi yazacaksın.
daha açık yazayım, entry'lerinin birinde dedirten var onu kaldırıp normal tanım cümlesi yazacaksın.
- rodeocu
(14.12.11 22:15:11 ~ 22:16:01)

tanım yaparken "... dedirten" kalıbı kullanmıyoruz arkadaşım.. yassah...
- ruhibirbanyo
(14.12.11 22:16:16)

İyi diyorsunuz, güzel diyorsunuz da on giri içerisinde dedirten kelimesini kullanmamışım bile..
- FarukG
(14.12.11 22:16:38)

illa o kelimeyi kullanman gerekmez. o anlamı veren bi tanım yaptıysan da o uyarıyı yazmışlardır. istersen yaz entrylerini buraya.
- tepedeki psychedelic adam
(14.12.11 22:18:31)

"düşündürten", "dediğim", "demek istediğim" gibi kalıplar da dedirten sayılıyor.
- metalik
(14.12.11 22:22:41)

Başlık: sakin öner
adnan ersan'dan sonra tüm istanbul liseliler olarak kendisine lanet okuduğumuz müdürümsü kişilik. bir senede okulun içine etmiştir. konuşma yapmayı ve reklamı çok sever, her törende boy (dediğime bakmayın, çevresi boyundan fazladır) göstermeye bayılır. okulumuzda geçireceği iki sene de bendenize denk gelmiştir ki ne kadar mesut olduğumu tahmin edersiniz. her törende milliyetçiliğini sonuna kadar gösterir (bir kere zaman tuttum, tam on beş dakika konuştu, el-insaf...), öğrencilerinin iyi niyetli dileklerini alır, cinayet sebebidir.
evet, çok içliyim sözlük. bu son senem ve tüm eski müdür muavinlerimiz gitti, başımıza da bu yarım dünya müdür müsveddesi kaldı. vefalılar da çok severlermiş bunu, alsınlar geri azizim; biz bıktık bundan bir yılda...
Başlık: necati şolt
istanbul lisesinde okuduğum dört sene boyunca en çok sevdiğim iki müdür muavininden biri (diğeri için bkz: ahmet mehmet genç). canın sıkılırsa izin vereyım çık demesiyle gönlüme taht kurmuş, ancak bu son senemizde meb'in yeni rotasyon uygulaması sebebiyle atakan alan ile beraber okulumuzdan alınan en bir baba adam (baba adamdı vesselam, lakin bizden önceki dönemlerde uçan tekmeleriyle bilinirmiş, artık sinir ilacı kullanıyormuş.)... her sene son sınıfların mezuniyetinde herkes etrafında yarım çember yaparak çömelir ve bu baba adamın konuşmasını dinlerdik. kendisinin de gitmesiyle beraber artık istanbul erkek lisesi'nin eski müdür ve müdür muavinlerinden (bkz: adnan ersan, atakan alan, necati şolt, ahmet mehmet genç, muhittin özbay) hiçbiri kalmamıştır yeni nesillere. neyse ki ben yalnızca bir yıl dayanacağım bu yeni istanbul erkek lisesi'ne...
Başlık: pipo tütünü
pipo içmek için gereken ikinci şey (ilki için (bkz: pipo)). türlü türlü harmanı, türlü aromalıları ve farklı şekillerde kesimleri vardır bunun.
ribbon cut ve flake cut en çok tercih edilenleridir. iyi pipo içicileri genelde flake kesimini severler (sormayın, neden ben de bilmiyorum.). bir de medallion, navy roll ve spun cut gibi kalın çubuk şeklinde sarmalanmış, kıyılarak içilen türleri de vardır.
çikolata, vanilya, vişne hatta viski aromalandırılmış tütünler olup, kimyasal oldukları için uzak durulması gerekir bunlardan. bunların tadını zaten fazla almazsınız, sadece etraftakilere yarar (bkz: pasif içici), acemi içiciler içindir. lakin bazı tütünler (bkz: oriental) kendinden aromalıdır ki bu tütünlerin, tadı aromalandırılmış, kimyasalı olan tütünler ile aynı kefeye koyulmaması gerekir.
harmanlara gelince, en güzelleri virginia, latakia ve oriental diye tabir edilen türk tütünü gibi tütünlerin değişik kombinasyonlardaki harmanlardır. en güzel harman ise (tabii bana göre) virginia ile izmir tütününün harmanı olan mcclelland smyrna no:1 dir. bunların dışında cavendish ve black cavendish gibi aromalandırılmış tütünler ve fazla kullanılmayan kentucky gibi tütünler de vardır.
kısacası kişiden kişiye değişmek suretiyle çok farklı lezzetler ve içme şekilleri vardır bu pipo denen meretin. fakat bu lezzetlerin ne kadarını türkiyede bulabilirsiniz, o ayrı mesele...
