[]

Turgut Uyar şiir??
malumunuz Turgut Uyar ağbimizin nefis şiirleri var.
mesela;
"denizi anlatıyor" şiiri
adı çok duyulmuş bir ozan değildi
Tonyalı balıkçılar arasında
-onlar ki her türlü balığı tutarlardı denizden-
ama iyi bir ozandı
bütün söylentilerin tersine
denizde de olabilirdi sandalla
uzun geçmişli denizle
gün batımında var olan
ve gün doğumunda da
tabi bu şiir de bi hata var, tonyalıların balıkçılıkla ilgileri pek yoktur, kaldı ki tonya'nın karadenize sahili de yoktur. tonyalıyım oradan biliyorum hehe.
neyse, devam edelim bi şiiri daha var;
Bektaş yüce dağ başında -yalağuz-du.
Bektaş zaten doğduğundan beri -yalağuz-du...
Bir sopa, üç beş koyun, bir köpek,
Bulutların içinde kendi kendine -yalağuz-du...
Mintanı ile yalnızdı, çarığı ile yalnızdı,
Bilinmez düşünceleri, Tanrısı ile yalnızdı...
Köyde, şehirde, kasabada, dağda
Beş on kelimesi, diliyle.
Yalnız insanların o garip haliyle;
Yalnızdı Bektaş, yapayalnızdı..
Bektaş mayıs böceği kadar yalnızdı,
Esaretinde hürriyetinde sevdasında,
Üç yaşında da yalnızdı, on beşte de, seksende de,
Yağmurların altında, bulakların kenarında.
Türküsünde, koşmasında, şarkısında,
Tamamda da, noksanda da,
Papatya gibi yalnızdı, kuşyemi gibi yalnızdı.
. . . . . . .
İğneden ipliğe işte Bektaş, yapayalağuzdu...
şimdi burada da, "yalağuz" kelimesi bilen bilir karadeniz ağzında söylenir. "bektaş" ise soyismim birader. tonyalıyım, soyisim bektaş. şiirlerin arasındaki bağlantı. ampül yandı di mi birader?
turgut uyar'ın bu şiirlerinin yazılış öyküsünü bilen, okuyan biri var mıdır? yoksa ben kendimce aynştayn mıyım? bu bir tesadüf mü? yoksa turgut uyar, tonya'ya gitti de bizim sülaleden biri sevgili şairi " biz çok iyi paluk tutaruz" diye yemiş mi?
mesela;
"denizi anlatıyor" şiiri
adı çok duyulmuş bir ozan değildi
Tonyalı balıkçılar arasında
-onlar ki her türlü balığı tutarlardı denizden-
ama iyi bir ozandı
bütün söylentilerin tersine
denizde de olabilirdi sandalla
uzun geçmişli denizle
gün batımında var olan
ve gün doğumunda da
tabi bu şiir de bi hata var, tonyalıların balıkçılıkla ilgileri pek yoktur, kaldı ki tonya'nın karadenize sahili de yoktur. tonyalıyım oradan biliyorum hehe.
neyse, devam edelim bi şiiri daha var;
Bektaş yüce dağ başında -yalağuz-du.
Bektaş zaten doğduğundan beri -yalağuz-du...
Bir sopa, üç beş koyun, bir köpek,
Bulutların içinde kendi kendine -yalağuz-du...
Mintanı ile yalnızdı, çarığı ile yalnızdı,
Bilinmez düşünceleri, Tanrısı ile yalnızdı...
Köyde, şehirde, kasabada, dağda
Beş on kelimesi, diliyle.
Yalnız insanların o garip haliyle;
Yalnızdı Bektaş, yapayalnızdı..
Bektaş mayıs böceği kadar yalnızdı,
Esaretinde hürriyetinde sevdasında,
Üç yaşında da yalnızdı, on beşte de, seksende de,
Yağmurların altında, bulakların kenarında.
Türküsünde, koşmasında, şarkısında,
Tamamda da, noksanda da,
Papatya gibi yalnızdı, kuşyemi gibi yalnızdı.
. . . . . . .
İğneden ipliğe işte Bektaş, yapayalağuzdu...
şimdi burada da, "yalağuz" kelimesi bilen bilir karadeniz ağzında söylenir. "bektaş" ise soyismim birader. tonyalıyım, soyisim bektaş. şiirlerin arasındaki bağlantı. ampül yandı di mi birader?
turgut uyar'ın bu şiirlerinin yazılış öyküsünü bilen, okuyan biri var mıdır? yoksa ben kendimce aynştayn mıyım? bu bir tesadüf mü? yoksa turgut uyar, tonya'ya gitti de bizim sülaleden biri sevgili şairi " biz çok iyi paluk tutaruz" diye yemiş mi?

şiir'in tutarlılığını sorgulamak nafile
gezi yazısı değil sonuçta bu
gezi yazısı değil sonuçta bu
- superb
(19.09.11 17:33:42)
1