hmmm. 3 sene bayaa olmuş. ben işe yeni başladın zannetmiştim.
o zaman şöyle bir yaklaşımı dene: sözün hep kendine gelmesini istiyor, her konuda fikri var, sana gelmiş ziyaretçiyi, kendine gelmiş zannediyor, yırtık dondan çıkar gibi her lafa çamurlu pabucuyla giriyor filan di mi?
çünkü ezik büyüdü. bi eziklik var, gerilerde, arkalarda bi yerde bi aşağılık duygusu var. yani biraz rahatsız.
naapacan? belki bi akşam bira içmeye götürüp tatlı tatlı nasihat edecen. nasihat edecek olursan, sakın aşağılık duygusu, rahatsızlık falan gibi laflar etme ha! belki bunu da yapmayacan ve tahammül etmeye devam edecen.
çocuğun elinde değil ki böyle yapmamak, ya da sebebini bilerek yapmıyo ki. illa ön planda olması lazım, illa ondan bahsediliyor olması lazım. o eziklik kronik. geçmez. "ölüsü olan bir gün ağlar, delisi olan her gün ağlar" hesabı, tahammül etmeye devam edecen. sınırı çok aştığında, "bi saniye" gibi kesecen sözünü mesela veya "konuyu toparlayacak olursak" diye araya girip sözü tekrar konuya getirecen, o konuşurken saatine bakacan veya monitörüne bakacan arada bir göz ucuyla, "evet, evet, anladım" gibi boş cevaplar verecen, gibi palyatif tedbirler.
bu çocuk o odadan kaçmayı veya iş değiştirmeyi gerektirir mi? hayır. çünkü gittiğin yerde de karşına çıkacak böyleleri. hayat ideal değil maalesef.
0