kılıçdaroğlu sanırım hakkari mitingi'nde iktidara gelirse avrupa yerel yönetimler özerklik şartı'nın çekince koyulan maddelerinin kaldırılacağını ve böylelikle bu andlaşmanın işlerliğini kazanacağını vaat etti. öte yandan aynı partiden birgül ayman güler, öteden beri yerelleşmeye karşı (genel anlamı
kılıçdaroğlu sanırım hakkari mitingi'nde iktidara gelirse avrupa yerel yönetimler özerklik şartı'nın çekince koyulan maddelerinin kaldırılacağını ve böylelikle bu andlaşmanın işlerliğini kazanacağını vaat etti. öte yandan aynı partiden birgül ayman güler, öteden beri yerelleşmeye karşı (genel anlamıyla yerelleşmeyi; global kapitalizmin ülkelerin idari mekanizmalarına daha rahat müdahale edebilmesi için elverişli bir silah olarak görmekte). öte yandan zerrin toprak, ruşen keleş gibi pek çok hoca ise kamu hizmetlerinde etkinlik ve verimliliğin daha iyi sağlanması, bürokrasinin vs. kalkması için yerel yönetimlere geniş haklar tanınmasını savunuyor (bkz:
subsidiarite).
sizce türk kamu yönetimindeki sorunların çözülmesi ve en basit anlamıyla bir yurttaş olarak daha iyi, kaliteli ve hızlı hizmet almamız için hangi felsefe daha uygun, yerelleşme (ve özerkleşme) mi yoksa merkezi yapıyı daha da güçlendirmek mi?