ekleme: en son peterson old dublin içtim, harmanı tek kelimeyle mükemmel. aromasız bir tütün, tadı harika, tavsiye ederim. yalnız uyarayım, aromasız olduğu için kokusu yanınızdakileri rahatsız edebilir.
Başlık: otobüse orta kapıdan binen insan
sabah sabah işe geç kalmamak için henüz üçüncü durakta binilecek yer kalmayan otobüste (bkz: 97a) gah muavin gah şoförün kendisinin gösterdiği binme şeklini uygulayan masum yolcu. bindikten sonra yaklaşık beş dakika pasolar akbiller vs. trafik oluşturur orta kapıyla akbil basma hedesinin arasında.
ayrıca iett taşımacılık hayatına bu otobüs sayısıyla devam ederse sadece orta kapıdan binen değil, otobüsün tepesine tırmanan insanların da türeyeceğinin en büyük kanıtıdır.
düzeltme: artık muavinler yok, band kayıtları var. sabah sabah sesi sonuna kadar açıp "sayın yolcularımız" şeklinde başlayan anonslarla ne yapmaya çalıştıklarını anlamış değilim.
Başlık: doğaçlama sunum yapmak
zordur efendim, pek zordur. hülasa yabancı bir dilde yapmak ölümüne zordur. zira aynı anda hem mabad-ı muazzamanın var gücüyle çalışması, hem de dilinizin mabadınızdan yabancı dile çeviri yapması gerekir. bu da fazlasıyla zorlar insan metabolizmasını, adrenalin patlaması yaşatır, ter akıtır.
Başlık: die seepferdchen
almancada deniz atının çoğulu olan kelime. kelime yapısı şöyledir:
der see: deniz
das pferd: at
-chen: küçültme takısı (-cik, -cık gibi). kelimelerin sonuna gelir ve artikeli ne olursa olsun yeni kelime "das" artikelini alır. çoğulu ise sadece artikelini "die" olarak değiştirmekle yapılır. şöyle ki:
das seepferdchen: deniz atı
die seepferdchen: deniz atları
Başlık: tanbur
ismimden de anlaşılacağı gibi çaldığım, daha doğrusu çalmaya çalıştığım, oldukça uzun bir sapı ve yarım küreden armudi bir şekle kayan teknesi ile sanat müziğinin çalması en meşakkatli enstrümanlarının belki de ikincisi (en zoru için (bkz: klasik kemençe) ). zorluğu tüm notaları tek sıra tel üzerinden çalınması, başka bir deyişle yukarı- aşağı değil, sap üzerinde ileri-geri giderek icra edilmesindendir. yavaş hareket eden şarkılar bile yeterince zorken, hızlı şarkılarda ise tam bir eziyettir. ama bu eziyete de değer, zira çıkardığı ses, hem tek sıra telden çalınmasının yarattığı yek-ahenk sesinden hem de teknesinin tamamen kapalı olmasındandır ki insanın kalbini yerinden oynatacak, durulmuş yaraları tekrar kanatacak, hatta yeni yaralar açacak bir tınıdadır. o eski istanbul kokan sesi içinizde bir şeyleri koparır götürür. hele ki iyi bir tanburiden dinlenirse, hatta ve hatta yanında bir de klasik kemençe çalarsa, içmeden sarhoş olmanız, en sevinçli gününüzde bile kendinizi kederler içinde bulmanız, derin düşüncelere dalmanız kaçınılmazdır.
başlık: borkum riff
belki de her (özellikle türk) pipo sever gibi ilk pipomun açılışını yaptığım, nikotin suyu ve dil ısırmasıyla acaba sorun bende mi diye düşünmeme sebep olan, ama dil-damak katletmesi ve acı suyu ile daha bitmedi ama söndüreyim bu seferlik dedirten, belkide en kötülerinden biri olan pipo tütünü markası/üreticisi. isminin* hakkını fazlarıyla verir. özellikle yeni başlayanlara kesinlikle tavsiye edilmez, pipodan soğursunuz daha başlamadan zira.
içilebilecek markalar için:
(bkz: amphora)
(bkz: savinelli)
(bkz: dunhill)
düzeltme: akıllı bakınız
başlık: pipo
ilk olarak beş ay önce şahin marka süper 3 yıldız gemici tipi ile başladığım, tütün tüttürmenin en asilzade, en karizma ve en sanatkârhane şekli olan, nam-ı diğer barış çubuğu duman alma aracı. doldurması ayrı sıkıntı, tüttürmesi ve tüterken çıkan sesi dinlemek ise başlı başına bir keyiftir; netekim doldururken yok ilk katman bebek poposu, ikinci katman genç kız üçüncü katman bileğe kuvvet gibi şeylere eliniz alıştıkça içimin keyfi bambaşka olur. ama lakin ki arkadaş ortamında içilmesi, o piponun bong olmasına sebebiyet verir ki içilmez o pipo bir daha temizlenmeden.
