sonu gelmez bir özlem peydahlanıyor içinde birden. ve özlem ne demekmiş işte o zaman iliklerine dek anlıyosun. yok ben daha önce kimseyi özlememişim diyosun. birkaç ay kadar her gece ama her gece ağlayıp rüyanda görüyosun. sonra gözyaşları da rüyalar da kurumaya başlıyor, daha seyrek aralıklarla giriyor rüyalarına. bir de hep rüyada, son ölüm anında senden yardım istiyor, su istiyor, elimi tut diyor, sarılıp ağlıyor... yine her gece ona yazıyorsun sayfalarca, sonra sözcükler de seyrekleşiyor. Durup dururken, alakasız ve zamansız bir şekilde aklına geliyor, gözlerin delicesine doluyor. Nasıl özlediğini farkediyorsun bir kez daha. Eşyalarındaki kokular gittikçe elinde hiçbir şey kalmadığı, elinden tamamen kayıp gittiği duygusu güçleniyor. artık şarkılarda sevgiliyi değil, onu düşünür oluyorsun...
seni yerlerde göklerde bulamazlarken
bende gizli olduğunu sezenler olmuş
dumlu dumluymuşsun yüreğimde
kımıl kımılmışsın bileklerimde...
domur domur ter ışıl ışıl fer
ellerimde gözbebeğimde...
aramızda dağlar yollar yıllar var iken
beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş
sargın yaprakmışım dallarına
yangın toprakmışım yağmurlarına...
türkü olmuşsun... umudummuşsun,
sevdama yarınlarıma...
düzeltme: sözcük yanlışı.
0