öncelikle kumsal seviyorsan baştan vazgeç, kumsal değil taşlık burası... Orange ve yanındaki yerler plaja yakınlığı nedeniyle avantajlı, plaj yerine göre 5-15 dakikalık yürüme mesafesinde oluyor, orange ve yanındakiler en yakındakiler... Yine de yürüme yolu var. Plaj ücretli, atla deve olmasa da hergün hergün para verip girmek can sıkıcı, böyle baştan toplu versen bu kadar koymaz... Plajda hiçbir şey yok, giderken yiyeceğini içeceğini de götürmelisin. Artı duş falan da yok ama buz gibi dere var, su gerçekten buz gibi giremeyebilirsin. Benim en sevdiğim özelliği plajın hemen dibinde dik bir tepe bulunmasıydı böylece güneşten kavrulmuyorsun, şemsiye derdi de olmuyor. Geceleri insanlar barlara takılıyor; gölge, öküz ve bir iki tane daha yer vardı adlarını hatırlayamadım şimdi... Bir de film gösteren ufak bir yer vardı, açık havada. Artı tarihi eserler de var; hem dinlenme, hem kültür turizmi yani. Ben çok kısa kaldığım için her yeri gezememiştim o ayrı. Kaldığım kısacık süreye rağmen değerlendirecek olursam güzel bir yer diyebilirim, kafa dinlemelik bir yer bence... Deniz; çok farklılık gösterebiliyor, bir gün cam gibi iken ertesi gün bulanık ve yosunlu olabiliyor, bir de tur tekneleri bazen insanı boğar gibi oluyor, bir anda bütün koy tur tekneleri ile dolabiliyor... Kimisi takmaz ama ben pek sevmem, böyle ferah olsun isterim. Bunlar diziliyorlar sıra sıra, manzara falan kalmıyor... İki gün kaldım(yani gittim ve geldim) bu kadar yazdım, biraz daha kalsam "yeni başlayanlar için olimpos" adlı eserimi okuyor olurdun;)
0