ayrıca çaylaklığımın biteceği gün için:
(bkz: ilk entry)
(bkz: milli olmak)
Evet böyle...
adnan ersan'dan sonra tüm istanbul liseliler olarak kendisine lanet okuduğumuz müdürümsü kişilik. bir senede okulun içine etmiştir. konuşma yapmayı ve reklamı çok sever, her törende boy (dediğime bakmayın, çevresi boyundan fazladır) göstermeye bayılır. okulumuzda geçireceği iki sene de bendenize denk gelmiştir ki ne kadar mesut olduğumu tahmin edersiniz. her törende milliyetçiliğini sonuna kadar gösterir (bir kere zaman tuttum, tam on beş dakika konuştu, el-insaf...), öğrencilerinin iyi niyetli dileklerini alır, cinayet sebebidir.
evet, çok içliyim sözlük. bu son senem ve tüm eski müdür muavinlerimiz gitti, başımıza da bu yarım dünya müdür müsveddesi kaldı. vefalılar da çok severlermiş bunu, alsınlar geri azizim; biz bıktık bundan bir yılda...
Başlık: necati şolt
istanbul lisesinde okuduğum dört sene boyunca en çok sevdiğim iki müdür muavininden biri (diğeri için bkz: ahmet mehmet genç). canın sıkılırsa izin vereyım çık demesiyle gönlüme taht kurmuş, ancak bu son senemizde meb'in yeni rotasyon uygulaması sebebiyle atakan alan ile beraber okulumuzdan alınan en bir baba adam (baba adamdı vesselam, lakin bizden önceki dönemlerde uçan tekmeleriyle bilinirmiş, artık sinir ilacı kullanıyormuş.)... her sene son sınıfların mezuniyetinde herkes etrafında yarım çember yaparak çömelir ve bu baba adamın konuşmasını dinlerdik. kendisinin de gitmesiyle beraber artık istanbul erkek lisesi'nin eski müdür ve müdür muavinlerinden (bkz: adnan ersan, atakan alan, necati şolt, ahmet mehmet genç, muhittin özbay) hiçbiri kalmamıştır yeni nesillere. neyse ki ben yalnızca bir yıl dayanacağım bu yeni istanbul erkek lisesi'ne...
Başlık: pipo tütünü
pipo içmek için gereken ikinci şey (ilki için (bkz: pipo)). türlü türlü harmanı, türlü aromalıları ve farklı şekillerde kesimleri vardır bunun.
ribbon cut ve flake cut en çok tercih edilenleridir. iyi pipo içicileri genelde flake kesimini severler (sormayın, neden ben de bilmiyorum.). bir de medallion, navy roll ve spun cut gibi kalın çubuk şeklinde sarmalanmış, kıyılarak içilen türleri de vardır.
çikolata, vanilya, vişne hatta viski aromalandırılmış tütünler olup, kimyasal oldukları için uzak durulması gerekir bunlardan. bunların tadını zaten fazla almazsınız, sadece etraftakilere yarar (bkz: pasif içici), acemi içiciler içindir. lakin bazı tütünler (bkz: oriental) kendinden aromalıdır ki bu tütünlerin, tadı aromalandırılmış, kimyasalı olan tütünler ile aynı kefeye koyulmaması gerekir.
harmanlara gelince, en güzelleri virginia, latakia ve oriental diye tabir edilen türk tütünü gibi tütünlerin değişik kombinasyonlardaki harmanlardır. en güzel harman ise (tabii bana göre) virginia ile izmir tütününün harmanı olan mcclelland smyrna no:1 dir. bunların dışında cavendish ve black cavendish gibi aromalandırılmış tütünler ve fazla kullanılmayan kentucky gibi tütünler de vardır.
kısacası kişiden kişiye değişmek suretiyle çok farklı lezzetler ve içme şekilleri vardır bu pipo denen meretin. fakat bu lezzetlerin ne kadarını türkiyede bulabilirsiniz, o ayrı mesele...
ekleme: en son peterson old dublin içtim, harmanı tek kelimeyle mükemmel. aromasız bir tütün, tadı harika, tavsiye ederim. yalnız uyarayım, aromasız olduğu için kokusu yanınızdakileri rahatsız edebilir.
Başlık: otobüse orta kapıdan binen insan
sabah sabah işe geç kalmamak için henüz üçüncü durakta binilecek yer kalmayan otobüste (bkz: 97a) gah muavin gah şoförün kendisinin gösterdiği binme şeklini uygulayan masum yolcu. bindikten sonra yaklaşık beş dakika pasolar akbiller vs. trafik oluşturur orta kapıyla akbil basma hedesinin arasında.
ayrıca iett taşımacılık hayatına bu otobüs sayısıyla devam ederse sadece orta kapıdan binen değil, otobüsün tepesine tırmanan insanların da türeyeceğinin en büyük kanıtıdır.
düzeltme: artık muavinler yok, band kayıtları var. sabah sabah sesi sonuna kadar açıp "sayın yolcularımız" şeklinde başlayan anonslarla ne yapmaya çalıştıklarını anlamış değilim.
Başlık: doğaçlama sunum yapmak
zordur efendim, pek zordur. hülasa yabancı bir dilde yapmak ölümüne zordur. zira aynı anda hem mabad-ı muazzamanın var gücüyle çalışması, hem de dilinizin mabadınızdan yabancı dile çeviri yapması gerekir. bu da fazlasıyla zorlar insan metabolizmasını, adrenalin patlaması yaşatır, ter akıtır.
Başlık: die seepferdchen
almancada deniz atının çoğulu olan kelime. kelime yapısı şöyledir:
der see: deniz
das pferd: at
-chen: küçültme takısı (-cik, -cık gibi). kelimelerin sonuna gelir ve artikeli ne olursa olsun yeni kelime "das" artikelini alır. çoğulu ise sadece artikelini "die" olarak değiştirmekle yapılır. şöyle ki:
das seepferdchen: deniz atı
die seepferdchen: deniz atları
Başlık: tanbur
ismimden de anlaşılacağı gibi çaldığım, daha doğrusu çalmaya çalıştığım, oldukça uzun bir sapı ve yarım küreden armudi bir şekle kayan teknesi ile sanat müziğinin çalması en meşakkatli enstrümanlarının belki de ikincisi (en zoru için (bkz: klasik kemençe) ). zorluğu tüm notaları tek sıra tel üzerinden çalınması, başka bir deyişle yukarı- aşağı değil, sap üzerinde ileri-geri giderek icra edilmesindendir. yavaş hareket eden şarkılar bile yeterince zorken, hızlı şarkılarda ise tam bir eziyettir. ama bu eziyete de değer, zira çıkardığı ses, hem tek sıra telden çalınmasının yarattığı yek-ahenk sesinden hem de teknesinin tamamen kapalı olmasındandır ki insanın kalbini yerinden oynatacak, durulmuş yaraları tekrar kanatacak, hatta yeni yaralar açacak bir tınıdadır. o eski istanbul kokan sesi içinizde bir şeyleri koparır götürür. hele ki iyi bir tanburiden dinlenirse, hatta ve hatta yanında bir de klasik kemençe çalarsa, içmeden sarhoş olmanız, en sevinçli gününüzde bile kendinizi kederler içinde bulmanız, derin düşüncelere dalmanız kaçınılmazdır.
başlık: borkum riff
belki de her (özellikle türk) pipo sever gibi ilk pipomun açılışını yaptığım, nikotin suyu ve dil ısırmasıyla acaba sorun bende mi diye düşünmeme sebep olan, ama dil-damak katletmesi ve acı suyu ile daha bitmedi ama söndüreyim bu seferlik dedirten, belkide en kötülerinden biri olan pipo tütünü markası/üreticisi. isminin* hakkını fazlarıyla verir. özellikle yeni başlayanlara kesinlikle tavsiye edilmez, pipodan soğursunuz daha başlamadan zira.
içilebilecek markalar için:
(bkz: amphora)
(bkz: savinelli)
(bkz: dunhill)
düzeltme: akıllı bakınız
başlık: pipo
ilk olarak beş ay önce şahin marka süper 3 yıldız gemici tipi ile başladığım, tütün tüttürmenin en asilzade, en karizma ve en sanatkârhane şekli olan, nam-ı diğer barış çubuğu duman alma aracı. doldurması ayrı sıkıntı, tüttürmesi ve tüterken çıkan sesi dinlemek ise başlı başına bir keyiftir; netekim doldururken yok ilk katman bebek poposu, ikinci katman genç kız üçüncü katman bileğe kuvvet gibi şeylere eliniz alıştıkça içimin keyfi bambaşka olur. ama lakin ki arkadaş ortamında içilmesi, o piponun bong olmasına sebebiyet verir ki içilmez o pipo bir daha temizlenmeden.
ayrıca çaylaklığımın biteceği gün için:
(bkz: ilk entry)
(bkz: milli olmak)
Evet böyle...
- FarukG
(14.12.11 22:25:13)

brkum riff
"belki de her (özellikle türk) pipo sever gibi ilk pipomun açılışını yaptığım, nikotin suyu ve dil ısırmasıyla acaba sorun bende mi diye düşünmeme sebep olan, ama dil-damak katletmesi ve acı suyu ile daha bitmedi ama söndüreyim bu seferlik dedirten,...."
"belki de her (özellikle türk) pipo sever gibi ilk pipomun açılışını yaptığım, nikotin suyu ve dil ısırmasıyla acaba sorun bende mi diye düşünmeme sebep olan, ama dil-damak katletmesi ve acı suyu ile daha bitmedi ama söndüreyim bu seferlik dedirten,...."
- rodeocu
(14.12.11 22:27:07)

Eheh, bu gözümden kaçmış. Çok teşekkür ederim rodeocu, belki de yazarlığımı kurtardınız...
- FarukG
(14.12.11 22:29:12)

sakin öner başlığına yazdığınız müdürümsü kelimesini de düzeltin bence.
entry'lerin yazarımsı, müdürümsü, şarkıcımsı, doktorumsu ve benzeri -ımsı ekiyle yazılması da gg fasilitesiyle silinmesine sebep olabiliyor.
(bkz: götümüze girebilir/478)
(bkz: götümüze girebilir/613)
entry'lerin yazarımsı, müdürümsü, şarkıcımsı, doktorumsu ve benzeri -ımsı ekiyle yazılması da gg fasilitesiyle silinmesine sebep olabiliyor.
(bkz: götümüze girebilir/478)
(bkz: götümüze girebilir/613)
- leni 09
(14.12.11 23:26:11)

konuyla pek alakalı değil ama entryler çok uzun. çaylak entrylerinin kısa ve öz olması daha makbuldür bence.
- isiz ajun
(14.12.11 23:30:47)
1